Diyarbakır'ın merkez Sur İlçesi İçkale Mevkii'nde bulunan, 1990'lı yıllarda Jandarma Merkez Komutanlığı, Diyarbakır Cezaevi ve Adliye binasının bulunduğu alanda başlatılan restorasyon çalışması sırasında 12 Ocak günü insanlara ait kafatası ve kemikler çıktı. Birinci derecede SİT alanı olan bölgede Diyarbakır Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği tarafından sürdürülen çalışmalarda, bugüne kadar 38 kişiye ait olduğu söylenen kafatası ve kemikler bulundu. Kemikler incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderildi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 17- 24 ocak tarihlerinde elde edilen kemiklerin DNA'larının tespit edilmesi için Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildiğini belirtti. Başsavcılık, bugün Adli Tıp Kurumu'ndan gelen sonuçlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Adli Tıp Kurumu'nun raporunu yer verildi. Ad Tıp Kurulu raporunda şu görüşlere yer verildi:

"Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.01.2012 ve 24.01.2012 tarihli yazılarıyla iki ayrı grup halinde 6 mühürlü bez torbada gönderilmiş olan ve kazı bölgesi ve kazı günlerine göre kodlanmış delil poşetlerindeki kemikler ayrı ayrı gruplar halinde temizlenerek incelemeye alınmış olup; öncelikle hayvanlara ait olan kemikler ayrılmıştır. İnsana ait olduğu saptanan tüm kemiklerde ortak olarak toprak altında en az 100 yıl gömülü kalmaya bağlı olarak; medulaları boşalmış ve toprakla dolmuş olduğu, ileri derecede yoğunluk ve dolayısıyla da ağırlık kaybına uğramış oldukları, korteksleri aşınarak spongioz dokularının açığa çıkmış olduğu, kırılganlaşmış ve elle kolaylıkla ufalanabilir nitelikte oldukları, renklerinin ileri derecede açılmış olduğu, uzun kemiklerin uç kısımlarında yoğun aşınmalar ve yassı kemiklerde incelmeler meydana gelmiş olduğu belirlenmiştir."

Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporda, örneklerin inceleme ve değerlendirmelerinin yapıldığı belirterek, şöyle denildi:

- Minerolojik incelemede; kazı yapılan bölgeden alınan toprak örneklerinde mineral parajenez belirlenmiş olup, örneklerde kil oranlarının az olduğu, bölge litolojisi incelendiğinde temelde bulunan ofiolit kayaç kütlelerinin ayrışması ile toprak malzemesinin oluştuğunun belirlendiği,

- Kemiklerde ölüm sebebini açıklayabilecek herhangi bir bulgu saptanmadığı, bütünlüğü bozulmamış kemik dokuları üzerinde herhangi bir ateşli silah, kesici delici/kesici ezici alet veya herhangi bir patlayıcı ile oluşması muhtemel lezyon görülmediği,

- Mevcut kemiklerde en az 100 yıl toprak altında gömülü kalmaya bağlı morfolojik değişimler tespit edildiği,

- Kemikler çok uzun süre gömülü kalmaya bağlı olarak bütünlüğünü kaybetmiş, küçük kemik parçaları halinde olduklarından, kaç kişiye ait oldukları ve ölenlerin cinsiyeti, yaşı vb. kimlik özelliklerinin morfolojik olarak tespit edilemediği,

- Gönderilen kemik parçaları içinde farklı hayvanlara ait çok sayıda kemik ve diş örneği de bulunduğu,

Alınan diş örnekleri üzerinde moleküler genetik incelemenin devam ettiği, yapılan incelemenin tamamlanmasının ardından ek rapor şeklinde gönderileceği, kanaati raporlanarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir."


FB(GG/ESM)