Bugün’den Hasan Önal’ın haberine göre, geçtiğimiz Şubat ayında Meclis’e gönderilen bir şikayet dilekçesiyle, iki yıl önce ilçe müftülüğünde görev yapan şube müdürü H.Ö.’nün ilçedeki 200 din görevlisiyle temasa geçerek tutanaksız ve faturasız yüzlerce eseri sattığı öne sürüldü.

Meclis Dilekçe Komisyonu’na gönderilen dilekçede, H.Ö.’nün imamlara yaptığı konuşmada “Bakın bu halı çok değerli. Camilerinizde böyle halılar varsa haber verin, biz gelip alalım. Bu halı 2-3 bin lira yapar. Bu halı gibi onları satabiliriz. Bu eserler caminizde atıl kalmasın, değerlendirelim” dediği kaydedildi. Buna göre, din görevlilerini kısa süre sonra H.Ö.’nün selamını ileten eski eser taliplileri aramaya başladı.

Toplatılan yüzlerce eski eser, halı ve kilim herhangi bir tutanak tutulmadan satıldı. Diyanet, olayın ortaya çıkmasıyla soruşturma başlattı. İmamlar soruşturma kapsamında alınan ifadelerinde eski eserleri toplayan kişilerin kendilerini arayarak “Biz yanarsak sizin de başınız yanar” diye tehdit ettiği söyledi.

Bir Mercedes iddiası daha



diyanet makam araci

Meclis’e gönderilen dilekçede, Diyanet İşleri Teftiş Kurulu’nun olayla ilgili tutanak, belge ve ifadelere sahip olduğu kaydedildi.

Öte yandan olayla ilgili bir başka iddia da skandalın merkezindeki H.Ö.’nün eski eserlerin satılmasıyla kendisine Mercedes alması oldu. Buna göre, H.Ö. tepkilerin ardından Mercedes aracı kısa süre içinde satarak kendisine sıfır model beyaz Ford marka bir araç aldı.

Meclis’e gönderilen dilekçede, H.Ö’nün makamını kötüye kullandığı, haksız kazanç elde ettiği öne sürülerek, ilgili şahsın camilerdeki tarihi eser olarak nitelendirilen halı, kilim, el yazması Kur’an-ı Kerimler, Osmanlı dönemine ait eserlerin kaçakçılığını yaptığı belirtildi.