Afganistan'daki helikopter kazası, üzerinde mutlaka durulması ve iyi irdelenmesi gereken bazı gerçekleri de gün yüzüne çıkardığını belirten Bahçeli, şunları söyledi:

"Geldiğimiz bu aşamada, askerlerimizin şehit olmasına neden olan kazanın nedenlerini derinlemesine ve çok yönlü soruşturmak büyük bir zaruret ve ehemmiyet arz etmektedir. 12 evladımızı taşırken bir binanın üstüne çakılan helikopterin, teknik sorundan mı, yoksa kalleşçe yapılan saldırıdan mı böyle bir akıbete uğradığı hususu kısa süre içinde netleştirilmelidir. Zaman kaybına, ihmale ve işi ağırdan almaya müsaade etmeden, konunun gizemli tarafları açığa çıkarılmalı ve milletimiz mutlaka bilgilendirilmelidir." 

"GÖZÜ DÖNMÜŞ BÖLÜCÜLER MEYDANLARI SAVAŞ ALANINA ÇEVİRDİ"

"Nevruz; baharın habercisi ve doğanın uyanışıdır" diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sıcaklığın toprakla kavuşması, neşenin gök kuşağı gibi gönüllerde açması, ümidin yıldız gibi bakışlarımızda parlamasıdır. Ne var ki, milletimizin birliğini ve beraberliğini simgeleyen Nevruz Bayramı, zaman zaman bölücü mihraklarca kasıtlı bir şekilde yorumlanmış ve ihanet gösterilerine alet edilmek istenmiştir. Gözü dönmüş bölücüler meydanları, sokak aralarını ve caddeleri savaş alanına çevirmiştir. Nefret ve kinle Nevruz'u kirleten, bu tarihi bayramı lekelemeye çalışan çapulcular, çapsızlar ve çürümüşler; kaldırım taşlarını sökmüşler, cam ve çerçeveleri indirmişler, kamu araçlarını taşlamışlar ve dikili ağaçlara dahi zarar vermişlerdir. Şu kadarını söyleyebilirim ki, ortalıkta maskeyle zehir saçan bu güruha insan denilmesi en başta insanlığa hakaret ve vefasızlık olacaktır. Dağda ve şehirde canımıza, yol kenarlarında ağacımıza, cadde üzerinde işyerimize, sokak içlerinde evimize kast eden cani ve canavarlardır. PKK'lı maşaların, Nevruz Bayramı'na daha birkaç gün varken, kutlama bahaneleriyle 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97'nci yıldönümünü zehir etmeye ve gölgelemeye yeltenmeleri iblisçe bir taktik ve yöntemdir."

"AKP ZİHNİYETİ KENDİ 28 ŞUBAT'INI OLUŞTURMAKTA"

AKP'nin eğitim sistemini bütünüyle ele alan kanun teklifi, tartışmaların ve karşılıklı atışmaların odağı olmayı sürdürdüğünü belirten Bahçeli, şöyle devam etti: "Bizim açımızdan, Başbakan Erdoğan'ın 'Yaptığımız reform, ideolojik değil, pedagojik reformdur' sözleri de, bir hüküm ve inandırıcılık tonu içermemektedir. Eğitim sistemiyle ilgili görüşlerin 28 Şubatla ilişkilendirilmesi ve imam hatipler özelinde yürütülmesi tabiatıyla AKP istismarının bir başka sonucudur. AKP zihniyeti açıkça kendi 28 Şubat'ını oluşturmakta ve bunu da insafsızca sürdürmektedir. Başbakan tarafından geçtiğimiz günlerde sarf edilen 'Topla, tankla, Sincan'da yürütülen tanklarla gelen bir uygulamayı, biz millet iradesiyle düzeltiyoruz' beyanı bu çerçevede son derece manidardır. 28 Şubat'ın telafisi; demokrasi standardının yükseltilmesiyle ve çeşitli görüşleri saygı prensibiyle ele alarak hepimizi yakından ilgilendiren bir konuda karar oluşturulmasıyla mümkün olacaktır. İmam hatipler dün hedefti, bugün de istismarın merkezindedir. Biliniz ki 28 Şubat neyse, AKP zihniyetinin yönetimi ve iktidar uygulamaları aynısıdır."

