Diyanet İşleri Başkanlığı resmi internet sitesinde, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtmişti.

Kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabilecekleri anlamına gelen fetvayı veren Diyanet, ergenlik çağına girmiş kız çocuklarının nikahlanırken yanlarında velilerinin olmasının daha uygun olacağını da açıklamıştı. 

Toplumun düzenini, huzur ve refahını sağlamak için fetva vermesi gereken bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal düzeni bozduğunu belirten CHP’li  Gülay Yedekci şunları söyledi:

“Laik hukuk devleti kurallarına göre Anasayasamız gençlerimizin 18 yaşında reşit olduğunu hükmeder. Diyanet’in fetvası Anayasamıza da aykırılık teşkil etmektedir. Yasalara aykırı olmasının yanı sıra bu uygulama çocuklarımızın elinden çocukluğunu alan sapıkça bir düzenlemedir. 9 ve 12 yaş çocuklar için anne babasıyla yaşayacakları bir yaştır. Çocuklarımızın anne babasının güvenli kollarından koparılarak sürekli devam edecek olan bir tecavüze mahkum bırakılması kabul edilemez. Çocuklar üzerinde böyle sapıkça düşünceleri olanları ve devletin kurumlarında yetkili olup bu açıklamayı yapanları Allah’â havale ediyorum. Devlete ait bir kurum eliyle yapılan bu düzenleme ile oyun yaşındaki evlatlarımızı düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. Bu fetvayı verenlerin çocukları yok mu? Zinayı engelleme imajı altında yapılan bu düzenleme cinsel istismarın resmileştirilmiş ve onaylanmış halidir. 9 ve 12 yaşındaki çocuklar zinayı dahi anlayamazken Diyanet İşleri Yetkilileri sapıkça fikirlerini yaptıkları açıklama ile gözler önüne sermiştir”

“Çocuklarımızı sapıklardan ve bu fetvayı veren anlayıştan korumalıyız. Biz bu anlayışın karşısındayız ve direneceğiz. Çocuklarımızı bu sapkın zihniyete teslim etmeyeceğiz” diyen Yedekci, sözlerine şöyle devam etti:

“Reşit olmamış çocuklarımızın evlendirilmesi ahlaka ve insanlığa aykırıdır. Toplumun en hassas noktalarından biri olan çocuk yaşta evliliklerin önlenmesi için çalışma yapması gereken Diyanet İşleri bu fetvadan bir an önce vazgeçmeli ve özür dilemelidir. Aksi takdirde çocuklarımızın cinsel istismara uğramasının vebali fetva verenlerin boynunadır. Sapıkça verilen bu fetvalar toplum ahlakına zarar vermekte ve açıkça cinsel istismara izin vererek teşvik etmektedir.”