Merkezi Diyarbakır'da bulunan Karacadağ Kalkınma Ajansı, kurulduğu 2009 yılından itibaren, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 2 yatırım destek ofisinin kurulduğunu belirten Dr. İlhan Karakoyun, toplam 35 personel ile 2 yıldan beri yatırımcılara hizmet verdiklerini söyledi. Ekonomi Bakanlığı'nın her yıl hazırladığı 5 yıllık ulusal kalkınma planına paralel olarak, bölgesel kalkınma planları yapmaya başladıklarını belirten Dr. Karakoyun, şunları söyledi:

"Kuruluş aşamasından sonra sektörel komisyonlar kurduk. Sanayi, tarım, sağlık, eğitim, işgücü, ürün çeşidi gibi. Bölgede de bir araştırma yaptırdık. Ne var ne yok, hangi sektörde neler yapılabilir, yada hangi alanlar geliştirilmeli diye. Sivil toplum örgütleri temsilcileri, üniversitedeki akademisyenlerle toplantılar yaptık, onların görüşlerini aldık. Yaptığımız araştırmalar sonunda işsizlik ve genç nüfusun çok fazla olduğunu gördük. Genç nüfusu nerelerde değerlendireceğimizi araştırdık ve 2 büyük sektöre yapacağımız yatırım, vereceğimiz destek ve danışmanlık hizmetiyle, hem işsizliğe çözüm bulmak, hem de genç nüfusu değerlendirmeyi hedefledik."

TARIM ÜRÜNLERİ VE TARIMA DAYALI SANAYİ ÜRETİMİ ARTTI

Araştırma sonucu sanayi ve turizm sektöründe çok önemli bir potansiyel olduğunu tespit ettiklerini anlatan Dr. Karakoyun, "Özellikle sanayi ve tarıma dayalı sanayi konusunda çok ciddi potansiyel var bölgemizde. Türkiye pamuk üretiminin neredeyse yüzde 50'si Diyarbakır ve Şanlıurfa'da yetişiyor. Ama bunun sanayisi yok. Sadece pamuk değil tabi ki, buğday, mercimek, nohut ve diğer tahıl ürünleri de aynı şekilde bu iki şehirde çok daha fazla üretiliyor" dedi.

Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, GAP bölgesinde sulu tarıma geçilmesiyle birlikte üretimin arttığını belirterek, "Ancak artan bu ürünün işleneceği tesise ihtiyaç var. Bu yüzden yatırımcılara verdiğimiz danışmanlık hizmeti ve yüzde 50 hibe kredilerle, cesaretlendirdik. Diyarbakır'ın Irak'a yakın olması nedeniyle ve artan göçle birlikte inşaat yapı malzemesi, sulama ekipmanları ve yenilenebilir enerjiye büyük ihtiyaç var" diye konuştu.

TURİZME 16 MİLYON LİRALIK DESTEK

Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın turizm sektöründe de oldukça önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade eden Dr. Karakoyun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tarih ve turizmde büyük potansiyele sahip olmasına rağmen Şanlıurfa ve Diyarbakır hakketikleri yerde değil. Bu nedenle turizm sektöründe çalışmalar yaptık. Tarihi eser ve inanç turizmi konusunda önemli mekanları tespit ettik. Bu mekanların turizme kazandırılmasına çalıştık. Bu çerçevede, 2 program yürütüldü. Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 2010 yılında 23 turizm projesine 10 milyon 400 bin TL. destek verildi. 2011 yılında ise yine her iki ilde, 15 projeye 6 milyon 200 bin TL. destek verildi."

Sanayi ve turizm sektörlerine 2 şehirde ve son 2 yılda toplam 152 projeye 41 milyon TL. hibe kredi verildiğini dile getiren Karakoyun, "Desteklerimiz yüzde 50 oranında. Bizim verdiğimiz destek kadar, yatırımcı da para koyuyor. Yani son 2 yılda 82 milyon TL. Şanlıurfa ve Diyarbakır'da yatırıma dönüşerek hareketli hale geçti. Verdiğimiz destekle 2010 yılında 450 kişi, 2011 yılında desteklediğimiz projeler kapsamında da 500 kişinin istihdam edilmesi hedefleniyor, yani son 2 yılda desteklediğimiz projeler kapsamında bin kişinin istihdam edileceğini söyleyebiliriz" diye konuştu.