"İMAM HATİP LİSELERİNİN ORTA KISMINI BİRLİKTE VE GÜÇ BİRLİĞİ YAPARAK AÇALIM"

Bahçeli, "MHP'nin imam hatip liselerinden rahatsız olduğunu söylemek için bir insanının ya beyninde ileri düzeyde hasar ya da Recep Tayyip Erdoğan olması yeterlidir. Bizim rahatsız olduğumuz tek konu, böylesi kıymetli liselerimizden AKP'nin yönetiminde bulunan zevatın çıkmış olmasıdır. İmam hatiplerin varlığı tıpkı diğer liseler ve eğitim kurumları gibi memnuniyet vericidir."dedi. Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunan Bahçeli, "Muğlâk ifadelerle konuşma, muallâk duruş sergileme, bin dereden su getirerek niyetini gizleme. Toplama ve çıkarmalarla uğraşma, bizi tariz yollu eleştirdiğin aritmetik işlemlerden asıl sen vazgeç. Samimiysen, içtensen, yüreğin varsa gel her şeyi bir kenara bırakalım ve imam hatip liselerinin orta kısmını birlikte ve güç birliği yaparak açalım. Biz hazırız ve buna varız. İmam hatipte okumak isteyen çocuklarımızın önünü açalım ve bir hakkı teslim edelim" diye konuştu.

"BAŞBAKAN BİZİMLE UĞRAŞMAYI BIRAKSIN DA KENDİ DERDİNE YANSIN"

Başbakan Erdoğan'ın MHP'yi CHP'nin vagonu olmakla itham ettiğini belirten Bahçeli, bayatlamış ve modası geçmiş söz oyunlarına yüzü kızarmadan yeniden başvurduğunu söyledi. Bahçeli şunları söyledi : "Aslı astarı olmayan bir şekilde, bizi CHP'nin vagonu olmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, acaba BOP'un yol çavuşu, zalimliğin makasçısı, işgalin kondüktörü olduğunu ne zaman anlayacaktır? Kendi partisinin; okyanus ötesinin filikası, haçlıların muhbiri, küresel operasyonların furgonu ve vahşi Batı'nın sureti haktan görünen çakma Redkiti olduğunu ne zaman fark edecektir? Başbakan bizimle uğraşmayı bıraksın da kendi derdine yansın. İki cihanda da vereceği hesap için, bugünden zahmet edip biraz vicdan muhasebesi ve nedamet gösterisi yapsın."

"SURİYE, KIŞA DÖNEN ARAP BAHARI'NIN SON UĞRAK YERİDİR"

"Arap Baharı; Kuzey Afrika ve Ortadoğu'ya, BOP kılavuzluğunda yerleştirilmiş zaman ayarlı bomba olup, arkası arkasına patlamaktadır" diyen Bahçeli, "Sürecin sorumlusu ve gece bekçisi de şu feleğin işine bakın ki, Adalet ve Kalkınma Partisidir. Suriye, kışa dönen Arap Baharı'nın son uğrak yeridir. Bu ülke hala çözülememiş, yönetim ile halk arasındaki bağ kırılamamıştır. Arap Liginin cephe alması, izolasyonları, Batı'nın baskıları, Başbakan Erdoğan'ın hamasi nutukları henüz bir netice doğurmamıştır. Ayrıca Dışişleri Bakanlığının, Suriye'de bulunan vatandaşlarımıza bu ülkeden ayrılmaları konusundaki ikazı da, küresel bir planın ayak sesleri olarak yorumlanmalıdır. Başbakan Erdoğan'ın 'Türkiye, Suriye'deki duruma ilişkin her tür olasılığı masaya yatırdı' sözleri, AKP'nin geri dönüşü olmayan bir yola girme düşüncesi olarak okunabilecektir. Öte yandan sınırlarımıza yönelik mülteci göçü hareketlenmiştir" dedi.


(MV)