Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli saat 13.45'de partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Bahçeli daha sonra Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 2023 Gençlik Eğitimi 6. Dönem Mezuniyet Töreni'nde katıldı. Kongre merkezindeki törene MHP milletvekilleri Semih Yalçın, Mevlüt Karakaya, Meral Akşener, Abbas Bozyelli, Zühal Topçu, Ali Tarlak ve partililer katıldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından partililere seslenen Devlet Bahçeli, "Sizlere kavuşmaktan ve birlikte aynı havayı solumaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum" diyerek sözlerine başladı. Bahçeli, "Sizler, yapılan eziyetlerin, alçakça tertiplenen saldırıların, atılan iftiraların ve edilen ihanetlerin hesabını sormak için sabırsızlık gösteriyorsunuz. Yeri ve zamanı geldiğinde bunu yapmak da bizim için kutsal bir vazife ve emin olun şeref meselesidir. Biliniz ki, dava arkadaşlarımıza kıyanları, onlara hakaret eden eşbaşkanları dünya durdukça hatırımızdan çıkarmayacağız, beddualarımızdan eksik etmeyeceğiz. Hakkın yerini bulmasını, haklının itiraf edilmesini, acımasızlıkların ve adiliklerin karşılıksız kalmamasını bekliyor ve doğal olarak istiyorsunuz. Bu yüzden korkmayan, çekinmeyen, yılmayan, yenilmeyen ve menkıbelerinden ödün vermeyen Türk gençliği buradadır" diye konuştu.


Devlet Bahçelinin sözleri sık sık alkışlarla ve "Şehitler ölmez vatan bölünmez" ve "Devletin başına devlet gelecek" sloganlarıyla kesildi.


"AMACINIZA ULAŞAMAYACAKSINIZ, KİRLİ HEDEFLERİNİZE VARAMAYACAKSINIZ"


"Türk gençliği buradadır. Elbette heybetiyle ve dava aşkıyla dosta güven, düşmana korku salmaktadır" diyen Bahçeli, şöyle konuştu:


 " Hafızası kurumamış, vicdanı körleşmemiş, basireti bağlanmamış, idrakleri kapanmamış ve insaniyetleri kararmamış herkes bu söylediklerimi itiraf edecek ve kabullenecektir. Bizi anlamayanlar elbette zulme ortak olanlardan ve zalimle işbirliği yapanlardan başkası değildir. Bu itibarla BOP'çuların, içimizdeki haçlıların, Brükselcilerin, Erbilcilerin, Erivancıların, Washingtoncuların bizi tehdit olarak algılaması ve tanımlaması son derece normaldir. Kaldı ki bunun aksi olsaydı kendimizden şüphe duyar, endişeye kapılırdık. Kim ne yaparsa yapsın, hangi melanetin tarafı, hangi küresel oyunun figüranı olursa olsun ülkücü hareket, tıpkı dün olduğu gibi, bugün de pislikleri temizlemeye hazırdır. Kumpasları alt üst etmeye, provokasyonları hazırlayanlarının başına geçirmeye vardır. Saldırıları püskürtmeye, hıyaneti yenmeye yeminlidir. Millet varlığından parça koparmak için sıraya girenler vatandan sözde hisse almak için zaman ve uygun ortam kollayanlar, Sözde istiklal marşı icat edip Kürdistan'dan bahseden haysiyetsizler, yabancıların at uşaklığından medet uman reziller, başkent Ankara'nın emanetini hezimete uğratmak için kollarını sıvayan çürümüşler, Dersim bataklığında milleti boğmaya çalışan küstahlar, Sözde Ermeni soykırım tezgahında ceddimizi suçlamaya cüret eden meymenetsizler, biliniz ki ülkücü hareket aşılmadıkça, milliyetçi hareket yenilmedikçe ve millet varlığı topyekun bertaraf edilmedikçe amacınıza ulaşamayacaksınız, kirli hedeflerinize varamayacaksınız. Türk milletinin teminatı ve esenlik garantisi bu salonda toplanmıştır. Hepinizle iftihar ediyorum, hepinizle övünç duyuyorum."


