"Tefsir literatüründe Nuh (A.S) kıssası" konusunda araştırma yapan Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Açıkalın, Şırnak'ın "Şehri Nuh" ile özdeşleştiği için böyle bir çalışma yaptığını söyledi. Çalışmalarında tefsir literatüründen yararlandığını anlatan Doç.Dr. Açıkalın, şöyle dedi:

"Tefsir, Kuran ı Kerim'in yorumlanmasıyla ilgili kaynaklardır. Eski zamanlardan beri yazılmış kaynaklar var. O kaynaklarda Hz. Nuh ile ilgili ne anlatılıyor? Özellikle tufan ve geminin oturduğu yerle ilgili neler yazıyor. Tefsir literatüründe araştırdım. 8 sayfalık bir tebliğ sundum. Benim gördüğüm tefsir kaynaklarında öncelikle tefsirlerde Kuran-ı Kerim'le ilgili ayeti kerime var. 'Gemi oturdu diyor.' O oturma ile ilgili ayetin tefsirinde gördüğüm tefsirlerin büyük çoğunluğunda bu bölge tarif ediliyor. Tabi bu bölgeyi o dönemin coğrafi paylaşımında Ceziratü İbni Ömer diye geçiyor. Tefsirlerde 'İbni Ömer Cezirisi denilen bölge Cudi Dağıdır' deniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından son yayınlanan Kuran Yolu Tefsiri'nde de Cudi Dağı işaret ediliyor. Kendi tebliğimde de buna yer verdim. İkinci cildinde günümüzde Şırnak'ın Cizre ilçesinde bulunan Cizre'ye 17 km mesafede bulunan Cudi Dağıdır deniyor."

"KİMSE KESİN BURDADIR DİYEMEZ"

Olayın çok eski tarihlere dayanması nedeniyle hiç kimsenin bu konuda, "Kesinlikle buradadır" diyemeyeceğini söyleyen Doç.Dr. Açıkalın, şunları söyledi:

" Diyanet İşleri Başkanlığı'nca yayınlanan İslam Ansiklopedisi'nde de Cudi maddesi geçiyor. İlgili olayın Cudi Dağı'nda geçtiğine dair bilgiler var. Olay çok eski tarihlerde olduğu için hiç kimse bu konuda 'kesinlikle buradadır' diyemiyor. Tefsir kaynaklarında da başlangıçta Cudi Dağı'ndan bahsedilse de ikinci, üçüncü rivayetlerde başka seçeneklerden de söz ediliyor. Bu dağın Lübnan'daki şu dağ da olabilir, bazıları Ağrı da olabilir diyor. Kesinlik şu an için yok. Kimsenin şu anda ispat etmesi de mümkün değil. Ama tefsir literatüründeki kaynaklarda öncelikle Cudi Dağı işaret ediliyor. Problem biraz şundan kaynaklanıyor. Kuran-ı Kerim'de Cudi diye geçiyor geminin oturduğu dağ. Tevrat'ta ise Ararat Dağı diye geçiyor. Bu Ağrı Dağı'dır. Günümüzde Ararat Dağı Ağrı diye meşhur olmuş ama eski dönemlerde coğrafi isimlendirmeler günümüzdeki gibi olmayabilir."

MÜSLÜMANLAR CUDİ'DE, HIRİSTİYANLAR AĞRI DAĞI'NDA DİYOR

Tefsirlerde Nuh Peygamber ile birlikte gemide 80 kişi olduğunun belirtildiğini ifade eden Doç.Dr. Açıkalın, "Yani tufandan sonra 80 kişinin kurtulduğu söyleniyor. Dolayısıyla oradaki köyün Heştan yani 80 Köyü'nün de Şırnak'ta olması da tefsirdeki bilgilerle uyuşuyor. Bununla ilgili çok sayıda da yayın var. Benim bildiğim şu ana kadar bu alanda bir arkeolojik çalışma yapılmamış. Temel problem Tevrat'ta Ararat diye geçiyor demesi. Tevrat'ta gemi Cudi'ye oturdu demiyor. Hıristiyanlık mı doğru söylüyor, Kuran mı doğru söylüyor? diye bir çekişme var. Hıristiyanlar Ağrı Dağı'nda olduğunu ispat etme gayretine düşmüşler, Müslümanlar da Cudi Dağı'na oturduğunu ispat etme gayretine düştüler. Bunun gibi bir çekişme ortamı da doğmuş olabilir. Ama doğru ne ise odur. Biz Kuran'da verilen bilgiler ne onu söylüyoruz" dedi.



EK(GG/AAA)