İSTANBUL, Türk doğal taş sanayiinin vizyonunu, çağdaş tasarımı kullanma yetkinliğini ve Türkiye mermerlerinin güzelliğini dünyaya tanıtmayı hedefleyen İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) ve Ege Maden İhracatçıları Birliği (EMİB), dünyanın en prestijli tasarım etkinliği olan Milano Tasarım Haftası’ndaki sergiye hazırlanıyor.

17-22 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilecek “Thus Spoke the Marble: The Journey Alters You” (Ve mermer dedi ki: Yol seni değiştirir) adlı sergide, aralarında Emre Arolat, Can Yalman, Ayşe Birsel ve serginin küratörlüğünü de üstlenen tasarım stüdyosu Demirden Design'ın da bulunduğu 6 farklı ülkeden dünyaca ünlü 9 tasarımcının Anadolu mermerleri ile yaptıkları tasarımlar sergilenecek.

Klasik antik çağdan günümüze kadar dört bin yıldan uzun süredir çok önemli sanat eserlerinde kullanılan Anadolu mermeri, şimdi de dünyanın en önemli tasarım etkinliklerinden Milano Tasarım Haftası’nda, etkinliğin kalbi sayılan, Superstudio Più, Art Garden’da ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.

Milano’dan sonra İstanbul ve diğer dünya şehirlerini gezecek sergi kapsamında, Türk ve yabancı tasarımcılardan Anadolu mermerinin, mimarinin farklı platformlarında yenilikçi kullanımına referans oluşturacak eserler tasarlamaları istendi. Sanatçılar hayat yolculuğunda yaşadığımız duygusal süreçleri tasarımlarıyla görselleştirdi. Mermerin “hikâye anlatıcı” rolünü üstlendiği sergi, Milano sonrasında ise 2014 yılına kadar, başta İstanbul olmak üzere diğer dünya şehirlerinde adından söz ettirecek. Sergilenecek olan eserlerin her biri bir hikâye anlatıyor: Örneğin, Berlin’de yaşayan mimar ve tasarımcı Werner Aisslinger’a ait ‘Mermer Kameriye’ floral formların mermer ile tekrar yorumlanması ile alternatif bir gizli bahçe ortamını oluşturuyor. Tanınmış Hollandalı tasarımcı Richard Hutten, ziyaretçileri, düş gücünden hareketle yaşamı yeniden yorumlayan polikromik mermerlerle kaplanarak yaratılmış sanat eserinin içerisinde gezinti yapmaya davet ediyor. İspanyol ikili El Ultimo Grito’nun (Rosario Hurtado ve Roberto Feo) tasarımı ise ziyaretçilerin hafif eğimli mermer üzerinde oturabileceği, uzanabileceği bir topoğrafya yaratarak, herhangi bir ufuk sınırı tanımlamadan bir peyzaj oluşturuyor.