BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen hafta oğlu Sidar Sakık balkondan atlayarak intihar eden Milletvekili Sırrı Sakık’a taziye ziyaretinde bulunmak üzere bugün karayolu ile Bingöl'den Muş’a gitti. Sakık ailesine ait olan Atatürk Bulvarı Zengök İş Merkezi'ndeki buroda buroda Sırrı Sakık’a sarılıp teselli eden Demirtaş, taziyede hazır bulunan Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk ve Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk’la bir süre sohbet etti.

Daha sonra yemeğe geçen BDP Genel Başkanı Demirtaş, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Diyalog ve müzakereye karşı çıkmanın ahlaki olmadığını kaydeden Selahattin Demirtaş, 'diyalog ve müzakere olmasın' diyenlerin kandan, savaştan beslendiğini iddia etti. Ülkenin zor günlerden geçtiğini belirten Selahattin Demirtaş şöyle konuştu:

"Türkiye, hem bölgesel düzeyde hem içeride sorunlar, sıkıntılar yaşıyor. Bir yandan savaş, çatışma gerçeği var. Her gün insanlar, gençler yaşamlarını yitiriyor ve siyaset maalesef ki bu acıların, akan kanın durması konusunda yeterince rol oynayamıyor. Biz aslında parti olarak mevcut durumun, mevcut acıların bir an önce bitmesi için, akan kanın bir an önce durması için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Çağrılar, öneriler yapıyoruz. Somut olarak çözüm önerilerimizi ortaya koyuyoruz. Bu tek taraflı gelişmiyor. Bir diyalog ortamının, konuşma ortamının gelişmesi için iktidar partisi başta olmak üzere herkesin çaba sarf etmesi gerekiyor. Diyalog ve müzakere bütün sorunların çözümünde en doğru yöntemdir. Hiç kimsenin burnu bile kanamadan, bu saatten sonra diyalog ve müzakereye karşı çıkmak ahlaki değildir. Kim ki diyalog ve müzakere olmasın diyorsa kandan, savaştan besleniyor demektir."

'HERKES SAVAŞ BİTSİN İSTİYOR'

Parti olarak, diyalog ve müzakere dışında hiçbir yöntemi çözüm olarak tanımlamadıklarını bir kez daha belirtmek istediğini vurgulayan Demirtaş şöyle konuştu:

"Muhalefet partileri, iktidar partisi de diyalog ve müzakere taleplerini artık görmelidir. Toplum da, halk da bunu istiyor. Kürt’üyle, Türk’üyle herkes bu savaş bitsin istiyor. Bunun yönetimi de sorunları konuşarak, uzlaşarak, birbirimizi daha fazla dinleyerek çözmektir. Eğer bu konuda herkes üzerine düşen görevi yerine getirebilirse, siyaset kurumu sorunlara çözüm bulabilir. Şu anda içinde bulunduğumuz durumun daha da kötüleşmemesi için hepimiz bunu yapmalıyız. Çünkü bizler siyasete atılırken, halktan oy isterken sorunları çözmek için destek istedik. Halk da siyasete güven duyduğu için bizlere destek verdi. Türkiye’de hiç kimse sandık başına giderken, savaş olsun, kan aksın diye oy vermez. Bu nedenle siyasi partiler çok daha cesurca davranabilir. Partimizin çözüm politikasını beğenmeyenler olabilir. Saygı duyarız ama, beğenmeyen herkes kendi çözüm politikasını ortaya koymalıdır. Yoksa hamasetle siyasette çözüm üretilemiyor. Önümüzde çok acı tecrübeler var. Geçmiş 30 yılın deneyimi acı bir deneyimdir ve bölge insanı da müzakerelere her zaman destek vermiş ve verecektir."

'CHP DİYALOGDAN SÖZ EDİYOR'

Bir gazetecinin CHP’de Oslo görüşmeleriyle ilgili yaşanan çatlakla ilgili sorusunu da cevaplandıran Demirtaş, her partinin kendi politikasını netleştirip ortaya koyması gerektiğini belirtti. CHP’lilerin diyalogdan söz ettiğini vurgulayan Demirtaş, "Cumhuriyet Halk Partililer diyalogdan söz ediyorlar. Çözüm yerinin meclis olduğunu, siyaset olduğunu söylüyorlar. Bir yandan bunu söylerken, bir yandan müzakereye karşı çıkmak ve Oslo sürecini mahkum ederek oradan bir siyasi rant devşirmeye çalışmak doğru bir tutum olmaz" dedi.



MA(KS/COŞ)