Aydın’ın büyükşehir olacak olması 554 hane, 1000 nüfusa sahip Kirazlı Köyü’nde kafaları şimdiden karıştırdı. Ormanlar hariç, işlenebilen 4 bin dekar araziye sahip Kuşadası’nın en büyük köyü Kirazlı’nın, en büyük gelir kaynağı da kiraz. 25 bin civarında kiraz ve 1500 dekar yüksek sistem üzüm bağının bulunduğu köyde, mahalle olmaları halinde eko tarımın zarar görebileceği nedeniyle endişe hakim.

"KUŞADASI GİBİ BURASI DA BİTER"

Tarlalarında sertifikalı ekolojik tarım yaptıklarını belirten Kirazlı Köyü Muhtarı Hüseyin Fırat, “Köyün doğal yapısını bozacak hiçbir yapılaşma veya girişime izin vermiyoruz. Köyümüzün doğal güzelliğine hayran kalıp, ev alıp bahçesine havuz yaptıranlara su vermiyorduk. Çünkü burası Kuşadası’na su sağlayan en önemli havza ve koruma altında. İkincisi ise köylüm sulama ve içme için su bulamazken kimsenin havuzuna su veremezdim. Konut yapılması için arazinin yüzde 5’ine izin veriliyordu. Bu koruma amaçlı tedbirlerimizin hepsi mahalle olduğumuzda elimizden alınıyor. Buradaki tarım arazileri baskılar sonucu imara açılırsa Kuşadası gibi burası da bitecek. Milli Park’a imar verilmesi için baskı yapıldığını duyuyoruz. Ancak, orayı koruyan yasa ve kurumlar var. Biz ne olacağız” dedi.

“BİLGİLENDİRİLMEDİK”

Büyükşehir Yasası’nın içeriğiyle ilgili kimsenin köylüleri bilgilendirmediğine dikkati çeken Muhtar Fırat, bu yasanın köylere ne getirip, ne götüreceğini bilmediklerini söyledi. Bir çok belediyenin kendi sınırlarına bile yeterli hizmet veremediğini hatırlatan Fırat, “Yasanın içeriğini bilmiyoruz. Ancak, bizden çok şey götüreceği kesin. Belediyelerin çoğu kendisine bakamıyor. Birçok belediyenin yolları benim köyümün yolları kadar düzgün değil. Bundan sonra ne olacak. Suyu köylüye tonunu 60 kuruştan veriyorduk, şimdi belediye tarifesi mi uygulanacak? Çöp, atık su, emlak vergisi ödenmeye başlanacak mı? Köyde kimseden mezar yeri parası alınmazdı, şimdi prosedür nedir? Kentlerde büyük ve küçükbaş hayvanlar şehir içinde yasak. Köyümüzde 2 bin 500 küçük ve büyükbaş hayvan var. Bunların durumu ne olacak? Bunlar gibi onlarca tedirgin edici konu var, hiç birinin sonucunu ve ne olacağını bilmiyoruz” dedi.

İMECE ORTADAN KALKAR İDDİASI

Köyde birçok konunun imece usülü çözüldüğünü, yardımlaşmanın ön planda olduğunu da hatırlatan Fırat, “İmeceyle ve emek verilerek yapılan eseri tüm köylüler sahiplenir, korurdu. Köylü su parasını geciktirdiğinde gelip süre isterdi, biz de yetkimizi kullanır süre verirdik. Köy ihtiyar heyetinin, köy yararına verdiği kararlar uygulanırdı. Şimdi sorumluluk belediyeye geçtiğinde imece ortadan kalkacak, her şey belediyeden beklenecek. Onlarda kendilerine yetmediğinden köyler büyük zorluklar yaşayacak. Köylünün ortak kullanımındaki meraların kullanımında sorunlar yaşanmıyordu. Dağda çam fıstıklarımız vardı, geliri ortaktı. Şimdi dış müdahaleler başlayacak” diyerek, yasaya bu tür korunması gereken köyler için madde eklenmesi gerektiğini söyledi.



IS(İÖ/AK)