Açılış töreninde konuşan Hürriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Doğan Hızlan, bir kent ile ilgili yazıların olabilmesi için, değerlerin bulunması gerektiğini söyledi. Bursa'nın, yazdıran bir kent olduğunu belirten Hızlan, Kitap Fuarları'nın, okurlar için merak uyandıran yazarları ile tanışma imkanı sunduğunu açıkladı. Hızlan, fuarların, şeffaf kişilik ile karşılaşmanın yanı sıra, yeni ve bol çeşit kitap bulma olanağı sunduğunu ifade etti.

Türkiye Yayıncılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Kocatürk, yayıncılık sektörünün her geçen gün büyüdüğünü belirterek, devletin korsanla mücadelede verdiği destekten dolayı önemli gelişmeler yaşandığını kaydetti. Sektörün 1,5 milyar dolar seviyelerine geldiğini açıklayan Kocatürk, Bursa'nın bu orandan önemli pay aldığını dile getirdi.

Konuşmasında, yayıncılık sektöründe ki, düşünce ve ifade özgürlüğünün öneminden de bahseden Kocatürk, birçok gazeteci, yazar, akademisyenin terörist diye nitelendirilip neyle suçlandıklarını bilmeden hapiste olduklarını kaydetti.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın Anayasa değişikliğini beklemeksizin, Terörle Mücadele Kanunu'nda bazı değişikliklerin yapılabileceğini söylediğini açıklayan Kocatürk, "Bizden de öneriler istediler. Verdik. Umut ediyoruz ki sevindirici bu haber hayata geçer. Geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Sekreteri bizi aradı. Verdiğimiz yasa değişikliği önerisinin komisyona gitmek üzere dikkate alındığını söyledi. Umarım bu dikkate alınırda, arkadaşlarımız bunda sonra benzer kovuşturmalarla karşılaşmaz. Yayıncılığın gelişmesi için, düşünce ve ifade özgürlüğüne ihtiyacımız var" dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürü Prof.Dr. Onur Bilge Kula ise ilk defa Türkiye'de edebiyat teşvik programı düzenlendiğini, Sayıştay ve Başbakanlık bünyesinde bütçelendirildiğini açıkladı. Prof.Dr. Kula, önümüzdeki yıl yazar ve yazar adaylarına parasal destek sağlanacağını dile getirdi.

"SİVİL YAYINCILIK GELİŞMEK VE ÇEŞİTLENMEK ZORUNDA"

Türkiye'de kitap yayınlayan kuruluş sayısının 100'ün üzerinde olmasının yetersiz olduğuna dikkat çeken Prof.Dr. Kula, İçişleri Bakanlığı'nın, en fazla yayın yapan kuruluş sıralamasında ilk sırada yer aldığını kaydetti. Bu sıralamada ikincilği bir yayınevinin aldığını belirten Prof.Dr. Kula, onuncu sırada ise, eğitim veren Anadolu Üniversitesi'nin geldiğini açıkladı. Bu listelere bakıldığı zaman Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın en alt sırada yer aldığını anlatan Kula, "Türkiye'de sivil yayıncılık gelişmek ve çeşitlenmek zorunda. Tek merkez yerine yayın konusunda Bursa, Diyarbakır gibi farklı iller de öne çıkmalı" diye konuştu.

"YAZDIKLARIMIN BİR SATIRI BİLE YALANLANAMAYACAK"

Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen imza gününe katılan Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş, 'Anılarım' isimli yeni kitabını tanıttı. Kitap Fuarı'ndan çok mutlu ayrılacağını belirten Savaş, "Çünkü 28 Şubat süreci dahil üzerinde çok tartışılan tutuklamalar dahil benim yaşadıklarımla çok yakın ilintili. Fuara gelmeden 1 ay önce çıkan 'Anılarım' adlı kitabımda belgelere dayanarak bu soruşturmaların iç yüzünü, perde arkasını, 28 Şubat süreci dahil söylenen yalanları, siyasal İslamcıların gerçek yüzünü açıklığa kavuşturdum. Böyle bir kitabın okurların eline geçmesi beni mutlu ediyor. Yazdıklarımın bir satırım bile yalanlanamayacak ve okuyan herkes olan biteni daha iyi anlayacak" dedi.

Gündemde olan yeni eğitim öğretim sistemi ile ilgili değerlendirmede de bulunan Savaş, "Bunlar niye yapılıyor? Daha küçük yaştaki çocuklarımız, ortaokul seviyesinde İmam Hatip okullarına gitsinler diye yapılıyor. 28 Şubat'ın rövanşı alındığı iddia ediliyor. İnşallah memlekette hayır getirir buradaki çabalar" diye konuştu.

"DAYATMA ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMELİLER"

Bursa Ülkü Ocakları'nın açtığı standı ziyaret eden MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman ise gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin 9 yıldır demokrasi kavramını dilinden düşürmediğini belirten Büyükataman, iktidarın basılmamış kitaplara bile tahammül edemediğini dile getirdi.

AK Parti'nin eğitim konusunda da milletin zihnini bulandırmak için bir adım attığını söyleyen Büyükataman, "Yeri ve zamanı değilken, belki Türkiye'nin her zamankinden çok normalleşmeye ihtiyaç duyduğu nazik bir süreçte, yeni bir kamplaşmanın, yeni bir çatışmanın adeta işareti olabilecek, Milli Eğitim ile ilgili düzenlemeyi gündeme getirdi. Takip ediyoruz. Bir oldu bitti, dayatma yaklaşımı ile konuyu TBMM gündemine taşıdılar. Önemli konuların olabildiğince tartışılarak toplumun bütün kesimlerinin katkısı aranmak suretiyle uzlaşma zemininde çözülmesi tercih edilmeli. Ama ne yazık ki AK Parti alışılagelmiş 'Yaptım oldu' anlayışı ile uygulamayı Türkiye'nin gündemine getirdi. Konu Milli Eğitim Komisyonu'nun oluşturduğu komisyonda görüşülmeye devam ediyor. Bugün, yarın da devam edecek. Gergin bir ortamda bu sürdürülmeye çalışılıyor. Sayın Başbakan'a AK Parti'ye aklı selim, sağduyu dikkate almalarını tavsiye ediyorum. Türkiyenin buna ihtiyacı var. Bu dayatma anlayışından vazgeçmeleri, hem kendi, hem Türkiye'nin hayrına olacaktır" dedi.



ST,FK(FK/AAA)