Gülten Kışanak ve BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, BDP il kongresine katılmak için bugün Konya'ya geldi. Bir dinlenme tesisinin salonunda yapılan kongrede salonunda, kürsünün olduğu bölüme Türk bayrağı asılırken, diğer taraflara parti bayrakları asıldı.

Partilileri Kürtçe selamlayarak konuşmasına başlayan Gülten Kışanak, ülkede demokrasi eksikliğinin olduğunu söyledi. Kışanak, "Gerçek demokrasiyi inşa edersek, cumhuriyeti koruyabiliriz. Bunun dışındakiler, bu cumhuriyetin projesinin altına dinamit koyan yaklaşımlardır. Hz. Mevlana'nın, büyük düşünürün memleketinden tüm Türkiye'ye sesleniyorum; Gelin hep beraber el ele verilim, demokratik bir cumhuriyeti inşa edelim" dedi.

AK Parti hükümetini ve KCK operasyonlarını eleştiren Kışanak, şunları söyledi:

"AK Parti hükümeti, emanet aldığı bu oyların gereğini yerine getirmemiştir. Halka verdiği umudu boşa çıkartmıştır. Bugün cezaevlerinde 10 bini aşkın politik Kürt tutsak var. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük siyasi operasyonudur. Sorumlusu, suçlusu da faşizan zihniyetli AK Parti hükümetidir. Hem 'Kürt sorununu çözeceğim' diyeceksin, Kürtlerden utanmadan oy isteyeceksin, hem de 10 bin Kürt'ü, sorgusuz, sualsiz cezaevine koyacaksın. Üstelik pervasız bir şekilde."

KUVVETLER AYRILIĞI

Başbakan Erdoğan'ı da eleştiren Kışanak, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu hükümetin başbakanından, bakanlarına kadar, bu hükümete bağlı medyadan, yandaş basına kadar hepsi açıkça yazıyorlar. Neymiş efendim, KCK adı altında yürütülen operasyonlar, Milli Güvenlik Kurulu'nda konuşulmuş, devletin bütün kurumları bunun üzerine mutabakata varmış. AK Parti hükümeti de bu tutuklamaları hayata geçirmiş. Böyle bir demokrasi olabilir mi? Bir siyasi partiye karşı, bir demokratik mücadeleye karşı sen iktidar olarak, oturacaksın askerinle, MİT'inle, istihbaratınla, bakanlarınla planlama yapacaksın, yargıya da talimat vereceksin, 'Bunları cezaevine doldur' diyeceksin. Sonra da bu rejimin adına demokrasi diyeceksin. Ortada demokrasi falan yok. Ortada açıkça Başbakan'ın artık ilan etmekten de imtina etmediği otoriter rejim var. Başbakan zaten 'Bu kuvvetler ayrılığı benim ayağıma bağ oluyor, istediğimi yapamıyorum' diyor. Ancak biz biliyoruz ki, söz konusu Kürtler olunca, ortada kuvvetler ayrılığı falan kalmıyor. Hep beraber el birliğiyle oturup, konuşup, planlayıp hayata geçiriyorlar. Onlar sonra da Kürtlere 'Biz çözmek istiyoruz, siz savaştan yanasınız' diyorlar. İşte çok acık ve net ortadadır. KCK operasyonları Kürt halkını savaş politikalarına teşvik eden devletin operasyonlarıdır. KCK operasyonları gerçekten de bu iktidarın çözüm konusunda iradesinin kalmadığını gösteren birinci kırılma noktasıydı. 4 yıl boyunca bunda ısrar ettiler."

Kürt açılımı adı altındaki müzakerelerin devam etmediğini hatırlatan Kışanak, şunları söyledi:

"Şimdi çıkıp bizlere, tüm Türkiye halkına, tüm Türk halkına evlatlarını askere gönderip yaşamını yitiren asker annelerine, evlatlarını yitiren gerilla annelerine hesap verecekler. Neden müzakerelere son verdiniz, niye savaş politikalarına döndünüz? 'Gerekirse yine görüşürüz' diye siyasi rant hesaplarıyla bazı söylemler ortaya atıyorlar. Peki ne zaman görüşülecek? Daha kaç bin canımızı toprağa vereceğiz. Bu ülkenin daha kaç bin genci toprağa düşecek? Niye görüşmekten, konuşmaktan kaçıyorsunuz? Niye savaşı bu kadar körüklüyorsunuz? Kimseyi kandıramazlar. Kürt halkını da kandıramazlar. Bu savaşa karar veren AK Parti hükümetinin el birliğiyle oturup planladığı entegre strateji dedikleri stratejinin bütün yandaşlarıdır. Bu yandaşları içinde derini de açığı da devletin bütün kanaatleri da vardır. Oturup beraberce biz bu savaşı yürütelim, çünkü savaş AK Parti'nin rant kapısıdır."

ULUDERE SALDIRISI

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait uçakların Uludere sınırındaki bombardımanında 34 kişinin öldüğü olaya da değinen Kışanak, soruşturmanın gizli yürütüldüğü için gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmadıklarını ama sorumluların yargılanması gerektiğini söyledi. Kışanak, saldırının yıl dönümünde de halkın meydanlarda hesap sorması gerektiğini belirtti.

Kışanak, "Demokratik cumhuriyet, bu ülkede demokrasi isteyen, çözüm isteyen herkesin projesidir. Kürt halkının da önder olarak kabul ettiği sayın Öcalan'ın, Türkiye kamuoyuna sunduğu bir çözüm projesidir. Bu, Türkiye'de Kürt sorununu çözmek için çok büyük bir şanstır" diyerek sözlerini tamamladı.



İA,HD,İLK(İA/SS)