Bakan Bağış,  Surp Gazer Ermeni Katolik Mihitaryan Manastır ve Mektebi Vakfı Başkanı Rita Nurnur’u Ortaköy’deki çalışma ofisinde kabul etti. Vakfın İstanbul’un en köklü vakıflarından biri olduğunu belirten Bağış, şunları söyledi:


 “204 yıl önce kurulmuş. Biz de Türkiye’deki farklı inanç gruplarıyla diyalog konusunda yakın çalışan bir bakanlığız. En son olarak da hükümetimizin aldığı bir karar çerçevesinde biliyorsunuz, geçmişte bir şekilde gasp edilmiş mülklerin iadesiyle ilgili vakıflardan gelen başvurular değerlendiriliyor. Bu vakfımızın da bir mülkünün iadesiyle ilgili bir mahkeme kararı çıktı. Kendilerini kutluyorum. Türkiye’de gerçekten demokratikleşme şeffaflaşma adına önemli çalışmalar yürütülüyor. Bunun başında da farklı inanç gruplarıyla olan ilişkilerin, devletle olan diyaloglarının düzenlenmesi ve hakkın iadesi konusunda sayın Başbakan’ın önderliğinde bir kararlılık devam ediyor.” 


, “Maalesef ki geçmiş dönemde yaşanan bir mülkiyet sorunumuz vardı. Biz hiçbir zaman ülkemizi yurtdışına şikayet etmiş durumuna düşmemek adına mahkeme açmayı hiç düşünmedik" diyen Vakıf Başkanı Rita Nurnur da şöyle konuştu:


" Bize yaklaşımlar, gördüğümüz hoşgörülü tutum bizi bu güne kadar getirdi ve bunda yanılmadığımı herkese tüm cemaatimizle yaptığım görüşmelerde paylaşıyorum. Biz de çalışmalarımızı yanlış bir şey yapmadan kendi içimizde halletmek yoluna gidebilmek için bu çizginin dışına çıkmayı hiçbir zaman arzu etmedim. Biz o kadar inanmıştık ki bu davanın bizim lehimize sonuçlanacağına ve öyle de oldu. Ondan dolayı mutluyuz. Sayın Bakanımıza bugünkü ziyaretimiz ona olan şükranlarımızı teşekkürlerimizi sunmak içindir.”


TERÖRLE MÜCADELEDE DAHA FAZLA İŞBİRLİĞİ BEKLİYORUZ


Bakan Bağış, bugün Avrupa Birliği ülkelerinin dışişleri bakanlarının, bir karar metnini onayladığını hatırlatarak, şunları söyledi:


 “5 yıllık bir aradan sonra ilk defa katılım kelimesi Türkiye ile ilgili paragrafta yer aldı. Bu Sarkozy’nin gitmesiyle Fransa’nın Türkiye’nin AB süreci üzerindeki etkisinin azalmaya başladığının ilk sinyalidir. Ben bunu olumlu karşılıyorum. Ama biz tabii kelimelerle değil gerçek fillerle, eylemlerle ilgili sonuçlar bekliyoruz. Artık Türkiye’nin fasıllarının açılması, kapanmayan fasılların kapatılması yönünde Avrupa Birliği’nin de somut aksiyon ortaya koyması gerektiğine inanıyoruz. Özellikle vatandaşlarımıza karşı uygulanan vize konularında daha açık net bir sürecin başlamasını ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına uygulanan vize sürecinin artık son bulmasını arzu ediyoruz. Terörle mücadelede daha fazla işbirliği bekliyoruz. Aday ülkelerin yeniden AB zirvelerine davet edilmelerini bekliyoruz. Bu dışişleri bakanları tarafından onaylanan metin, önümüzdeki hafta Avrupa Birliği ülkelerinin liderleri tarafından da onaylanması beklenen bir metin. Daha sonra genel işler konseyi resmi kararı olarak yayınlanacak. Son dönemde Türkiye’nin sağlamış olduğu başarıların da doğru olanı yapmaya başlar ve Türkiye’nin AB süreciyle ilgili pozitif adımlar atılır.”