Mustafa Kemal Atatürk'ün 6 Mart 1930'da Burdur'a gelişinin yıldönümünü kutlama programına katılmak üzere kente gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin il binasında partililer ve gazetecilerle bir araya geldi. CHP Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve CHP Burdur İl Başkanı Süleyman Erman ile birlikte açıklamada bulunan Tekin, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.

Gürsel Tekin, geçen yıl yapılan milletvekili seçiminden sonra Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın balkon konuşmasında tarafsız ve herkesin başbakanı olacağını söylediğini hatırlatarak, "Son 6 aylık sürece baktığımızda adeta baskıcı, faşist bir anlayışla, herkesi yok sayan, kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi davranmayan herkesi düşman ilan eden bir siyasi anlayışla karşı karşıyayız" diye konuştu.

Eğitim sistemindeki reform çalışmalarına da değinen Gürsel Tekin, 2005 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından yapılan eğitim reformunun, bir çok kesimin tartışmasıyla gerçekleştiğini, o günden bu yana ne değiştiğini anlayamadığını belirtti. Bu reform ile özellikle okula giden kız çocuklarının sayısının arttığına işaret eden Tekin, 8 yıllık kesintisiz eğitimin özellikle kız çocuklarının okula gitmesine çok büyük katkısı olduğunu belirterek, şöyle dedi:

"Başbakan'a seslenmek istiyorum: Kin ve nefretle ülke yönetilir mi? Sadece ve sadece 28 Şubat'ın rövanşını almak için eğitim sistemini değiştirir mi? 28 Şubat'la hesaplaşılacaksa, 28 Şubat'ta bizlerin cebinden, emeklinin, işçinin, köylünün cebinden çalınan paraların hesabı sorulabildi mi? 28 Şubat sürecinde batan bankaların hesabı sorulabildi mi? Eğer sorabilecekseniz gelin bunların hesabını soralım. Onların hesabını soramazlar, çünkü bütün ortaklıkları bozulur, suç ortaklığını bozamazsınız. Bütün o banka dönemlerindeki o yolsuzlukların meşru ortakları da şimdiki iktidarın kabinesinde olan bakanlardı."

Gürsel Tekin, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in, il il dolaşarak, yeni anayasa çalışmaları yaptığını, ancak eğitim reformuyla ilgili parlamentodaki 4 siyasi partinin bir konsensus oluşturmasının denenmediğini kaydetti. Tekin, "Meclis Başkanı'nın haberi yok, Bakan'ın haberi yok, Bakanlar Kurulu'ndan geçmiyor. Bir kanun teklifiyle oldu bittiye getirilmek istenen bir yasa tasarısı önümüze gelecek. Umarım bu yanlışı fark ederler. Eğitim uzmanları, eğitim fakültelerinin görüşü alınmış değil. Sadece Başbakan'ın etrafındaki bir kadroyla oldu bittiye getirmek istiyorlar" dedi.

TÜRKİYE'NİN AYIBI

Tutuklu milletvekilleri hakkında da açıklamada bulunan Tekin, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve bakanların tutukluluk sürelerinin çok uzun olduğu, kabul edilebilir bir süre olmadığını söylediklerini, ama sorunun çözümü için eyleme geçilmediğine işaret etti. Tekin, "Şu anda Adalet Bakanlığı'nda bir hazırlık var ama hangi aşamadadır doğrusu bilmiyorum. Bu Türkiye'nin büyük bir ayıbı. Millet iradesiyle seçilmiş milletvekillerinin parlamentoda olmaması bir demokrasi ayıbıdır. Bu ayıp 2012 yılında sona erecektir diye düşünüyorum. Belli bir süre var, eğer iktidar gereğini yapmazsa elbette CHP olarak biz de farklı eylem türlerini hayata geçireceğiz" diye konuştu.

"KELLEMİZİ VERMEYE HAZIRIZ"

Bilim adamlarının, gazetecilerinin, sivil toplum örgütü yöneticilerinin baskı altında tutulduklarını savunan Tekin, şöyle devam etti:

"8 Mart Dünya Kadınlar Günü geliyor. Bir sivil toplum örgütün başkanı, yani TÜSİAD Başkanı bir kadın sadece farklı düşünce ifade ettiği için Başbakan tarafından adeta linç edilecek duruma geldi. Hiç kimse korkmasın. Sivil toplum örgütleri, bütün sendikalar sizin güvenceniz CHP'dir. Bu ülkede bir bedel ödenecekse önce Kılıçdaroğlu, sonra bizler ödeyeceğiz. Bizler kellemizi vermeye hazırız. Demokrasi, özgürlük mücadelesi zorlu bir mücadeledir. Bu mücadeleyi en iyi şekilde götüreceğimizi inanıyoruz. Bu faşist anlayış daha fazla devam etmeyecek."

Açıklamanın ardından CHP Burdur İl Başkanı Süleyman Erman, Tekin'e plaket verdi.



OÖ(SU/SS)