"18 yaştan önce yapılan evlilikler de ‘erken evlilik’tir. Çocuk yaşta evlilikler ‘insan hakları ihlali’dir. Çocuğun erken yaşta nişanlanması veya evlenmesi hiçbir şekilde yasal sayılmayacaktır. Türkiye’nin taraf olduğu Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin (CEDAW) 16.2 sayılı maddesinde ‘Çocuğun erken yaşta nişanlanması veya evlenmesi hiçbir şekilde yasal sayılmayacak ve evlenme asgari yaşının belirlenmesi ve evlenmelerin resmi sicile kaydının mecburi olması için, yasama dahil gerekli tüm önlemler alınacaktır’ denilmekte ve bu görev devletten beklenmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde her 3 kız çocuğundan biri 18 yaşından önce evlendiriliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde 100 milyon kız çocuğu çocuk yaşta evlendirilecek. Erken yaşta evlendirilen kız çocuklarının yüzde 14'ü 15 yaşın altında. Erken evlilikler kız çocuklarının eğitim hakkını tehlikeye sokmaktadır. Çocuk gelinler doğurmak ve ev işlerini yapmak üzere okulu terk etmeye zorlanmaktadır. Erken yaşta hamilelik risklerle dolu bir olgudur. Oysa genç kızlar eş ve anne olmaya ne psikolojik olarak hazırdır ne de bunun için gerekli fiziksel olgunluğa sahiptirler. Hamilelik ve doğumun yol açtığı sorunlar 15-19 yaş arası genç kızlarda birinci ölüm nedenidir. Türkiye'de de erken yaşta evlilikler yaygın olarak görülmektedir."

Huque, Türkiye’deki her 3 evlilikten 1'isinin 'Çocuk evliliği' olduğunu, 18 yaş altı  evlilik

oranı ortalamasının yüzde 28 olduğunu belirterek, "Araştırma verilerine göre Türkiye genelinde 181 bin 36 çocuk gelin bulunuyor. Kız çocukları ailelerde ekonomik bir yük olarak görülmektedir. Aileler başlık parası yoluyla gelir getirmek için kızlarını çocuk yaşta evlendirmektedirler" diye konuştu.

2011 DE 20 BİN AİLE DAVA AÇTI

Geçen yıl Türkiye’de 20 bin aile, 16 yaşından küçük kızlarını evlendirebilmek için mahkemelerde dava açtığını hatırlatan Hoque. çocukların erken yaşta evlendirilme sıklığı ile ailenin yoksulluğu arasında doğru orantı bulunduğunu ifade ederek, "Baba evinde çektiği maddi sıkıntılardan kurtulacağını hayal eden kızlar evliliği bir çıkış yolu olarak görmektedirler. Kız çocuklarının eğitimleri aileleri tarafından nişanlama veya evlendirme gerekçesiyle yarıda kesilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre erken evlilik ve nişanlanma nedeniyle eğitime devam etmeyenlerin yüzde 97.4'ü kız öğrencilerdir.

Türkiye'de 18 yaşın altında evliliklerin yüzde 50'si okuma-yazma bilmeyenler arasında yaşanırken yüzde 31,7'si ise okur-yazar fakat hiç okula gitmeyen çocuklardı.

Kız çocukları kendilerini koruyamayacak yaşta ve eğitimsiz olarak evlendirildiklerinde, eşlerinden fiziksel, duygusal, sözel ve cinsel şiddet görmektedirler" diye devam etti.

BM Nüfus Fonu Türkiye Temsilcisi Dr. Zahidul Huque, eğitimsizliğin, erken yaşta evliliklerin sebebi hem de sonucu olduğunu. Türkiye’de kadınların yüzde 8.06'sı yani 2 milyon 617 bin 566'sının okuma- yazma bilmediğini ifade ederek şöyle dedi:

"Eğitim seviyesi düşük ailelerin çocuklarında erken yaşta evlilikler daha sık yaşanmaktadır. Erken yaştaki bu evlilikler kadınların eşitsiz konumunu pekiştirip hayat tercihlerini azaltmaktadır. Erken yaşta evlilikler kadının statüsünü düşüren ve çocukların temel haklarını ellerinden alan bir sorundur. Kadınları, eğitimsizlik, yoksulluk ve bağımlılık kısır döngüsüne hapseden bu evlilikler kadınların geleceğini ellerinden almaktadır.

Bir kız çocuğu ne zaman ve kiminle evleneceğini seçme hakkına sahip olmalıdır. Bırakalım kız çocukları kız çocuk olarak kalsın.”



ÜK(AY/İD)