Ramazan Bayramı'nı memleketi Konya'da geçiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ile birlikte valilik konutu bahçesinde şehit ve gazi aileleri ile kahvaltı yaptı. 530 davetlinin katıldığı kahvaltıda, aileler ve çocuklarla yakından ilgilenen Davutoğlu, şehitlere, gazilere ve ailelerine her zaman sahip çıktıklarını söyledi. Programda şehit annesi 80 yaşındaki Fahriye Turan, şehitler için bir şiir okudu. Ayakta durmakta güçlük çeken Turan, oğlu Jandarma Komando Onbaşı Rıfat Turan'ın 1995 yılında Hakkari'de terör örgütü ile girilen çatışmada şehit olduğunu anlattı. Davutoğlu çifti, kahvaltı sonrası da davetlilerle tek tek bayramlaşıp, büyüklere çikolata, çocuklara da bayram harçılığı, oyuncak ve kitap hediye etti.

"KAMPLAR 100 BİN KAPASİTEYE GÖRE TANZİM EDİLDİ"

Suriye'de yaşanan olaylar nedeniyle ülkemizde oluşturulan mülteci kamplarında dün itibariyle 67 bin kişinin bulunduğunu hatırlatan Davutoğlu, kampları 100 bin kapasiteye göre yeniden tanzim ettiklerini aktardı. Krizlerde mülteci sayılarının belli psikolojik etkileri ve sonuçlarının olduğunu vurgulayan Davutoğlu, sayının binlerle ve onbinlerle ifade edildiğinde bir gerginlik ve iç çatışma yaşanabileceğini ama sayının 100 binle ifade edildiğinde, durumun artık sadece mülteci mahiyetini kaybettiğini ve bir anlamda kitlesel bir göç sonucunu doğuracağını kaydetti.

"ULUSLARARASI KRİZ OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ"

1991 yılında Kuzey Irak'tan 500 bine yakın Kürt kökenli Iraklının Türkiye'ye sığındığında konunun bir anda dünya gündemine oturduğunu hatırlatan Davutooğlu, ''Benzer olaylarda artık bir sıradan gerginlik mahiyetini kaybeder. Büyük bir insanlık dramı, bütün BM'nin sahip olması gereken durum ortaya çıkar. Biz, her zaman Suriyeli kardeşlerimize yardım edeceğiz. Sayı artıkça artık bu konunun sıradan bir gerginlik mahiyetinden çıkıp veya iç gerginlik, çatışmadan çıkıp, daha büyük bir insani trajedi ortaya çıkması demektir. Büyük insanlık suçu işlendiğinin anlamına gelir. Yüz binlerce insan harekete geçmişse, bu bir bölgesel kriz olma niteliğini aşar, uluslar arası kriz olarak değerlendirilmesi icap eder. O çerçevede zikrettiğimiz husustur. Zaten önümüzdeki hafta mülteciler konusunda yapılması planlanan BM Güvenlik Konseyi toplantısında bu konuyu gündeme getireceğiz'' diye konuştu.

''BM'NİN SAHİPLENMESİ GEREKEN DURUM ORTAYA ÇIKMIŞTIR''

Suriye'den göç edenlerin sayısının gün geçtikçe artması nedeniyle konunun BM'nin sahiplenmesi gereken durum olarak ortaya çıktığını ifade eden Bakan Davutoğlu, şunları söyledi:

''Artık uluslararası toplumun Suriye olayına bakışında temelde bir değişiklik yapması gerekiyor. Bu konu, bir ülkenin iç problemi olarak görmenin çok ötesine geçmiştir. Komşu ülkelere de güvenlik riski oluşturmaya başlamıştır. BM'nin misyonu itibariyle bütün insanlığı sahiplenmesi gereken, insani durum ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bunun gereğini BM'nin yapmasını bekleriz. Şimdi bekliyoruz. Sayı daha da arttığında daha acil olarak bir konu olarak bunu beklemek bizim hakkımız. BM Güvenlik Konseyi müzakeresinin ötesinde Suriye halkı büyük bir dram yaşıyor.''

''BEKLENEN HAREKET GELMEZSE BM MİSYONUNU KAYBEDER''

Gazetecilerin, BM'den beklenen hareket gelmezse Türkiye ne gibi adım atacak, sorusu üzerine Davutoğlu, ''Beklenen hareket gelmeze, BM, kendi anlamını ve misyonunu kaybeder. Yüz binlerce insanın bu ülkeyi terk etmesine yol açan olay yaşanıyorsa ve hala BM atılsa, o zaman BM’nin varlığı tartışılmaya başlanır. Niçin, ne gün BM devreye girecek. Nasıl bir dram yaşanacak ki, zaten biliyorsunuz Bosna'da, Srebrenitsa'da katliama seyirci kaldığından dolayı, BM ne kadar büyük bir kredi, itibar kaybetti. Seneler sonra bugün ki genel sekreter Srebrenitsa'ya giderek özür dilemek zorunda kaldı. BM'nin gözü önünde katliam oldu. Şimdi de aynı katliamlar, BM'nin gözü önünde oluyor ve yüz binlerce insan o ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. BM sessiz kalıyorsa, bizimde BM niçin var, diye sormak hakkımız. Onun için önümüzdeki toplantıda dönem başkanlığı Fransa yürüttüğü için, Fransa Dışişleri Bakanı geldiğinde açık bir şekilde konuştum. 30 Ağustos'ta yapılması planlanan toplantıda da konuyu gündeme getireceğim'' diye konuştu.

RUSYA'DAN GELEN MEKTUP

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan kendisine Cenevre’deki eylem grubu hakkında birlikte çalışma yapılmasına dönük bir mektup geldiğini belirten Davutoğlu, '' Her türlü uluslararası inisiyatife olumlu bakarız. Cenevre'de bütün ülkelerle birlikteydik ve o mutabakata evet demiştik. Kofi Annan istifa etmesi üzerine Cenevre'de geçiş hükümeti kurulması konusunda varılan mutabakat hayata geçirilmedi. Biz tabii Türkiye olarak olumlu katkı yapmaya hazırız.''dedi.



İA,HD(İA/AK)