NİJERYA VE İNGİLTERE DAHİL DÜNYADAKİ 24 ÜLKEYE İHRACAAT

Diyarbakır ve Şanlıurfa'daki yatırımcıya verilen parasal desteğin elbette önemli olduğunu belirten Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, firmalara verdikleri danışmanlık hizmeti sonucu, bu 2 şehirden dünyadaki 24 ülkeye ihracatın başladığına dikkat çekerek, "Firmalara verdiğimiz maddi desteğin elbette ki önemi var. Ama firmalara verdiğimiz danışmanlık hizmeti ile yatırımcı yeni teknolojilerle tanıştı, üretimini de geliştirerek ihracat yapmaya başladı. Bu anlamda verdiğimiz destek ve danışmanlık hizmetinden sonra Diyarbakır ve Şanlıurfa'dan, Nijerya ile İngiltere'ye kadar dünyadaki 24 ülkeye ihracat yapılmaya başlandı. Yatırım Destek Ofislerimiz, yerli ve yabancı yatırımcıyı bölgeye çekmek için, yurt içi ve yurt dışındaki fuarlara katılarak bölgedeki gelişmeleri yatırımcılara aktarıyor. Uzmanlarımız ayrıca, bölgedeki yatırımcılara da ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyor" ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN EN KAPSAMLI TEŞVİK YASASI

Yeni teşvik yasasını, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en kapsamlı teşvik yasası olarak değerlendiren Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, Diyarbakır ve Şanlıurfa'nın da içinde bulunduğu 15 ilin yer aldığı 6'ncı bölgede çok ciddi avantajların olduğunu söyledi. Teşvik yasasının yürürlüğe girmesinden sonra özellikle tekstil ve hazır giyim sektöründe önemli yatırımların yapıldığı bilgisini veren Karakoyun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yeni teşvik sisteminin açıklandığı 5 Nisan 2012 tarihinden bugüne kadar, teşvik sistemi ile ilgili olarak bilgi almak, uygun yatırım yeri bulmak ve danışmanlık desteği almak üzere, Diyarbakır Yatırım Destek Ofisi'ne 78 başvuru yapılmıştır. Sektörel olarak baktığımızda, başvuruların tekstil-konfeksiyon, eğitim, tarım, hayvancılık, gıda, plastik-kimya, inşaat, yapı malzemeleri ve mobilya ile yenilenebilir enerji sektörlerinde yoğunlaştığını görüyoruz. Türkiye'nin önemli mobilya markaları, Diyarbakır'da uygun yatırım yeri tahsisi için talepleri mevcut. Tarım makineleri üretimi için yer isteyen firmalar var. İsim vermek istemiyorum ama Bursa'daki mobilya sektöründeki çok büyük bir marka, yakın zaman içinde 100 dönümlük bir arsa talebinde bulundu."

DOĞU VE GÜNEYDOĞU, ÜRETİM ÜSSÜNE DÖNÜŞÜYOR

Yeni teşvik tedbirlerinin açıklanmasının ardından sadece Diyarbakır ve Şanlıurfa'da değil tüm Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki yatırımcılar arasında ciddi bir heyecan oluştuğunu gözlemlediğini kaydeden Karakoyun, "Teşvik tedbirlerinin açıklanmasından sonra yatırımcılar arasında çok ciddi bir heyecan oluşmuş ve herkesin yatırım yapmak adına bir arayış içerisine girdiğini söyleyebilirim. Bu teşvik sistemi Güneydoğu'yu ve Doğu Anadolu'yu Çin ile dahi rekabet edebilecek bir üretim üssüne dönüşecektir" dedi. Dr. Karakoyun, şunları söyledi:

"Çin'de belki sağlanan imkanlar avantajlı gibi görünse de 6'ncı bölge ve özellikle Şanlıurfa ile Diyarbakır'daki imkanlar ve yeni teşvik yasası ile Çin'den daha avantajlı bir konumda olduğunu söyleyebilirim. Ulaşım kolaylığı nedeniyle Diyarbakır ve Şanlıurfa 6'ncı bölgedeki diğer şehirlerden daha avantajlı. Demiryolu, hava ve karayolu konusunda, diğer şehirlere göre daha şanslı. Bu iki kentte yaşayan nüfusun yüzde 50'si 15-60 yaş arasında, yani çalışabilecek potansiyele sahip. Bu iki kente çok daha fazla ilgi var."



MT(GG/ESM)