Gazi Mahallesi’ndeki operasyonda Yürüyüş Dergisi muhabiri Ebru Yeşilırmak’ın bulunduğu araç polisler tarafından silahlarla durdurulmaya çalışıldı. Ardından taranan araçta Yeşilırmak sırtından vurularak yaralandı. Polisler Yeşilırmak’ın ambulansa bindirilmesine bir saat boyunca engel oldu.


Gazi Mahallesi’nde Yürüyüş Dergisi muhabiri Ebru Yeşilırmak polislerin silahlı saldırısı sonucu sırtından vuruldu. Baraj Yol gecekondu bölgesine yönelik operasyon sırasında bulundukları aracı polisin taraması sonucu vurulan Yeşilırmak, yaralı bir şekilde gözaltına alındı. Yaralı halde bir saat polis ablukası altında bekletilen Yeşilırmak, elleri kelepçeli ve ağzı kapatılarak hastaneye götürüldü.

‘Dursak bizi katledeceklerdi’

Yeşilırmak ile birlikte gözaltına alınan Gazi Temel Haklar çalışanı Gökhan Yıldırım, Yürüyüş Dergisi dağıtımından dönerken araçlarının silahla durdurulmaya çalışıldığını, silahları görünce durmayıp devam ettiklerini ve daha sonra da aracın silahla tarandığını belirtti. “Dursak direkt katledeceklerdi” diyen Yıldırım, “Ebru’nun başına bir şey gelirse AKP’nin katil polisleri sorumludur” dedi.

Yıldırım yaşananları şu şekilde anlattı:

27 Haziran günü Yürüyüş Dergisi muhabiri Ebru Yeşilırmak ile birlikte Gazi Kent Ormanında Yürüyüş Dergisi dağıtımı yapıyorduk. Dergi dağıtımı bittikten sonra araçla Kent ormanından dışarıya doğru çıktık. Yolda giderken karşı tarafımızdan gelen iki Transporter model araç ve bir gri renkli Doblo model araç önümüzü keserek silahlarla bizi durdurmaya çalıştılar. Biz de silahları görünce aracı durdurmayarak devam ettik. Biz giderken arkamızdan silahla taradılar. Bu sırada yanımda bulunan Ebru Yeşilırmak sol omuz altından yaralandı.

Daha sonra araçtan inerek Ebru’yu bir eve bıraktım. Daha sonra benim peşimden silahlarla kovalayarak ateş ettiler. Polisler benim Gazi Özgürlükler Derneği çalışanı olduğumu ve Ebru Yeşilırmak’ın Yürüyüş çalışanı olduğunu biliyorlardı. Biz dursaydık direkt katledeceklerdi. Çünkü direkt silahları üzerimize doğrultup ateş ettiler. Biz her hafta orada Yürüyüş Dergisi dağıtımı yapıyoruz. Bunu polisler de çok iyi biliyordu. Bunu bile bile katletme hedefiyle bize saldırdılar. Ve daha sonra Ebru’nun ambulansa alınmaması, yaralı halde ters kelepçe takıp ağzını kapatması katil polislerinin niyetini de göstermektedir. Ebru’nun başına gelebilecek her şeyden iki Transporter, gri doblo ve S84, S47 başta olmak üzere tedavisini engelleyen AKP’nin katil polisleri sorumludur.

Yürüyüş: ‘Halkın haber alma hakkını canımız pahasına savunacağız’

Ebru Yeşilırmak’a yönelik saldırıya ilişkin açıklama yapan Yürüyüş Dergisi, AKP’nin halkı, devrimcileri sokakta yürüyemez hale getirmeye çalıştığını belirtti. Yeşilırmak’ın açıkça katledilemeye çalışıldığı belirtilen açıklama şu şekilde:

27 Haziran günü öğle saatlerinde AKP’nin katil polisleri muhabirimiz Ebru Yeşilırmak’ın da bulunduğu aracı önce takip edip ardından sıkıştırdı. Sonrasında ise polisler aracın tekerleğini patlatmış ve araçtan inenlerin üzerine silahla saldırmışlardır. Polislerin açtığı ateş sonucu muhabirimiz Ebru Yeşilırmak sırtından yaralanmıştır.

Muhabirimizin yaralı halde içine girdiği evin de etrafı katil polislerce abluka altına alındı. Bir saate yakın süre kimsenin girişine izin vermeyen katil polisler çağrılan ambulansa da silah çektiler.

Dakikalarca ambulans bekletildi, muhabirimiz kan kaybederken, yaralı haldeyken polisler bölgeyi onlarca akrep ve özel harekat polisleriyle abluka altına aldılar. Muhabirimiz en son yine polisin zırhlı araçlarla takibi altında ağzı kapatılarak ve elleri ters kelepçeli hastaneye götürüldü.

AKP demokratik mevzilerimize saldırıyor, halkımızı, devrimcileri sokakta yürüyemez hale getirmeye çalışıyor. Muhabirimiz dergi bürosundan çıkmış ve ardından silahlı saldırıya uğramıştır. 1 saate yakın yaralı halde bekletilmiş, kimsenin mahalleye girmesine izin verilmemiştir. AKP’nin katil polisleri hem araçtan inenleri tarayarak, hem de yaralı muhabirimizin hastaneye gidişini engelleyerek

AÇIKÇA KATLETMEYE ÇALIŞMIŞTIR!

Bu yaptıklarını da terör demagojileriyle, çatışma çıktı yalanlarıyla meşrulaştırmaya çalışacaklar.

Yürüyüş Dergisi son 2 ayda 2 kez basıldı. Muhabirlerimiz matbaa dönüşü 2 kez saldırıya uğradı ve Durukan Adıyan gözaltına alınarak tutuklandı. Bugün de muhabirimiz polislerin silahlı saldırısında yaralandı, ambulans engellendi ve açıkça katledilmeye çalışıldı. Tüm bu baskılar biz Yürüyüş dergisi çalışanlarını yıldıramaz, siz katlettikçe biz çoğalmaya devam edeceğiz. Dağıtımcılarımızı sakat bıraktınız, sokak ortasında katlettiniz yetmedi tutukladığınız Engin Çeber’i ise işkencede katlettiniz. Bizleri tüm bu baskılar 30 yıldır susturamadı, bugün de kurduğunuz komplo, yaptığınız katliam girişimiyle bizi susturamazsınız. Tüm demokratik mevzileri, halkın haber alma hakkını canımız pahasına savunmaya devam edeceğiz. (Sendika.org.)