Aliağa Belediyesi’nin düzenlediği 'Demokrasi İçin Adalet' konulu söyleşide katledilişinin 19'uncu yılında Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu anıldı. İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş, CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner ve CHP PM üyesi Levent Eyipişiren’in katıldığı söyleşi TÜPRAŞ Halk Eğitim Merkezi’nde yapıldı.

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Türkiye’de geçmişte yaşanan birçok acı olayın net ortaya çıkarılamadığını söyledi. Cihaner, Türkiye'nin aydınlar mezarlığına döndüğünü ve hiçbirinin net olarak ortaya çıkarılmadığını belirtirken, "Sivas ve Maraş olayları da aynı şekilde. Üzerlerinde hep bir fluluk var" dedi. Uğur Mumcu’nun 'Rabıta skandalı'nı ortaya çıkardığını anımsatan Cihaner, "Uğur Mumcu, istihbarat örgütlerini, gerici örgütlenmeleri soruşturuyordu. Kürt sorununu, 12 Eylül’deki hak ihlallerini araştırıyordu. Çok geniş bir yelpazenin hedefindeydi. Uğur Mumcu davasının aydınlanabilmesi için Hrant Dink davasını pilot olarak görebiliriz. Bu davada her şey aydınlatılabilirse Uğur Mumcu ve üstü örtülen cinayetler de aydınlığa kavuşur" diye konuştu.

Türkiye’de yargı sistemindeki sorunlara da değinen Cihaner, şöyle dedi:

"Türkiye’de yargı hiçbir zaman bağımsız olmadı. Yargı, 'Gelene ağam, gidene paşam’ dedi. 12 Eylül’de darbecilerin emrine girdi. Bugün gelinen noktayı hepiniz biliyorsunuz. Yargı siyasi iktidar ile aynı çizgiye geldi" diye konuştu. Türkiye’de yargılama kültürünün yanlış olduğunu savunan İlhan Cihaner, şöyle dedi:

"Özel Yetkili Mahkemeler adil ve etkin sorgulamanın önündeki en büyük engellerdir. Dink Cinayetinde ’Örgüt var ama delillendiremedik’ demek, etkin bir soruşturma yapamadık demektir. Özel yetkili mahkemeler mutlaka kaldırılmalı. Yani aslında Uğur Mumcu cinayetinden bu yana yargıda değişen bir şey yok."

YAKINDA YENİ AYDIN CİNAYETLERİ İŞLENEBİLİR

Cihaner, devletin birçok istihbarat örgütü bulunduğunu belirterek, "Örneğin şimdi içinde işadamı, askeri, gazetecisi, bilim adamı çok geniş kitleyi kapsayan bir yapılamadan, sözde illegal bir durumdan Ergenekon’dan bahsediyorlar. Madem bu kadar büyük ve geniş bir kapsamlı oluşum var. O zaman, ’devletin istihbarat birimleri nerededir? Görevi nedir?’ diye sormak lazım" dedi.

CHP Denizli Milletvekili Cihaner; Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve Ahmet Taner Kışlalı'nın öldürülmesinin de arasında bulunduğu birçok saldırıdan sorumlu tutulan yasa dışı Tevhid-Selam Kudüs Örgütü'nün yeniden faaliyete geçtiği ile ilgili bir haber okuduğunu belirterek, "Yakında yeni aydın cinayetleri işlenebilir" diye konuştu.

ARKADAŞI MUMCU’YU ANLATTI

Hasan Fehmi Güneş de, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu ile yakın dost olduklarını belirterek bazı anılarını anlattı. Mumcu’yu "Tek başına bir ordu gibiydi" diyerek tanımlayan Güneş, "Bir insanın tek başına yapamayacağı işler yapardı. Farklı ve özel bir kişilikti. Araştırır, soruşturur, müthiş inatçı ve mutlaka sonuca giderdi. Hepsinden önemlisi gerçek bir devrimciydi, hep aydınlama taraftarı idi. O yüzden o da karanlık güçlerin hedefindeydi" dedi. Bakanlığı döneminde Mumcu’ya koruma ve silah verdiklerini, bir gün deneme atışı için poligona gittiklerini belirten Güneş, şöyle devam etti:

"Mumcu atış yaptıktan sonra, bana doğru döndü ve cebinden kalemi çıkararak, 'Benim silahla işim yok, benim silahım bu' dedi. Onun yol göstericisi Mustafa Kemal’di. Hainlere, döneklere, hırsızlara düşmandı. Mumcu’nun öldürülmesi tek başına bir olay değil. Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı hepsiyle tanışıklığım, dostluğum vardı. Bu kişilerin tamamı Atatürk devrimlerine karşı devrim yapmak isteyenlerin hedefindeydi. Yani asıl öldürülmek istenen biziz, sizsiniz. Yok, edilmek istenen hepimiziz."

Kalabalık bir topluluğunun izlediği söyleşinin sonunda Aliağa Belediye Başkan Yardımcısı Uğur Eren, Hasan Fehmi Güneş, İlhan Cihaner ve Levent Eyipişiren’e günün anısına çiçek vererek katılımlarından dolayı teşekkür etti.



ŞA(İÖ/İD)