Behiç İstanbulluoğlu düzenlediği basın toplantısında hükümet yetkililerinin son aylarda yaptığı açıklamaların kamuoyunu tedirgin ettiğini belirterek, "Geçtiğimiz yıl 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın kutlanmaması ve son günlerde hem Sayın Başbakanın hem de Milli Eğitim Bakanı'nın açıklamaları Atatürk devrimine bağlı laik-demokrat kesimi kaygılandırmaktadır" dedi. İstanbulluoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Başbakan `dindar nesil yetiştireceğiz' dedi. Sayın Başbakana öncelikle hatırlatmak isteriz ki, bir devletin görevi hangi inançtan olursa olsun, her yurttaşına inançlarını yaşayabileceği özgür bir ortam yaratmaktır. Devlet içinde yaşayan herkes eşittir ve her inanç eşit hakka sahiptir. İnançlardan birisi ağırlıklı olsa da devlet bir kesimin inançlarına öncelik tanıyamaz. Eğer başka inançlara eşit davranmıyorsa, sadece hakim inanca yönelik bir uygulama içindeyse, uygulayanların niyetleri o olmasa da, o devlette din devleti anlayışı hakimdir denilebilir."

"MEVCUT DİNDARLIK YETERLİ GÖRÜLMÜYOR MU"

Muhafazakar demokrat demenin Avrupa'da karşılığının Hıristiyan demokratlık olduğunu belirten İstanbulluoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bugüne kadar hiçbir Hıristiyan demokrat parti Hıristiyan bir gençlik yetiştirmekten söz etmemiştir. Sayın Başbakan daha düne kadar Türkiye'deki vesayetçi sistemden yakınırken, türban konusunu dile getirip, tek tip insan yaratma anlayışından şikayet ediyordu. Peki yetiştirilmek istenen gençlik tek tip olmuyor mu? Hem bu ülkenin yüzde 95'i müslüman, yani dindar diyeceksiniz hem de dindar bir gençlik yetiştirmek istediğinizi söyleyeceksiniz. Bu açıklamanın anlamı nedir? Yoksa mevcut dindarlık yeterli görülmüyor mu? Üniversite sınavlarındaki meslek okullarıyla ilgili olarak katsayı artışına karşı çıkanları ateist olmakla suçlamak hangi demokratik anlayışla bağdaşır. Sadece imam hatipliler mi dindardır? Türkiye'yi daha ileri demokrasilere taşıyacağız diyenlerin demokrasi anlayışı buysa endişe duyanlar son derece haklıdır."

Dünya siyasi mücadeleler tarihinin dönem dönem tek tip insan yetiştirmek isteyen liderler gördüğünü kaydeden İstanbulluoğlu, "O liderler insanlığa sadece kan ve gözyaşı vermişlerdir. Bugün tarihte nasıl anıldıkları da herkesin malumudur" dedi.