AKP’li bir başkan gibi davranarak, seçim meydanlarında gizlemeden “400 milletvekili” isteyen Erdoğan, “Evet gönlümde bir parti var” sözleriyle de adresini işaret etti. Erdoğan, son günlerde de AKP ile paralel olarak hedefine HDP’yi oturttu ve din üzerinden muhalefet yapmaya başladı.

Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman’da yaptığı mitinglerde “Kur’an” ile HDP’ye muhalefetini ilerleten Erdoğan’ın bu yaklaşımları tartışmaya neden oldu. Anayasa hukukçuları ise Erdoğan’ın Anayasa’yı ihlal ettiğinden hemfikir. Anayasa Hukukçusu ve Eski YÖK Üyesi Erdoğan Teziç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim mitingleri yapmasının Anayasaya aykırı olup olmadığı sorusuna, “Bu soruyu en güzel cevaplandıracak olan şu anda Başbakan olan Prof. Ahmet Davutoğlu’dur, ona sorun, bakalım ne diyecek. Kabulleniyor mu, kabullenmiyor mu?” diye konuştu.



Teziç, “Herhalde kendisi bir sorun görmüyor” sözlerine karşılık da, “Nasıl bir sorun olarak görmüyor bunu açıklasın” şeklinde konuştu. Anayasa hukukçusu Levent Köker ise, “Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın tarafsız davranmadığını” ve bunun da açık bir Anayasa ihlali olduğunu belirtti. Köker, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ben milletten yana tarafım ama gönlümde bir parti var” sözlerine de, “Gönlündeki siyasi partinin dışında kalan partiler bu milletin bir parçası değil mi?” sözleriyle tepki gösterdi.

Türkiye tarihinde ilk kez bir cumhurbaşkanının çıkıp bir parti namına siyasi çalışma yürüttüğünün altını çizen Köker, “Bu Anayasa’da belirtilen tarafsızlık konusuna açıkça aykırıdır” dedi. Köker, bunun önüne geçecek mekanizmalar olsa da bunun siyaseten riskini almadıklarını söyledi. Prof. Mithat Sancar ise, “Cumhurbaşkanının yaptığı geziler apaçık seçim kampanyası niteliğini taşıyor, ayrıca bunu saklama gereği görmüyor bile. Bu Cumhurbaşkanının tarafsızlığı ilkesine aykırı, Anayasa’yı ihlal ediyor. Konuşmalarının içeriğine baktığımızda parti başkanı olarak konuşuyor, seçimlere doğrudan müdahale eden konuşmalar yapıyor” dedi.

“Açıkça AKP dışındaki partilere özellikle HDP’ye ve Demirtaş’a saldırıyor” diyen Sancar, “Ayrıca seçimlerde haksız rekabet yaratıyor. Devlet imkanlarını AKP’nin seçim propagandası için kullanıyor. Bu seçim kanununa da aykırı ve suçtur. Devlet kaynaklarının kullanılması ile AKP’ye verilen bu destek seçimlere şaibe ve gölge düşürüyor. Türkiye adil ve barışçıl bir seçim yarışından uzaklaşıyor. Hem seçim güvenliğini hem de toplumsal barışı tehdit ediyor. Seçim kanununu da ihlal ediyor. Siyasi etik açısından da problemli bir tutum sergiliyor. Seçimler açısından da yıkıcı bir etki yaratıyor” ifadelerini kullandı. Kaynak: Evrensel