İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, Brüksel’e giden AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış, İsviçre’de kendisi hakkında açılan ön soruşturma ile ilgili olarak Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, “İsviçre’de işgüzar bir savcının açma gafletinde bulunduğu ön soruşturmayı ben de medyadan öğrendim. Olayları takip ediyoruz. Belki de bu vesile ile İsviçre makamlarının da bazı tarihi gerçekleri görmelerine vesile olmuş oluruz” dedi. 


Geçtiğimiz günlerde İsviçre’de sözde Ermeni Soykırımı iddialarını ret eden açıklamalarından sonra hakkında İsviçre savcılığı tarafından ön soruşturma başlatılan AB Bakanı ve Baş Müzakereci Egemen Bağış sert açıklamalarda bulundu. Brüksel yolcuğu öncesi Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında hakkında açılan ön soruşturma ilgile ilgili olarak AB Bakanı ve Baş müzakereci Egemen Bağış, “Dün Dışişleri Bakanımız olayın duyulmasının hemen ardından Dışişleri Bakanlığı müsteşarına talimat verdi. İsviçre büyükelçisi Dışişleri Bakanlığımıza çağırıldı ve izahat istendi” diye ifade etti.


KİMSE BİZE DERS VERMEYE KALKMASIN


Olayı yakından takip ettiklerini ifade eden Bakan Bağış, daha sonra şunları söyledi:


“Belki bu vesile ile İsviçre makamlarının da bazı tarihi gerçekleri görmelerine vesile olmuş oluruz diye seviniyoruz. Tabiî ki bu olay 'minareyi çalan kılıfını hazırlar anlayışıyla tezgâhlanmış bir olaysa' başka ülkelerin oynayacağı komedyalarda bizim rolümüz olmaz. Türkiye’nin tarihi, Türkiye’yi sorgulama cüreti gösteren ülkelerin tarihi ile kıyaslandığı zaman tertemizdir. Kimse bize tutup insan haklarıyla ilgili, ifade özgürlüğü ile ilgili yahut da geçmişte yaşanılan acılarla ilgili ders vermeye kalmasın. Tencere dibin kara senin ki benden kara derler.”


 SON DERECE RAHATIM


Daha önce de anayasa mahkemesinde yargılandığını söyleyen Bakan Bağış, “Bu tür soruşturmalar konusunda hamdolsun şerbetliyiz. Ben daha evvel kendi ülkemde de ‘millet neyse vekili o olmalı’ dediği içi n anayasa mahkemesinde yargılanan genç siyasetçi olarak bu tür konularda son derece rahatım. Bu konuda hiçbir çekincemiz yoktur.


 T.C BAKANINI TUTUKLAYACAK GÜÇ TANIMIYORUM


 Hakkında ön soruşturma açan İsviçreli savcıya bir çağrıda bulunan Bağış, şunları söyledi:


”Zürih’teki sayın savcı boşuna vakit harcayıp araştırmakla uğraşmasın. Ben o gün orada '1915’de yaşanan olaylar soykırım değildir' dedim. Bugün bunu burada tekrar ediyorum. Bana her sorulduğunda da aynı cevabı vereceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Bunu elimizdeki belgelere, bilgilere, arşivlere dayanarak söylüyorum. 2003 yılında sayın Başbakanımızın Ermenistan’a yazılı bir mektupla çağırıda bulunup ‘Hadi gelin biz arşivlerimizi sonuna kadar açıyoruz. Siz de açın. Birlikte üçüncü ülkelerden talepte bulunalım onlarda açsın. Siz kendi tarihinizle yüzleşmeye hazırsanız ben kendi tarihimle yüzleşmeye hazırım’ demesinden sonra hala cevap verememiş bir Ermenistan’ın bugün başka yollardan başka ülkeler üzerindeki siyasi mülahazalarla Türkiye üzerine baskı kurmasını kabul etmeyiz. Sayın Başbakanımız Fransa’da alınan karardan sonra açıkladığı gibi bu tür girişimler bizim için yok hükmündedir. Bunlardan etkilenecek değiliz. AB’nin kuruluş felsefesi ifade özgürlüğüne dayalıdır. AB’nin kararlarında, AB’nin değerlerinde herkesin inancını dilediği gibi sınırsızca beyan edebilme hakkı vardır. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir bakanı tutuklayabilecek bir güç tanımıyorum. Bu konuda çok müsterihim” diyerek konuştu.


