Kaza, merkez Nilüfer İlçesi İzmir Yolu üzerinde 25 Kasım 2010'da meydana geldi. Fatih Lisesi Fen Bölümü 2'nci sınıfta okuyan Didem Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz, okullarına gitmek için evden çıktı. İzmir Yolu üzerinde yolun karşısına geçmek isteyen iki arkadaşa, Güner Çalışkan yönetimindeki 16 GD 730 plakalı minibüs çarptı.

Yaralanan kızlar olay yerine gelen 112 Acil Servis ambulansıyla yakında bulunan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne kaldırıldı. Hastanede yapılan müdahalelere rağmen ağır yaralanan Didem Zeynep Çakar olay günü, yanında bulunan arkadaşı Ezgi Nil Topuz ise olaydan 12 gün sonra yaşamını yitirdi.

KAZA ÖNCESİ SON GÖRÜNTÜLER

Didem Zeynep Çakar ve Ezgi Nil Topuz'un kazadan bir gece önce, Çakar'ın evinde sabaha kadar fizik dersi çalıştıktan sonra sabah okula giderken bindikleri asansörde çekilen güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, kızların asansör aynasına bakarak makyaj yaptıkları görülüyordu.

DİĞER KIZLARI DA KAZADA ÖLMÜŞ

Ezgi Nil Topuz'un ikisi de öğretmen olan babası Saffet Topuz ve annesi Zeynep Topuz çiftinin, 6 yıl önce, iki çocuklarından İlay Topuz’u da 8 yaşındayken Burdur’da meydana gelen trafik kazasında yitirdiği ortaya çıktı.

'ARACIMIN ÖN CAMINDA ELLERİNİ GÖRDÜM'

Olayın ardından çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanan ve hakkında Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermek' suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sürücü Güner Çalışkan ise çıktığı ilk duruşmada, "Hakim bey hızım yaklaşık 80 kilometreydi. Sağ tarafımda da belediye otobüsü gidiyordu. Bir anda otobüsün önünden iki kız yola çıktı. Kısa bir kararsızlık sonrası karşıya geçmeye çalıştılar. Ben son olarak aracımın ön camında ellerini gördüm. Mesafe çok kısa olduğu için yapacak hiçbir şeyim yoktu. Çok üzgünüm" diye konuştu.

13 ay cezaevinde kalan Çalışkan, geçen aralık ayındaki duruşmanın ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

KARAR DURUŞMASINA KATILMADI

Karar duruşmasına tutuksuz sanık Güner Çalışkan katılmazken, kızların anne ve babaları ile her iki tarafın avukatları mahkemede hazır bulundu.

Kısa bir aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuksuz sanık Güner Çalışkan’ı 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanığın duruşmalardaki iyi halini göz önünde bulunduran mahkeme cezayı 5 yıla indirdi. 13 ay cezavinde kaldıktan sonra tahliye edilen Güner Çalışkan, Yargıtay'ın kararı onaylaması halinde, yattığı süre de göz önünde bulundurularak, cezasının kalan 2 yıl 3 aylık bölümünü tamamlamak için tekrar cezaevine girecek.

KARARA İSYAN ETTİLER

Kararın ardından kızların aileleri gözyaşlarına boğuldu. Ezgi Nil Topuz'un annesi Zeynep Topuz, kızlarının tek suçunun yaya geçidinden karşıya geçmek olduğunu söyledi. Anne Topuz, şunları kaydetti:

"Size karşı işlenmiş bir suç var. Sizin canlarınız alınıyor. Sizin içiniz alev alev yanarken su serpintisini adaletten bekliyorsunuz. Adaletin yerine gelmesini bekliyorsunuz. Ama bir bakıyorsunuz ki su da o ateşin içerisinde yanıyor. Çünkü bir damla serptiğiniz su, ateşin içerisinde buhar olup gidiyor. Ezgi 15 yıl yaşamış pırıl pırıl bir çocuktu. Didem de öyle. Onların ne kabahati vardı? Bu kadar hayatlarına ve adalete kast edilebilecek ne suçları vardı? Çok merak ediyorum. Mahkeme, hukuk, Bursa Adliyesi bunun açıklamasını yaparsa ben çok mutlu olacağım. Biz önce konuştuk. Sonra mahkemenin konuşmasını bekledik. Şimdi mahkeme konuştu. Ben bundan sonra Meclis'in konuşmasını bekliyorum."

Meclisi’nin trafikte insanları koruyacak, mağdurları koruyacak yasaları çıkartmasını beklediğini belirten Topuz, "Bundan sonrası artık Meclis'in. Meclis lütfen bu kadar insanı mahvetmeyin, yüreklerini yakmayın. Bu çocukların bütün suçları okula giderken yaya geçidinden geçmekti. Bu kadar" dedi.

Baba Saffet Topuz da kararın kendileriyle ve ölen kızlarıyla dalga geçmek olduğunu belirtip, kararı temyiz edeceklerini ve gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceklerini ifade etti.

'ADALETİN BU OLMAMASI LAZIMDI'

Kazada yaşamını yitiren Didem Zeynep Çakar’ın annesi Ümmügülsüm ve babası Sinan Çakar duruşmanın ardından gözyaşlarına boğularak birbirlerini teselli etti. Adaletin yerini bulmadığına inandığını söyleyen baba Sinan Çakar, "İki canın bedeli bu olmamalı. İçimiz yandı. Sözün bittiği yer. Ben artık ne diyeyim? Mahkemeye güvenmeyeceğiz, kime güveneceğiz? Ben bundan şunu anlıyorum: Adalet zalimin yanında. Mazlumun yanında değil" dedi.

Adliye bahçesinde sinir krizi geçiren Didem’in ablası Sinem Fatma Çakar’ı ise yakınları güçlükle teselli edebildi.



SB(FK/CK)