 


"ÜLKÜCÜLÜK, SABIRDIR, FEDAKARLIKTIR, AKILDIR, İRFANDIR, SEVGİDİR VE BAĞLANIŞTIR"


 "Ülkücülük, sabırdır, fedakarlıktır, akıldır, irfandır, sevgidir ve bağlanıştır. Şehitliktir, duadır, göz yaşıdır ve heyecan dalgasıdır" diyen Bahçeli, şöyle devam etti:


"Bunlardan dolayı Avrupa'ya diz çöktüren Atilla ülkücüdür. Anadolu'yu vatanlaştıran Sultan Alparslan ülkücüdür. Bu kutlu şehri fetheden Fatih ülkücüdür. Viyana kapılarına dayanan Kanuni, ülkücüdür. Türkiye'yi kuran ve bağımsızlığına kavuşturan Mustafa Kemal ülkücüdür. Türkiye Cumhuriyeti'ni koruyacak, Türk milletine gözü gibi bakacak nesilleri yetiştiren Başbuğ Alparslan Türkeş ülkücüdür. Ülkücülüğümüzün ana gayesi ise; Türk milletini modern uygarlığın en üst seviyesine çıkarmak ve çağlar önüne sıçratmaktır. Hedefimiz, kimseyi ayırmadan, ötekileştirmeden, yabancılaştırmadan, herkesi bir ve beraber görerek geleceğin lider ülke Türkiye hedefine ulaşmaktır. Irkçılığın her tonunu reddeden bir kavrayışla, tahammülsüzlüğün, kavganın, çatışmanın, cepheleşmenin her türünü göz ardı eden bir derinlikle doğudan-batıya, kuzeyden güneye bir olmak, iri olmak ve diri olmak bizim varmak istediğimiz seviyedir."


"DAVA ARKADAŞLARIMIN ARASINDAN ŞEHİDE KELLE, KATİLE 'SAYIN' DİYEN DENSİZLER ÇIKMAZ"


 "Ülkü Ocakları'ndan yetişen her evladımız, her gencimiz bu inançla dolup taşmaktadır. Çünkü bizim varlık kaynağımız aziz milletimizdir ve her şart altında bu sosyolojik mücevhere sahip çıkmaktır" diyerek sürdürdüğü konuşmasında Bahçeli,  şunları söyledi:


"Bunlardan dolayı Ülkü Ocakları'ndan, ülkücülüğü şuurla taşıyan dava arkadaşlarımın arasından şehide kelle, katile 'sayın' diyen densizler çıkmaz. Teröristlerle kurulan pazarlık masalarında şerefini kaybedenler çıkmaz. İmralı'yla görüşen, Kandil ile mektuplaşan, peşmergeyle kucaklaşan çıkmaz. Türk milletini 36 parçaya ayıran sorumsuz ve art niyetliler çıkmaz. Küresel kanlı projelere teşrifatçılık yapan, müslümanların acılarına seyirci kalan ve bunun failleriyle sarmaş dolaş olan vicdansızlar çıkmaz. Türkiye'yi yıkmak için uğraşan, Cumhuriyet'i dinamitlemek için ısrar eden ve Türk milletini etnik teröre teslim etmek isteyen asla çıkmaz. Habur'da eli kanlı teröristlere kucak açan, hukuku kepaze eden, adaleti kurşuna dizen aşağılık kişiler çıkmaz. Türkiye'yi emperyalist ellerin insafına terk eden, kurtuluş mücadelesinin intikamını almak isteyen fırsatçılar çıkmaz. Şehit analarını ağlatan, kalleşleri özgürlük savaşçısı, yavrularımızı yetim bırakanları barış gönüllüsü olarak görenler bizim aramızda bulunmaz. "Şehitler ölmez vatan bölünmez" seslenişini tahrik unsuru olarak gören, "Ne Mutlu Türküm Diyene" demekten rahatsız olan bizim içimizden yetişmez. Kısacası bizim aramızdan hain çıkmaz, bizim aramızdan Damat Ferit çıkmaz ve bizim aramızda millete hasım olan kimse olamaz. Bu nedenle, modern ve dindar gençlik isteyenlerin esas amacı başkadır. Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, kininin, evinin, kalbinin davacısı bir gençlikten bahsedenlerin maksatları arızalı ve marazlıdır. Şayet Türk gençliği dininin davacısı olacaksa önce müslümanlara sırt çeviren ve operasyonları meşrulaştırmaya çabalayan BOP eşbaşkanlarına dava açmalıdır. Dilinin davacısı olacaksa Türkçe'yi hançerleyen, TRT'yi mahalli diller bataklığına sokan AKP zihniyetinden davacı olmalıdır. Beyninin ve ilminin davacısı olacaksa, eğitimin canına okuyan, ideolojik ve geçmiş kinleri paralelinde gelecek nesillerimizi heba etmeye çalışan AKP'den davacı olmalıdır. Irzının, kininin ve evinin davacısı olacaksa, sokakları şiddet, cinayet ve tecavüz çetelerine terk eden, suçlulara prim veren, zinayı kaldıran ahlaksızlardan davacı olmalıdır. Kalbinin davacısı olacaksa Türk milletini duygusal olarak ayıran, yıkım projesiyle birlikte yaşamamızı dinamitleyen, bin yıllık kardeşlik hukukuna suikast düzenleyen bedbahtlardan davacı olmalıdır."


