Diyarbakır'da 20 Eylül 1992 günü uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Musa Anter anısına dün akşam, Mardin'in Nusaybin İlçesi'ndeki Mitani Kültür Merkezi'nde etkinlikler düzenlendi. Buradaki etkinliklerden sonra anma törenine katılanlar, araç konvoyu ile Akarsu Beldesi'ndeki Musa Anter'in mezarına gitti.
Burada bir konuşma yapan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, 21'inci yüzyılda Kürtler'in özgürleşmeden Ortadoğu'da hiç bir halkın özgürleşemeyeceğini ileri sürdü. Kürt halkının hakkına ulaşmasından sonra Türk, Fars ve Arap halklarının ancak özgürleşebileceğini iddia eden Baydemir, şöyle dedi:
"Kürt halkı özgür olduğunda, Kürt halkı hakkına ulaştığında, Türk, Fars ve Arap halkları da Kürtlerle birlikte ancak özgürleşebilir. Kürtler özgürleşmeden Ortadoğu coğrafyasındaki hiçbir halkın özgürleşme şansı yoktur. Artık 21'inci yüz yılda toprağa verilecek tek bir gerillamız, tek bir askerimiz, tek bir insanımız olmamalıdır. Bir kez daha Ape Musa'nın huzurunda, Türk halkına ve de özelikle Türk annelerine çağrıda bulunmak istiyorum. Evlatlarınızı bu kirli savaşa göndermeyin. Bu savaş yoksulların savaşı değildir. Gelin bir kez daha Ape Musa'nın sürekli altını çizdiği müzakere masasını kuralım. Oslo'da görüşmeler her neden kesintiye uğradıysa da, tekrar o nedeni açmak için, ister Oslo'da, ister Diyarbakır'da, ister Hevler'de, ister Ankara'da. müzakere masası kurulsun ve kardeş kanı dursun. Kürtler de, Türkler de, Farslar da, Araplar da, Ermeniler de, bu coğrafyanın bütün halkları, bütün kadim insanları, inançları, kardeşçe yaşam imkanına sahip olsun. Bir gün mutlaka Ape Musa, ben yaşamasam bile, bir gün bu çocuklar bu kabre gelecek, barışın ve özgürlüğün müjdesinin mutlaka ama mutlaka verecekler. Onlar sizi katlederek, Kürdistan coğrafyasının ve Kürt halkının en aydınlık yüzünü ortadan kaldırdıklarını düşündüler. Oysaki sizin bırakmış olduğunuz kalem binlerin ve milyonların elinde."
Ölen gazetecilerin ailelerinin oluşturduğu Toplumsal Belek Platformu adına da Sivas'taki Madımak Otel'de yakılarak öldürülen Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok da bir konuşma yaptı. Altuğ, şöyle dedi:
"Ülkemiz belki de en yakın karanlık tarihi günlerden geçiyor. En karanlık, çünkü yakın tarihimiz, darbeler, zulümler, kıyımlar, failli meçhullerle dolu olmasına karşın, belki hiç bu kadar tepkisiz, bu kadar yıldırılmış, sindirilmiş, yalnızlaştırılmamıştı. Kara emelleri olan güçler, ülkemizi ele geçirdi. Şimdilerde bizim iktidarımız da 'faili meçhul yok' diye övünüyor. Oysa Necip Hablemitoğlu ve Hırant Dink cinayetlerini yok sayıyorlar. 'Bu cinayetleri çözdük, çocuktur, biz bulduk katili' diyorlar. Gözümüzün içine baka baka yalan söylüyorlar."
Daha sonra Musa Anter'in yaşadığı ve müze haline getirilen Akarsu Beldesi'ndeki evi törenle hizmete açıldı. Konuklar, ziyaretçilere açılan müzeyi gezmek için uzun kuyruk oluşturdu.
