Açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Karabük'e gelen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Vali İzzettin Küçük'ü makamında ziyaret etti. Günay, Vali Küçük'den kültür ve turizm çalışmaları hakkında bilgi aldı. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Günay, Türkiye'nin gelen turist ve geliriyle dünyada ilk 10 içerisinde olduğunu belirterek, "9'uncu sırada gelirlerimiz, 6'ıncı sırada da gelen turist sayımız gözüküyor. Geçen yıl bir avantajımız vardı. Güney Afrika rezervasyonları büyük ölçüde iptal edilince, rota Türkiye'ye dönmüştü. Geçen yıl olağanüstü bir artış yakalamıştık. Bu yıl bizim coğrafyamızda sıkıntı var. Suriye'den kaynaklanan, İsrail'le gerginliklerimizden kaynaklanan, bunun Suriye, İran ve Irak pazarına yansımasından kaynaklanan sorunlarımız var. Buna rağmen, olağanüstü büyüme yaşadığımız 2011 yılını yakalamış durumdayız. Hatta bir miktar da olsa, kılpayı geçmiş vaziyetteyiz. Bu da Türkiye'nin istikrarlı bir turizm ülkesi, dünyada bilinen ve vazgeçilmeyen bir turizm ülkesi olduğunu gösteriyor" dedi.

Günay, Safranbolu'nın 1994 yılında Dünya Kültür Mirası listesine girdiğini, Türkiye'de 9 olan sayıyı 11'e yükselttiklerini, listeye Alanya'yı da sokmaya çalışacaklarını belirterek, "Dünyada, Dünya Kültür Mirası listesini ziyaret eden bir turist kitlesi var. Hangi ülkede Dünya Kültür Mirası varsa hepsini teker teker gezmeye çalışıyorlar. Bunlar kültürlü ve oldukça yüksek gelir grubundan insanlar. Türkiye'nin daha fazla kültür grupları ve daha yüksek gelir grupları tarafından ziyaret edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bütün bu zenginliklerimizin Türkiye turizminin sunumu içerisine katmaya çalışıyoruz. Türkiye'yi sadece deniz kıyısında turizm yapılan bir ülke olmaktan çıkarıp, kış sporları, sivil mimarlık, gastronomisini, geleneksel el sanatlarını, dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz" dedi.

Günay, Berlin Devlet Müzesi Müdürü'nün Türkiye'nin kültür varlıklarını koruyamadığına yönelik sözlerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:

"Dünya müzelerinde bulunan ve yasal belge olmadan çıkan eserleri istememizden çok şikayetçiler. Çünkü geçmiş yıllarda, Osmanlı'nın son dönemlerinde, biraz Ortadoğu coğrafyasının savaşlarla tahrip olduğu bir dönemde, Türkiye'den, Yunanistan'dan, Mısır'dan, Irak'tan, Suriye'den ne varsa alıp götürmüşler. Şu anda dünyanın büyük müzeleri hep o talan edilmiş eşyalardan oluşuyor. Geçmiş yıllarda bir anlaşma, belgeye dayanan eserleri biz şu anda isteyemiyoruz. Ama bir belgeye dayanmamış olan bütün eserlerimizi dünya müzelerinden şimdi bir envanter çalışması yapmaya gayret ediyoruz ve geri istiyoruz. Bu çerçevede, Almanlar'dan 90 yıl önce alıp götürdükleri ve bir türlü vermedikleri Hattuşaş sfenksini aldık ve Çorum Hattuşa'ya götürdük. Orpheus Mozaiği'ni Dallas Müzesi'nden aldık getirdik. Pensilvanya'dan Troya hazinelerini aldık getirdik. İngiltere'den üzerinden Kur'an-ı Kerim'den bir surenin bulunduğu 450 yıllık iznik çinilerini aldık getirdik. Başka taleplerimiz de var."

AVRUPA'DAKİ MÜZELER RAHATSIZ

Türkiye'nin dünya müzeleriyle kıyaslanabilecek yeni müzeler yapmaya başladığını ifade eden Günay, konuşmasına şöyle devam etti:

"Onlar bizim kazılarına izin vermediğimizi, kazı yapamadıklarını söylüyorlar. Bunlar külliyen doğru değil. Şu anda 10'a yakın kazı var Almanlar'ın. Kazı ile eski eser isteme işini biz birbirine karıştırmıyoruz. Kazılarda Türk ve yabancı kazısı diye ayırmadan ayrıca inceliyoruz. Çalışanlara devamlılık veriyoruz, çalışmayanlara teşekkür belgesi veriyoruz ve çalışacak insanlara teslim ediyoruz. Çünkü, Türkiye artık dünya müzeleri ile kıyaslanabilecek yeni müzeler yapmaya başladı. Artık Türkiye'nin tarihi değerleri olan eserlerini sergileyebileceği mekanları var. Avrupa müzelerinin standartlarının üzerinde müzeler yapıyoruz. Ama bu Avrupa müzelerini rahatsız ediyor. Çünkü, Yunanistan, Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Mısır eserlerini istemeye başlarsa ve yasa dışı yollardan çıkan eserler geri gelirse, onların müzelerinin koridorlarında sadece hediyelik eşya satılabilir. Bu sıkıntıyı yaşıyorlar. Onun farkındayım. Diplomatik yoldan, herhangi bir nezaketsizlik göstermeden hakkımızı arıyoruz."



BD(MÇ/AAA)