Yazılı bir açıklama yapan CHP'li Toprak, dünya üzerinde demokratik yollarla gelip demokratik rejim, ilke ve değerlere bu kadar karşı olan başka bir liderin olmadığını savunarak, kuvvetler ayrılığı ilkesinin demokratik rejimin en temel prensibi olduğunu söyledi. Toprak, 'frenler ve dengeler sistemi' olarak tanımlanan bu sistemin yürütmenin totaliter, baskıcı ve zorba karakterini engellemeye dönük bir nitelik taşığını ifade ederek; "Başbakan ülkenin gündemini elinde tutmak adına demokratik değer ve sistemleri tartışmaya açmakta ve demokratik değer ve ilkeleri hedef haline getirmektedir. Başbakan kuvvetler ayrılığından şikayet ederken daha demokratik ve özgürlükçü bir sistem önermemektedir. Başbakan yürütme gücünün yani kendi iradesinin tek otorite olmasını arzulamaktadır. Oysa biz biliyoruz ki demokratik sistemin temel prensibi güçlerin paylaştırılması, hiyerarşinin ve otoritenin en aza indirilmesidir. Başbakan bunun tam tersini istemektedir. Tek adam olmak, tek belirleyici olmak ve tek otorite olmak istemektedir" diye konuştu.

'ÜLKENİN HANGİ SORUNUNU ÇÖZDÜ DE KUVVETLER AYRILI İLKESİ ENGEL OLDU?'

CHP'li Toprak, Türkiye'de kuvvetler ayrılığının ne kadar uygulandığının tartışma konusu olduğunu kaydererek, hükümetin, yasama ve yargıyı tümüyle kendi emrine aldığı gerçeği ortada olduğunu ileri sürdü. Başbakan'ın açıklamasının kendisine bunların yetmediğini ortaya koyduğunu dile getiren Toprak şunları söyledi:

"Bugün kendi bürokratik oligarşilerini yaratanlar, bu oligarşik siyaset algı ve anlayışını bütün bir ülkeye egemen kılma çabasındadırlar. Devlette istediği her türlü dönüşümü yapan Başbakan'ın bununla yetinmediği anlaşılmaktadır. 11. yılına giren bu hükümet ülkenin hangi temel sorununu çözmüştür? Sayın Başbakan ülkenin yoksulluk, işsizlik, terör ve gelir adaletsizliği sorununu çözdü de kuvvetler ayrılığı mı buna engel oldu? Aslında Sayın Başbakan'ın sözleri bu sorunları çözemediğinin itirafıdır. Gerisi laf-ı güzaftır."


(BY/SS)