ATASÖZÜ İLE GÖNDERME


İsviçre’nin bir atasözü ile sözlerine devam eden AB Bakanı Egemen Bağış, “Az düşünen çok konuşurmuş, diye İsviçre’nin çok güzel bir atasözü var. Maalesef sadece İsviçre’de değil bazı başka AB üyesi ülkelerde de bu günlerde az düşünüp çok konuşan ve maalesef insanların arasında fitne sokmaya kalkışan, özgürlüklere tehdit oluşturan arayışlar var. Biz bunlardan etkilenmeyeceğiz. Biz Türkiye olarak bu konuda müsterihiz. Sayın Başbakanımızın çağrısı hala geçerlidir. Elinde belgesi bilgisi olan buyursun çıksın ortaya tarihçiler bu işi konuşsun” dedi.


Siyasetçilerin görevinin geçmiş tarihi belirlemek olmadığını belirten Bağış konuşmasını şöyle sürdürdü:


“Siyasetçilerin görevi, hangi ülkenin siyasetçisi olursa olsun, hangi parlamentoda görev yapıyor olursa olsun geçmişi tarihi belirlemek değildir. Siyasetçilerin görevi geleceği belirlemektir. Atacakları adımlarla, geçirecekleri kanunlarla, tasarılarla geleceğe yön verebilirler ama geçmişi belirleyemezler. Geçmişin tartışmalarını yapması gerekenler tarihçilerdir. Onun için bizim bu konularda muhatap kabul edeceğimiz kesim akademik çalışmalardır. Hodri meydan biz arşivleri açtık. Almanya’daki Amerika’daki, Fransa’daki, Ermenistan’daki, Rusya’daki, İngiltere’deki arşivler de açılsın. Tarihçiler hep birlikte tartışınlar ve akademik çalışmalar ortaya çıkarsınlar. Ondan sonra biz siyasetçiler geçmişle ilgili raporları alıp geleceğe yönelik bir takım tasarruflar bulanabiliriz ama yargısız bir infazı kabul etmedik etmeyeceğiz.”


 DOST ACI SÖYLER DOĞRU SÖYLER


 İsviçre’nin AB üyesi bir ülke olmadığını söyleyen Bağış, “İsviçre’nin kararı AB’nin bir kararı olarak değerlendirilmemelidir. Daha evvel minare yasaklama noktasına gelebilecek kadar bazı konularla hissiyatını çok net olarak ortaya koyabilen bir ülkedir İsviçre. O zamanda onlarla nasıl mücadele ettiysek bu günde yanlış olan konularda o yanlışlarını dile getirmeye devam edeceğiz. bu bizim dostluğumuz görevidir. Dost acı söyler ama doğruyu söyler” diye ifade etti.


 ONLARA DA BU AÇIKLAMALARI YAPACAĞIM


 Bir gazetecinin, “Brüksel’de bir araya geleceğiniz yabancı basın mensupları bu konuda soru sorduğunda bu açıklamaları da yapacak mısınız ? sorusu üzerine Bağış şunları söyledi:


“Bu konu nerede gelirse gelsin bu sorunun cevabı benim şuandaki ulaşabildiğim belgeler, bilgiler, arşivlere göre bu bir soykırım değil. Bir dünya savaşı sırasında yaşanmış bir iç savaş olduğunu gösteriyor. Aksini ispat etsinler onun gereğini yaparız dediğim gibi ama böyle bir yargısız infazı kabul etmeyiz. Hem yabancı basın mensuplarıyla bir araya geleceğim hem de bazı yabancı yayın kuruluşlarıma mülakatlar vereceğim. Bu soru gelirse onu orada aynı şekilde cevaplarım” dedi.


 GEREKİRSE DAVOS’A GİDER BİR DAHA SÖYLERİM


Gazetecilerin, “İsviçreli savcının isimle ilgili bir ön soruşturma başlatıp oradaki insanların fikirlerine baskı olarak mı değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, "Ben onların niyetini okuyamam biz niyet okuyuculuğu yapmıyoruz. Sayın başbakanımızın sıkça söylediği gibi. Ne niyetle yaptıklarını bilemem. Gerekirse Davos’a bir daha gider bir daha söyleriz. Bu konuda herkes müsterih olsun. Bizim çekingemiz yoktur.  Bu konuda herkes müsterih olsun. Bizim çekingemiz yoktur" diye konuştu.