İznik Çini Vakfı öncülüğünde düzenlenen 'Seramikte Yenilik İçin Kentsel Tasarım Ağı Genel Kurulu’na katılan Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, gazetecilerin Hz. Muhammed'e hakaret içeren sinema filmiyle ilgili sorularını yanıtladı.

Bağış, film denilen paçavranın üzerinde fazla konuşulmaması ve harcanan enerjiye bile acınması gerektiğini söyledi. Bağış, provokatif olan filmin, Orta Doğu’da insanların değerlerine hakaret ederek bir takım kışkırtmalar aracılığıyla Amerikan seçimlerini etkilemeye yönelik bir girişim olduğunu söyledi.

"UCUZ, ADİ, ŞAPŞAL VE SAPIK BİR ZİHNİYETİN ESERİ"

Bağış şöyle devam etti:

”Son derece ucuz, adi, şapşal ve sapık bir zihniyetin eseri olan bir fragman parçası. Çok acıdır ki; büyük çoğunluğu, bu fragman paçavrasını görmediği halde değerlerimize ve çok sevgili peygamberimize hakaret ettiği bilgisini duyanca, öfkelenen insanların Orta Doğu’da yarattığı bu kargaşa maalesef bu provokatörlerin ekmeğine yağ sürmektedir.

Bu süreçte hepimize düşen görev; dinimizin gerçek mesajının barış ve esenlik mesajlarını, peygamberimizin insanlığı gerçekten sevgiyle yaklaşım tarzını, bütün dünyaya daha iyi anlatmamız gerektiği gerçeği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hepimizin mesuliyeti vardır. Bizim inançlarımızda, bizim değerlerimizde, bir kişiyi öldürmek bile bütün insanlığı katletmekle eşit olarak görülür, Allah’ın evini yıkmakla eşit bir suç olarak değerlendirilir ki, bizim böylesine terörle, şiddetle insanları öldürerek bu şekilde duygularımızı yansıtmamamız gerekir. Maalesef bu tür şiddete başvuranlar şiddetle kötü bir imaja sahip olmamız isteyen provokatörlerin ekmeğine yağ sürmektedir.”

"BAŞBAKAN'IN 'İNSANLIK SUÇU' TEKLİFİ ÖNEMLİ"

Bağış, bu nedenle Başbakan Erdoğan’ın çağrısının önemli olduğunu vurgulayarak, “Sayın başbakanımızın önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak için  New York’a yapacakları ziyarette bütün kutsallara, bütün inançlara, dinlere hakareti bir 'insanlık suçu' haline getirme teklifinin BM’de önemli bir yankı bulacağına inanıyorum. İnşallah BM üyesi bütün ülkeler bu konuda tek yürek olurlar ve hiçbir kimsenin bir başkasının kutsalına, inancına, değerine hakaret etmesini ifade özgürlüğü ile değil hiçbir şekilde kabul edilmemesi gerektiği konusunda bir uzlaşmaya varılır. Çünkü bunlar tamamen insanlığa atılan fitne tohumlarıdır. Bu sapık zihniyetlerin başarısız olması için çok daha bilinçli, çok daha mantıklı ve önünü arkasını iyi hesap ederek adımlar atmamız gerektiği konusunda bizlere de bir uyarıcı olması temennisi içindeyim” dedi.