Facebook'ta 'Eski Bodrum' adı ile açılan sayfada yayınlanan fotğraflarla, DHA muhabiri Yaşar Anter’in çeşitli kaynaklardan topladığı eski fotoğraflar, turistik ilçenin geçmişine ışık tutuyor. 1850 yılında Bodrum'a gelen İngiliz Arkeolog Charles Newton'ın dünyanın 7 harikasından biri olan Kral Mousolos'un Mezarı ve Antik Tiyatro'da yaptığı ilk kazılar ile İtalyan askerlerinin Bodrum'u işgali, Avrupa'nın en iyi 8 müzesi arasında yer alan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin düşman işgalinde bombalanması nedeniyle yıkık dökük hali eski fotoğraflara yansıdı.

ECEVİT, ZEKİ MÜREN VE FİRKET HAKAN'IN BODRUM FOTOĞRAFLARI

Yaşamının son 35 yılını Bodrum'da geçiren ve 1996 yılında ölen Sanat Güneşi Zeki Müren'in, 30 ve 40’lı yaşlarda Bodrumlu'larla çekilmiş siyah beyaz ve renkli fotoğrafları da sevenleri tarafından paylaşıldı. Sinema Sanatçısı Fikret Hakan'ın Bodrum'a geldiği ilk yıllardaki fotoğrafları ile Başbakan Bülent Ecevit'in 1974 yılında ilçeye gelmesi ve İskele Meydanı'ndaki konuşmasının yer aldığı kareler büyük ilgi çekti. Fotoğraflarda, 1920- 30’lu yıllardaki modern giysili Bodrum kadınları, 1910 yılında Yunan adalarından gelen yelkenli ticaret kayıkları, Bodrum'dan Yunan adalarına mandalina ve zeytin götüren ticari ve sünger kayıkçıları ile kentin geçmişindeki farklı güzellikleri ortaya koyan köy kahveleri bulunuyor.

BODRUM'UN ESKİ BODRUM OLMAK İÇİN HALA ZAMANI VAR

Eylül 2012’den itibaren üç yıllığına Dünyanın En Güzel Koyları Birliği'nin Başkanlığı’nı yapacak olan Bodrumlu turizmci Galip Gür, Bodrum’un, dünyada ve Türkiye'de doğal güzelliklere sahip nadir yerlerden bir tanesi olduğunu söyledi. Yıllar önce doğal güzelliği, sadeliği, kendine özgü sosyal yapısı ve kentsel yaşamdan uzaklığı sebebi ile Bodrum’a gelenlerin artık uğramaz olduğunu görmeye başladıklarını kaydeden Gür şunları anlattı:

"Bodrum 1940’ların 60'ların kasaba ruhunu kaybetmeye, mini İstanbul olmaya başladı. Bununla birlikte kasaba sorunlarını, büyükşehir çözüm örnekleri ile çözmeye çalıştık. Bir zamanlar kiliseyi yıkıp yerine halk eğitim binası yapan zihniyet, şimdi halk eğitim binasını yeniden kilise yapalım diyor. Yıllar önce Bodrum'a büyük marketler, alışveriş merkezleri gelmesine ses çıkarmayanlar şimdi isyan ediyorlar. Çirkin politika her şeye egemen oldu. Her isteyen her istediğini yapmaya başlayınca da Bodrum'un geleceğini belirleyen tek bir kural kaldı ortada, kuralsızlık. Keşke, Bodrum'da 1950'li yıllarda kullanılan Willys marka nostaljik cipleri tekrar nasıl devreye sokacağımızı konuşuyor olsaydık. Keşke her köşe başına trafik lambası ve mobese kamerası koymak zorunda kalmasaydık. Keşke yıllar önce Bodrum'un sahip olduğu butik kent özelliğini koruyabilseydik. Hala ümit var mı? Bence var. Yeterki Bodrum'un kasaba ruhunu tamamen kaybetmesine izin vermeyelim. Büyükşehir parayonası ile değil Ege ve Akdeniz'in kültürünü yansıtan özelliklerini ön plana çıkartarak Bodrum'u geleceğe karekteristik özellikleri ile taşıyabiliriz."

YA(AÖ/COŞ)