İzmir İl Özel İdaresi tarafından gerçekleştirilen İzmir kırsal alan ve konut envanteri çalışması sonucu üretilen 'örnek konut projeleri’nin tanıtım törenine Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir milletvekilleri, rektörler, muhtarlar, siyasi parti yöneticileri katıldı.

Balçova Termal Tesisleri Kardelen Salonu’nda yapılan toplantıda İzmir İl Özel İdaresi Genel Sekreteri İrfan İçöz, yapılan çalışmada 416 köyde envanter hazırlandığını, bunun Türkiye’de bir ilk olduğunu 70 metrekareden 189 metrekareye kader 11 proje üretildiğini belirterek, “Köylü proje takibi için köyden il merkezine kadar gelmeyecek, kaymakamlıktan işlemleri gerçekleştirecek” dedi.

İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci, bu yıl kırsal kesime bütçeden 69 milyon 480 lira ayırdıklarını Hükümet’in KÖYDES projeleri için gönderdiği 5 milyon 33 bin liranın da eklenmesiyle kırsal kesime toplam 74 milyon 513 lira destek sağlanacağını anlattı.

Bakan Binali Yıldırım, İzmir İl Özel İdaresi’nin İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ile protokol yaparak, köylerdeki konutların yeniden yapılması için 11 proje geliştirildiğini belirterek, şunları söyledi:

“Şehirlerde ve köylerde imarsız ve sağlıksız yapılaşmalar en önemli sorunlardan biri. Şehirlerimizde depreme karşı daha güvenli yapıların oluşturulması ve şehir yenilemeye yönelik yasa çalışması tamamlandı, meclisimizden geçti. İşin şehirler tarafı bu şekilde düzene kondu ancak köylerle ilgili uzun süredir devam eden sorunlarımız var. Köyde evini yıkıp yeniden yapmak isteyen, şehirden köye dönüp ev yapmak isteyenler kaçak ev yapmış konumuna düşüyor. Önemli cezalar alıyorlar. Özellikle elektrik konusunda büyük sorunlar yaşıyorlar. Artık her şey kural ve usulüne uygun olarak yapılmak zorunda. Mevzuattan kaynaklanan çok yorucu bürokrasi var. Bunun maliyeti çok yüksek. Köyde bir ev yapacaksınız maliyeti 30 bin 60 bin lira arasında değişiyor. Bunun projesinin hazırlanması onaylatılması 5-6 bin lirayı buluyor. Köylülerimiz bunu ödemekten kaçınıyor. İYTE ve İl Özel İdare protokol yaparak 1.5 yıl çalışmış ve 11 proje geliştirmiş. Bu konutların depreme dayanıklılığının yanı sıra yöresel mimari özellikleri taşımasına da azami gayret gösterilmiş. Bu, ev yapmak için köyde yaşanan yorucu mevzuatın ve inşaatın doğrudan parçası olmayan diğer maliyetlerin de önüne geçmiş oluyor. Ev yapmak isteyenler, 11 farklı projeden birini seçecekler ve kaymakamlıklardan bir protokolle inşaata başlayacaklar. İl Özel İdaresi inşaatları denetleyecek. Köylüler, daha az maliyet daha az bürokrasi ile daha sağlıklı ev yapmak imkanına kavuşmuş olacak. Örnek bir çalışma güzel bir çalışma. Bu bir fırsattır. Bunu en iyi şekilde değerlendirileceğinin ve bu yönde güzel uygulamaların yine Türkiye’de önce İzmir’de başlayacağını düşünüyorum.”

NÜFUSU 750 BİNİ GEÇEN ŞEHİRLER BÜYÜKŞEHİR OLACAK

Bakan Yıldırım, nüfusu 750 binin üzerinde olan şehirlerin büyükşehir olacağını, pergel yasasının yürürlükten kalkacağını belirterek, bununla yerel demokrasinin daha da artacağını savundu. Yıldırım, “ Büyükşehirlerin sayısı 29’a çıkacak. Nüfusu 750 bin ve üstü olan şehirler büyükşehir statüsüne geçmiş olacak. Bu çalışma meclis gündemine yakın zamanda gelecek. Yapılan temel değişiklik, tüm büyükşehirde il hudutları büyükşehir hudutu haline gelecek. Pergel uygulaması kalkıyor. Hizmetin kaynakların yerele aktarılması, ademi merkeziyetçiliğe geçilmesi için gerekli bir uygulama. İl Özel İdaresi bütçesi, merkezi idarenin yüzde 100 kontrolünde. Büyükşehire geçtiğinde kaynaklar artacak. Yerel ihtiyaçları çok daha iyi değerlendirerek kaynakları yerinde kullanma imkanına sahip olacak. Bu uygulama ile daha fazla yerel demokrasi sağlanacak” dedi.

Bakan Yıldırım, basın mensuplarının sorusu üzerine ihalelerden sonra yapılan itirazların İzmir’e zaman kaybettirdiğini belirterek, şunları söyledi:

“Türkiye bir hukuk devleti. İhaleler Kamu İhale Kurulu’na (KİK) hep götürülüyor. Neden? Kaybedenler kaybettiklerini kabullenemiyorlar. Bu sadece İzmir’de yaşanan bir şey değil Türkiye’nin her yerinde olan bir şey. KİK bir karar veriyor. 'İdarenin verdiği karar doğrudur ya da yanlıştır’ diyor. Bazı müracaat edenler, ilgilenenler oradan karar istedikleri gibi çıkmazsa bu kez mahkemeye taşıyorlar. Ne oluyor? İşler uzuyor işler başlamıyor. Bundan ülke ve millet kaybediyor. Hukuk devleti olmak güzel bir şey ama her yapılan işi de mahkemeye taşımak güzel bir şey değil. Bunun zararlarını en fazla çeken İzmir, bunun zararlarını en iyi bilen de İzmir. Onun için ben bu konuda diyorum ki biraz daha İzmir’in önünü açacak geniş ufuklu düşünecek sivil toplum kuruluşlarına ihtiyaç var.”

İHALEYİ YAPARIZ SONUCUNA BAKARIZ

Bakan Yıldırım, basın mensuplarının sorusu üzerine TMMOB’a bağlı mimar ve mühendisler odalarının Alsancak kruvaziyer limanı içine yapılacak AVM’ye trafik sıkışıklığına neden olacağı gerekçesiyle karşı çıkmasını da şu sözlerle eleştirdi:

“Kruvaziyer limanla ilgili hazırlık çalışmalarına 8 ay önce başladık. 8 ay süre içinde bütün kurumlardan görüşler alındı. İzmir kamuoyu ile bu paylaşıldı. İzmir’in önemli bir ihtiyacıdır diye ihaleye çıktık. O süreçte herkes söyleyeceğini söyledi. Gereken düzeltmeler ve önlemler de alındı. Bu noktadan sonra bizim yapacak bir şeyimiz yok. İhaleyi yapacağız sonucuna göre hareket edeceğiz.”

YSK MÜDAHALESİ İDDİASI

Bakan Yıldırım, AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın göreve YSK kararıyla dönmesinin iktidarın yargıya müdahale olarak algılandığı, bunun eleştirilere neden olduğunun hatırlatılması üzerine de “Bunlar boş laflar bunlara aldırış etmeyin” dedi.