SANATÇI GİRİŞİMİ'NDEN TUTUKLU SANIKLARA DESTEK


Duruşmaya verilen öğlen arasında Silivri Cezaevi önünde sanatçılar basın açıklaması yaptı. İlk olarak konuşan şair Ataol Behramoğlu, Sanatçılar Girişimi'nin Türkiye'deki sanatçı vicdanını ve duyarlılığını birleştiren bir hareket olduğunu söyledi. Behramoğlu, "Nerede bir vicdansızlık hukuksuzluk, adaletsizlik varsa orada olacağız demiştik bugün de Silivri zindanhanesinin kapısında bulunmaktayız. Birlikte sanatçı dostlarımızla beraber bu duruşma adı verilen, tiyatro desem tiyatro sanatına hakaret olur, yeteneksiz, kötü musameleyi izlemek durumunda kaldık. Bizi mutlu eden tek şey burada esir olan arkadaşlarımızla en azından buradaki havayı bir süre tenneffüs etmekti" dedi.


"BALBAY VE ÖZKAN BİZE MORAL DEPOLADI"


Sanatçı Rahmi Saltuk ise "Burada hukukun adalet tarafından tutuklandığın tanığıyız" dedi. Ressam Bedri Baykam da "Biz her türlü hukuksuzluğu reddediyoruz. Türkiye'nin kendi içinde kavga eden bir toplum olmasından bıktık. Bu karanlığı hep beraber Türk halkıyla aşacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu. Oyuncu Rutkay Aziz ise "Burada acı bir gözlemde bulundum. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'a baktığımda dimdiklerdi. Neredeyse onlar bize moral depoladırlar. İnanıyorum ki bu zulmü, adaletsizliğin er geç bir biçimde sonu gelecektir. Arkadaşlarımla kucaklaşmayı heyecanla bekliyorum" ifadesini kullandı. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan, kendilerine destek vermek amacıyla duruşmayı izlemeye gelen sanatçılara ortak yazılı bir açıklama ile teşekkür etti. "Sizinle buluşmak özgürlük gibi birşey. Bize bu duyguyu tattırdığınız için teşekkür ederiz" diyen Balbay ve Özkan, sanatçının ülkenin gidişini en iyi okuyan kişi olduğu belirtti.


"İNSANİYET NAMINA BİLDİRİN"


Silivri'de ağırlaştırılmış 12 Eylül hukuku olduğunu savunan Balbay ve Özkan, "Silivri'de masumiyet karinesinin yerini mahkumiyet karinesi almıştır. Silivri'de adil yargılama yok keyfi uygulama var. Suçun kişiselliği değil kitlesel suçlama var" dedi. Tutukluluklarında 4. yılında olduklarını ifade eden Balbay ve Özkan, "Üyesi olduğumuz iddia edilen terör örgütü hala bulunamadı. Böyle bir örgütün varlığından haberdar olanların insaniyet namına bize de bildirmesini istiyoruz ki, neyle suçlandığımızı bilelim" diye konuştu.


"YARGI YÖNÜ BELİRSİZ BİR RÜZGAR HALİNE GELMİŞTİR"


İkinci Ergenekon davasının mesafe alındıkça uzadığı belirtilen açıklamada, davayla birleştirilme kararı verilen İnternet Andıcı davasına da değindiler. Balbay ve Özkan, "Dün 6. iddianame de eklendi. İnternet Andıcı davası da iki iddianamenin birleştirilmesiyle oluşturulmuştu. Yargı hukuktan bağımsızlığını ilan etmiş, yönü belirsiz bir rüzgar haline gelmiştir. Öyle ki yüksek yargının iktidarla barışık başkanları bie rahatsızlığını dile getirmek zorunda kalmıştır" ifadesini kullandı.


"ÖZGÜRLÜĞÜ BEKLİYORUZ"


Açıklama şu sözlerle sonlandırıldı: "Türkiye'nin daha yaşanılası bir ülke olması için çaba sarfetmekten başka 'suçumuz' yok. Bunun bilinciyle demir parmaklıkların arkasında sabırla, umutla heyecanımızı hiç yitirmeden özgürlüğü bekliyoruz."


CT(HE)(FOTOĞRAF)