Şırnak'ın Cizre ilçesinde 14 Aralık 2015 gününden bu yana sokağa çıkma yasağı uygulanıyor. İlçede yaşayan vatandaşların, çatışmalar nedeniyle buradan kaçışı ise sürüyor. BBC Türkçe'den Hatice Kamer'e konuşan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre'de 73 kişinin hayatını kaybettiğini, mahallelerde onlarca yaralı olduğunu söyledi.

14 Aralık'tan bu yana sokağa çıkma yasağı uygulanan Cizre'de operasyonlar devam ediyor. Genelkurmay Başkanlığı, operasyonlarda şimdiye kadar 446 PKK'lının etkisiz hale getirildiğini duyurdu. Operasyonlarda Cumartesi günü Cizre'nin Dağkapı Mahallesi'nde Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev yapan Üsteğmen Uğur Taşçı, çatışmada hayatını kaybetti.

51 gündür ilçede bulunan HDP Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız, yasak boyunca Cizre’de 73 kişinin hayatını kaybettiğini ve mahallelerde onlarca yaralının olduğunu söyledi. Hastaneye gidememeleri halinde bir çok yaralının hayatını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu aktaran Sarıyıldız şöyle devam etti.

"Cudi Mahallesi, Caferi Sadık Sokak'ta beş katlı bir binanın bodrum katında Cumartesi gününden beri 18’i ağır, 27 yaralı ambulans bekliyor. Ancak ambulans gelmediği için ikisi üniversite öğrencisi üç kişi kan kaybı ve iç kanamadan hayatını kaybetti" dedi.

Faysal Sarıyıldız, İlçede yoğun top atışlarının devam ettiğini, yaralıların beklediği evin üst katlarının da top atışlarıyla vurulduğunu söyledi.Ölen üniversite öğrencilerinden Cihan Kahraman’ın ailesi, HDP Milletvekilleri Leyla Birlik, Ferhat Encü ve Tuba Hezer ile birlikte cenazeyi almak üzere dün Cizre’nin girişinde kadar gittiler ancak elleri boş döndüler.

Ferhat Encü, yasak ve operasyondan dolayı polisin ilçeye geçişlerine izin vermediğini söyledi. Aslen Batman Kurtalanlı olan Cihan, Aydın’da doğup büyümüş. Babası Mehmet Kahraman, oğlunun Ege üniversitesi Coğrafya bölümünde okuduğunu, ölmeden birkaç gün önce telefonda konuştuklarını söyledi.

Kahraman, "Bize İzmir’de olduğunu ve durumunun iyi olduğunu söyledi. Yaralandığı haberi gelince Cizre’de olduğunu öğrendik" dedi.

Oğlunu hastaneye götürmek için geldiklerini anlatan Mehmet Kahraman şöyle devam etti:

"Cihan Cuma gün yaralanıyor. Yarası hafif. Ambulansın geleceği yere kadar yürüyerek gidiyor ama yoğun ateş ve bombardıman başlayınca bir eve kaçıyor. Durumu ağır değilmiş. Biz de AİHM’den çıkan tedbir kararından sonra yaralandığını öğrendik. Oğlum yaralandıktan iki gün sonra iç kanamasından ölüyor. Biz onu hastaneye kaldırmak için geldik ama şimdi cenazesini bile alamıyoruz."

Öte yandan dün öğleden sonra HDP Milletvekillerinden Behçet Yıldırım, Hişyar Özsoy, Hüda Kaya, Nimetullah Erdoğmuş ve Sibel Yiğitalp'’in Cizre’de yerlerinin hükümet yetkilileri tarafından bilindiği belirtilen yaralılara ambulans gönderilmesinin sağlanması için “acil görüşme talebiyle” İçişleri Bakanlığı’na gitti.

Heyette yer alan HDP Diyarbakır milletvekili Sibel Yiğitalp, tatil olduğu için ne bakan ne de müsteşarla görüşebildiklerini aktardı.

“Halen net bir cevap alabilmiş değiliz. Bakan ve müsteşar yok diyorlar ancak bu çok acil bir durum. Onlardan net bir cevap alıncaya kadar bakanlıkta beklemeye devam edeceğiz” dedi.

HDP Şırnak milletvekili Faysal Sarıyıldız, Cizre’de evlerin çoğunun hasar gördüğünü, bir çok evin kalınmayacak hale geldiğini belirtti. Nüfusunun yüzde 85’inin ilçeyi terk etmek zorunda kaldığını ifade eden Sarıyıldız "Evlerin çoğu yıkıldı, insanlar çıkmak zorunda kaldı. 120 bin nüfuslu ilçede 20 bin kadar insan kaldı. Onlar da çok zor koşullarda yaşıyor"dedi.

İMC kameramanı Refik Tekin’in vurulduğu gün yaşananları da aktaran Sarıyıldız, olayın medyada dezenforme edilerek verildiğini söyledi:

“AİHM Serhat Altun için tedbir kararı almıştı. Aynı gün karar çıktı ve kararı kaymakamlığa bildirerek onları almaya gittik. Ama hastaneye kaldırılmadığı için hayatını kaybetti. Ellerimizde beyaz bayraklar ile 3 cenaze ve 4 yaralıyı almaya gittik. Ahmet Tunç adlı kayıp bir vatandaş vardı, onun akrabası Selman Erdoğan ve belediye meclis üyesi Hamit Poçal ile birlikte gidip yaralı ve cenazeleri aldık."

"Ambulans çağırdık ve İpek yolu caddesine çıktık. Cadde kenarında beklerken bizi taradılar. Selman Erdoğan ve Hamit Poçal öldü 12 arkadaşımız da yaralandı. Bizi öldürüyorlar sonra da terörist diyorlar. Bu yapılanların hepsi insan hak ihlali ve savaş suçu."