Konya Ticaret Odası'nda düzenlenen Türkiye Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) Danışma Kurulu toplantısına katılan Bakan Egemen Bağış, TÜRKAK'ın, Türkiye'den önce AB üyesi olduğunu söyledi. Yaptığı konuşmada Mevlana'nın 'hoşgörü' felsefesine değinen ve AB'ye hoşgörü mesajları veren Bağış, şunları söyledi:

"Bugün Avrupa, dünyanın en büyük ekonomik buhranından geçerken, neredeyse artık 'Git, kim olursan ol, yine git' noktasına gelmişlerken, biz buradan sevgiyle 'Gel, kim olursan ol, yine gel' mesajını verebiliyoruz. Avrupa'da kimileri kendi halklarının arasına ayırımcılık tohumları ekerken, kendi bazı etnik kökenli inançlara mensup insanlara fitne ile ayırımcılıkla muamele yapıp sınır dışı dahi etmeye kalkarken, biz Türkiye'den onlara Hz. Mevlana'dan öğrendiğimiz sevgi mesajlarını vermeye çalışıyoruz. Onlara, o inadına kardeşlik, inadına birlik mesajını vermekle Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin gerçekten küresel bir barış projesi olabileceğini anlatıyoruz. Bu yüzden bu toplantıyı Konya'da yapmak, çok anlamlı. Hz. Mevlana'nın tabiri ile 'Güneş üflemekle sönmez'. Avrupa'daki kendini bilmez bir takım çevreler, faşistlik yaparak, ayırımcılık yaparak, islami fobi etkisi altında kalarak Türkiye'nin üyelik sürecini engelleyebileceklerini zannediyorlar. Ama nasıl güneş üflemekle sönmüyorsa, Türkiye'nin kararlığı da oradaki bir takım kendini bilmez çevrelerin bize havlu attırma çabalarıyla bir noktaya varmaz."

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ

AB'nin dün en önemli günü yaşadığını vurgulayan Bağış, "Dün, AB'ye Nobel Barış Ödülü verildi. Ama bu ödülün verilme gerekçesini okursanız,Türkiye'nin demokratikleşmesine olan katkılara uzun uzun atıf var. Dün Norveç'in başbakanı, Nobel Barış ödülünü AB komisyonuna teslim ederken, Türkiye'den son 10 yılda AK Parti iktidarında insan haklarında elde edilen gelişmelerin ne kadar anlamlı olduğunu, AB'nin reform sürecinin de bunu teşvik eden, canlandıran en önemli süreç olduğunu vurguladı" dedi.

'YAVAŞLAYAN BAZI ÜLKELERİN DÜŞÜNME KAPASİTESİDİR'

AB yolunda atılması gereken adımların atıldığını belirten Bakan Bağış, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Demek ki biz AB yolunda atmamız gereken adımları atıyoruz. Bunu da gerekenler biliyor. Ama işlerine gelmediği zaman 'Türkiye'de AB süreci yavaşladı'. Hayır yavaşlayan AB süreci değil. Yavaşlayan AB içerisindeki bazı ülkelerin, bazı siyasilerin, maalesef düşünme kapasitesidir. Kendi ihtiyaçlarını görememesidir. Gelecek seçimleri, gelecek nesillere tercih etme sürecidir. Gelecek seçimlerin endişesi altında gelecek nesillerin ihtiyacı olacak olan Türkiye gibi bir dinamizmden, bir pazardan, bir müttefikten Avrupa'yı uzaklaştırma çabalarıdır. Ama biz çok şükür, onların o tuzaklarına düşmeyeceğiz. Nefrete, kine, hırsa prim vermeyeceğiz. Çünkü Mevlana'nın öğretilerinde, bizim atalarımızın öğretilerinde bunlar yok. Onun için biz ırkçılığı körükleyenlere de, faşist zihniyetlere karşı da hep sevgi ve hoşgörü ile yaklaşacağız."

HELAL GIDA

Bakan Egemen Bağış, "Helal gıdaya, ben sadece dini açıdan yaklaşılmasını doğru bulmuyorum. Aslında bizim dinimizin, bize emrettiği temiz, hijyenik, sağlıklı gıdaya kavuşabilmemiz. Bunu sadece dini bir mecburiyet değil, ahlaki bir sorumluluk olarak kabul edip, bu ülkede üretilen her gıdanın hiç çekinmeden her çocuğumuza yedirebileceğimiz, her misafirimize ikram edebileceğimiz, aynı şekilde dünyanın dört bir yanına satarken, pazarlarken göğsümüzü gere gere bu benim ürünümdür diyebileceğimiz noktaya getirmemiz lazım. İşte burada TÜRKAK'a çok büyük mesuliyet düşüyor. Gerçekten burada Türkiye, belirleyici rol oynayabilir" dedi.



MKY(İA/SS)