Turgutlu’da bulunan Çaldağı nikel madeni konusunda Manisa İdare Mahkemesi’nin orman tahsis iznini iptal etmesinden sonra uzun süredir ses çıkmazken, maden şirketinin el değiştirmesiyle yeniden izin alındığı ve madenin faaliyete başlayacağı iddiaları üzerine çevreciler harekete geçti. Manisa CHP milletvekili Hasan Ören ve çevreciler durumu yerinde incelemek için Çaldağı’na çıktı. Ören ve çevreciler, ağaç kesimlerinin başladığını ve kesilmiş ve istiflenmiş yüzlerce ağacı görünce şok yaşadı. Milletvekili Ören tepkisini, "Bu görüntü karşısında tüylerim diken diken oldu. Bu bir cinayettir. Burada kıyım vardır. Bu orman yok edilemez" diyerek dile getirdi. Ören, AK Parti dahil bütün Manisa milletvekillerine durumu daha önce anlattığını ve özel görüşmelerde hepsinin kendisine hak verdiğini söyledi. Çaldağı’nın altından Gediz nehrinin aktığını kaydeden Ören şöyle konuştu:

"Gediz ovası vardır. Türkiye’nin arazilerinin ancak yüzde 8’i birinci sınıf tarım arazisidir. Allah bunların çoğunu da bu bölgeye vermiş. Bu arazilere kıyılamaz. Maden 15 yılda ülkeye ancak birkaç yüzmilyon dolar katkı sağlayacak. Oysa sadece Ticaret Borsası’na girmiş olan tarım ürünlerinden yıllık 3.5 milyar lira gelir elde edilmektedir. Bu kıyaslama bile ovanın riske edilmemesi gerektiğini göstermektedir. Bunun yanında sülfürik asit ve nikel kobalt gibi ağır metallerin insan sağlığına yapacağı zararlar para ile ölçülemez. Buradaki nikel madeninin yöre insanına, ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmayacak. Ama ülkenin en iyi tarım ve su havzaları riske edilecek. Bunu vatansever ve doğasever hiçbir insan kabul edemez."

'PARTİ FARKI GÖZETMEDEN ÖRGÜTLENDİLER'

Turgutlu’da insanların parti farklarını bir kenara bırakarak bir çevre platformu kurduğunu belirten Ören sözlerini şöyle sürdürdü:

"İçinde CHP’lisi, MHP’lisi, BDP’lisi, Saadet Partisi’lisi, Sosyalisti var. Eğitim-Sen’i, Türk-Eğitim-Sen’i, Tema’sı, Gema’sı, Atatürkçü Düşünce Derneği, Engelliler Derneği, Esnaf Odaları, Ticaret Odası, daha pek çok sivil toplum kuruluşu var. Canla başla toprakları için örgütlendiler, mücadele veriyorlar. Burada ideoloji, siyasi görüş, etnik unsurlar, dini anlayış farkları bu insanların bir arada olmasına engel olmuyor. Çünkü asit tehdidi, kanser tehdidi 'sen solcusun, sen sağcısın, sen aşırısın, sen dindarsın, sen şu tarikattansın, sen dinsizsin, sen Türk’sün, sen Kürtsün, Arnavutsun, Çerkezsin, sen Sünnisin, sen Alevisin' demeyecek. Herkesi etkileyecek. İşte bu bilinç bütün insanlarımızı bir araya getirdi, ortak mücadeleye yöneltti."

TELAŞLA BAŞLANMIŞ

Bu arada bir şeyi daha öğrendiklerini kaydeden Hasan Ören, "Sanki kaçan bir şey var gibi, yangından mal kaçırır gibi, telaşla ihale bile açılmadan ağaç kesimlerine başlanmış. Bu ne hız? Bu telaşın nedeni ne? Seferberlik durumu mu var da ihale açmadan ağaç kesimlerine başlanıyor?" diye sordu.

BASIN AÇIKLAMASINA DAVET

Hasan Ören ve çevreciler daha sonra ağaç kesiminin başladığını haber vermek için Çampınar ve Sarıbey köylerine giderek, köylülerle sohbet etti. Köylüler de maden faaliyetlerinden tedirgin olduklarını, madeni istemediklerini, verilen mücadeleye destek olacaklarını ifade etti. Çevreciler, köylüleri yarın eski belediye binası yanında saat 18.00’de yapılacak basın açıklamasına davet etti.



DÇ(İÖ/COŞ)