CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Bolu Milletvekili Tanju Özcan ve Zonguldak Belediye Başkanı CHP'li Muharrem Akdemir ile birlikte kongre öncesi Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Eyüp Alabaş'ı ziyaret etti. Ardından, GMİS'te düzenlenen partisinin Zonguldak Merkez İlçe Kongresi'ne katılan Tekin, burada yaptığı konuşmada Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'a atıfta bulunarak, iradesi gasp edilmiş bir ilin kongresine geldiğini söyledi. Türkiye'de birçok bilim adamı, aydın ve gazetecinin tutsak olduğunu kaydeden Tekin, hepsinin ortak özelliğinin AK Parti'ye muhalif olmaları olduğunu söyledi. Tekin, şöyle dedi:

"Başka hiçbir gerekçesi yok. Defalarca söyledik. İktidarın elinde belgeler varsa, kimin ne suçu varsa, kim ne suç işlediyse Türkiye kamuoyuyla paylaşın. Ney yazıkki hiçbir şey yok. Bir bilim adamı ne suç işleyebilir? Bir gazeteci kaleminin ötesinde hangi suçu işleyebilir? Ama eğer sayın Başbakan'ın karşısındaysanız olur."

'BU SİZİN ÇOCUĞUNUZDU'

Milli İstihbarat Teşkilatı yöneticilerinin ifade vermesinin, bir gecede çıkarılan yasayla engellediğini hatırlatan Tekin konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Hani siz 'Yargıya müdahale edilmeyecek' diyordunuz. Hani 'Yargıdan kaçılmayacak' diyordunuz. Hadi geçmişten gelen yargıçların ideolojileri size uymayabilir, onu anladık. Kendi çocuğunuz size dava açarken, bir gece yarısında yapılan yasa değişikliğiyle neyi kaçırmaya çalıştınız? Bizi ilgilendiren o iddianın içerikleridir. Sayın Başbakan; Bu iddiaların içeriğinde neler vardır Hiç merak ettiniz mi? Hadi geçmiş yıllardaki savcıların önemli bir kısmı, onların iddiasına göre onlardan değildi, farklı siyasal düşüncelerdendi. Bu sizin çocuğunuzdu. Siz kendi elinizle büyüttünüz. Bir savcının tokadıyla 3 gün evinizden çıkamadınız. Demek ki, kişi güvencesiyle dünyada sistemler yürümüyor. Nedir yürüyen? Hukuk sistemi."

EĞİTİM SİSTEMİ DEĞİŞİKLİĞİ

4+4+4 eğitim sisteminin TBMM'de kabul edilmesini de değerlendiren Tekin bu konuda şunları söyledi:

"Başbakan Erdoğan, '28 Şubat ile hesaplaşacağım' diye Türkiye'nin en temel sorunu olan eğitim sistemini öyle bir hale getirdi ki, Allah bizi sayın Başbakan'ın getirdiği belalardan korusun. Ellahmdülillah AK Parti yokken, Başbakan yokken biz dinimizi de imanımızı da ailemizde öğrenmiştik. Sayın Başbakan diyor ki; 'Ezan Menderes ile geldi, Kuran da benimle geldi.' Ben bunu sürçi lisan olarak kabul ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti  Başbakanı'nın, en kutsal değerlerimizi de reye tabi ederek bu hale getirmesini kınıyorum."

'PARLAMENTODA DEMOKRASİ İŞLEMİYOR'

Eğitim düzenlemesinin komisyonda görüşülmesi sırasında Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in tavrını da eleştiren Gürsel Tekin, şöyle konuştu:

"Meclis Başkanı, düzenlemedeki olumsuzluklarla ilgili 'inceliyorum' dedi. Belli ki ciddiye almış, inceleyecek. Ancak 1 saat geçmeden, Kore'ye gitmeden önce Başbakan talimat verdi; 'Ben senin incelemeni dinlemem, salı günü ben gelene kadar bu yasayı geçireceksiniz.' Meclis Başkan'ı da döndü, 'Benim yapacağım hiçbir şey kalmadı' dedi. Şimdi Cumhurbaşkan'nın görev yetkisi maalesef bitti. Genel Başkanımız ziyaret etti kendisini. Ağlama duvarı gibi o da ağlıyor sadece. Meclis Başkanı yok. Bakanlar Kurulu, ben milletvekili olarak utanıyorum. Bir yasa geldi, komisyonda müzakere fırsatı olmadı. En azından parlamentoda görüşülsün. Parlamentoda demokrasi işliyor falan hikaye. Parlamentoda demokrasi işlemiyor. Sayın Başbakan'ın çizdiği çerçeve kadar demokrasi işliyor."

'BAŞBAKAN İRAN'A GİTTİ, ALLAH İRAN'I KORUSUN'

Hükümeti dış politika konusunda da eleştiren Tekin, "Dış politikada kimlerle savaşacağımız belli olmayan bir sürece girdik. Sayın Başbakan hangi ülkeye gittiyse, döndükten sonra o ülkenin akıbeti hiç iyi olmadı. İşte Libya'da, Suriye'de gördük. Şimdi İran'a gitti, Allah İran'ı da korusun. İran'ın başına ne gelir belli değil" dedi.

GG(EE/COŞ)