"BUGÜNKÜ YÖNETİM ZİHNİYETİNDEN ÜLKÜCÜ HAREKET DAVACIDIR"


"Türkiye'nin bugünkü yönetim zihniyetinden ülkücü Hareket davacıdır" diyen Bahçeli, "Millet adına alacaklıdır. İki cihanda da eli bunların yakasındadır. Bu durumda karşımızda iki seçenek vardır: Ya kardeşliğimizin sarsıldığı, ayrışmanın, dağılmanın kavga ve kargaşanın içinde derin kimlik buhranları ile boğuşmaktan ve yapılanların muhataplarının yanına kar kalmasından üzüntü duyacağız. Ya da Türk milletine mensubiyetin gururunu, sevincini şeref ve huzur içinde yaşayacağımız bir ortamda ülkücü hareketin davalı olduklarının hesaba çekildiğini gönül rahatlığıyla göreceğiz. Ya istismara, yalana ve aldatmaya katlanacağız, geleceği kaybedeceğiz. Ya da Türk milletini yok etmeye sürükleyenleri demokratik yollardan yüz üstü yere sereceğiz. Ülkücü Hareket vecd ile hazırdır ve buradadır. Ülkücüler aşk ile bu mübarek millet mücadelesinin içindedir ve bu salondadır. Şehitlerimizin aziz ruhları aramızdadır ve Başbuğ Türkeş Bey'in manevi hatırası yanı başımızdadır" dedi.


"BU VATANI NUTUK ATARAK KAZANMADIK"


Bahçeli sözlerini şöyle tamamladı:


"Biz bu vatanı nutuk atarak, maliyetsiz ve külfetsiz bir halde kazanmadık, lütufla elde etmedik. Bu yolda can verdik, kan verdik ve üzerinde yaşadığımız coğrafyayı vatanlaştırdık. Türk milleti kazaran ve tesadüfen oluşmadı. Aziz milletimiz bin yıllık imanın, ülkünün, hatıranın, duygunun üst üste çakışmasıyla yoğrulmuş ve müşterek kıymet hükümleri halinde billurlaşmış, hazzı ve elemi beraber tatmış, birbirinden habersizken bile birbirinin her şeyi olmuş muazzam bir varlıktır. Kimseye borcu yoktur, kimseye vereceği diyeti bulunmamaktadır. Herkes duysun ki, bu vatanı sırf bir avuç hain istiyor diye, ahmaklar öyle buyurdu diye, eşbaşkanlar öyle talimat aldı diye kimseye kurban vermeyiz, kurban ettirmeyiz. Uyarmak isterim ki, Türk'ün tarihe istikamet veren zafer kılıcı bir kez daha kınından çıkarsa bunun sonucu muhatapları için gerçekten de acı ve ağır olacaktır. AKP, etnik benzinin yanında kibritle oynamaktan vazgeçmelidir. Eğer ille de bunda ısrarlı ise, milletten uzak bir yerde durmalı ve ne hali varsa görmelidir. Tahrikten, kışkırtmadan ve izansızlıktan geri durmalıdır."


Devlet Bahçeli ve milletvekilleri daha sonra İstanbul Ülkü Ocakları 2023 Gençlik Eğitimi 6. Dönem Mezuniyet Töreni'nde gençlere sertifa verdi. Tören Ahmet Şafak ve Mustafa Yıldızdoğan'ın konseriyle sona erdi.


SK-İT (MK) (FOTOĞRAF)