Manisa, Merkez İlçe'ye bağlı Karağaçlı Beldesi'nde Dizayn Optimum Mühendislik Fabrikası'nın hizmete açan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, daha sonra Manisa Barosu'nun yeni yönetimini ziyaret etti, ardından da Ensar Vakfı Manisa Şubesi'nin açılışına katıldı.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Manisa Barosu'nu ziyareti sırasında kendisini avukatlık yıllarına götüren bir süprizle karşılaştı. Ziyarette, Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, sürpriz yapıp, Arınç'a 1973 yılında avukatlık stajını bitirme belgesini çerçevelettirerek hediye etti. Yeni seçilen baro yönetimine 'Başarı' dileğinde bulunan Arınç, yargının sac ayağından birisini savunma ve buna bağlı olarak avukatlar olduğunu söyledi. Arınç, yargının saç ayağı olan savunmada avukatlık mesleği olmaz ise o zaman gerçek bir yargından bahsetmenin mümkün olmayacağını kaydetti.

Türkiye'deki 104 hukuk fakültesinin çok fazla olduğunu savunan Arınç, "Eskiden hakim, savcı ve kaykamam çok sınırlı alınıyordu. Daha çok hepimiz avukatlığı tercih ediyorduk. Ancak son 10 yıl içerisinde hakim ve savcı kadrolarımıza çok sayıda eleman alındı. Özellikle kurumlara dikkat ediyorum. Meclisteyken de buna dikkat etmiştim. Uzman ve müfettiş yardımcılıkları için değişik alanlarda bir çok hukuk fakültesi arkadaşımızın başarı ile görev yaptıklarını biliyorum. Artık, iş alanları biraz daha genişledi" dedi.

Avukatlık için sadece fakülteyi bitirmenin yeterli olmadığını ifade eden Arınç, "Ama yeni avukatlıkların alanları üzerinde çalışması gerekir. İstanbul ve Ankara gibi yerlerde avukatlığın çeşitli alanlarında çalışan arkadaşlarımız var. Avukatlık mesleğinin itibarının hiçbir zaman eksilmeyeceğini düşünüyorum. Avukatların yaptığı görevler toplumda takdir görüyor" dedi. Arınç, avukatların artık siyaset alanında başarılı olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:

"Savunma mesleğinde değil, siyaset alanında avukatlar her zaman dominant unsurdur. Yani mecliste milletvekilleri profillerine bakıldığı zaman avukatları veya hukuk mezunlarını daha çoğunlukta olduğu görülür. Her dönem için böyledir. Halkla ilişkiler bakımından, sosyal ilişkiler ve insan halkaları konularında iyi olduklarından siyasette başarılı olduklarına inanıyorum."

İMAM HATİPLİLERE CENAZE YIKAYICI GÖZÜYLE BAKILIYORDU

Başbakan Yardımcısı Arınç, Baro ziyaretinin ardından Ensar Vakfı Manisa Şubesi'nin açılışına katıldı. Arınç, buradaki konuşmasında, Ensar Vakfı'nın imam hatip neslinin Türkiye'de varlığını sürdürebilmesi için kurulduğunu söyledi. Vakfın, İmam Hatip mezunlarının Türkiye için ne kadar yararlı olduğunu gösterdiğini de ifade eden Arınç, "Geçmiş yıllarda İmam Hatip mezunları çeşitli kesimler tarafından hep hedef alınıyordu. İmam Hatip okuyanlara, burada okumak isteyenlere 'cenaze yıkayıcıları' sözünden başka bir etiketi layık görmeyen vardı. Bu okulları itilmişlerin, kakılmışların ve fakir insanların okuyabilecekleri bir okul olarak görenler, daha sonra bu okul mezunlarının siyasaldan, ortadoğudan mezun olduktan sonra çok başarılı birer bürokrat, birer bilim adamı olarak Türkiye'ye kazandırıldığını gördükten sonra büyük bir zorbalıkla önleri kesildi. Bu olayları yaşadık. Geriye dönecek değilim. İntikamcı değiliz. Hiçbir bir zaman bunu yapanlara beddua da etmedik. Bu bir sınavdır. İmam hatipler bugün aynı isimde yollarını daha güçlü bir şekilde devam ediyor" diye konuştu.

KESİNTİSİZ EĞİTİMİN HEDEFİ İMAM HATİPLER

28 Şubat sürecinde, birilerinin emir ve talimatıyla 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin aslında İmam Hatip Liseleri ve onların orta kısımlarına yönelik bir operasyon olduğunu ileri süren Arınç, şunları söyledi:

"Aynı zamanda kuran kurslarını ve hafızlık eğitimlerini de içine alıyordu. Çok gözyaşı döktük. Çok üzüldük, çok ağladık, çocuklarımız perişan oldu. Onunla birlikte üniversitelerdeki kılık kıyafet ayrımcılığı yine başka şeylerle karşımıza çıktı. Sabrettik, milletimizden gücümüzü aldık ve hiçbir zaman küsmedik. O işi yapanların ıslah olmalarını bekledik. Ve elbet bir gün günümüz gelirse bu yanlışlıkları düzelteceğimize Allah'ın önünde söz verdik. Çok şükür ki bugün 10 yıl geçtikten sonra bugün yeni bir eğitim sistemi ile karşı karşıyayız. Bunun kod adı 444 olan 4+4+4 olan yeni bir sistem"

İmam Hatip meselesinin 1949 yılında başladığını da belirten Arınç, "Din adamı ihtiyacı ile ortaya çıkmış, sonradan da bu okulların bizim eğitim sistemimiz içinde aynı sisteme dahil olan bir şekliyle devam etmiştir. Fakat sonra zihinler, korkular, tereddütler, endişelerle bu okullarda, hele bir de kızlar mı bu okulda okurlarmış, nerden çıktı bu' denilerek, bu okullara mesafeli ve korkulu yaklaşım oldu. Çok şükür o günlerden kurtulduk. Şimdi yeni eğitim sistemi içerisinde imam hatip liselerinde okunan pek çok ders bütün okullarımız için birer seçimlik ders haline getirildi" dedi.

"LAFIMA, İBADETİME BAKMIŞLAR, İMAM HATİPLİ OLUR DEMİŞLER"

Başbakan Yardımcısı Arınç, kendisinin 1995 yılında parlamentoya girdiğini ve o günlerde bazı kesimlerin kendisini İmam Hatip mezunu ilan ettiğini belirterek, "O zamanlar bazı dergiler, her yerde bir irtica kokusu sezmeye çalışırlardı. Parlamentoya 158 kişi girmiştik. Bunların hangisi İmam Hatip'li diye kafalarına göre bir araştırma yapmışlar. Birinci sırayada beni yazmışlar. İmam Hatip Lisesi mezunu değilim. Manisa Lisesi mezunuyum. Düz lise mezunuyum ama lafıma bakmışlar, ibadetime bakmışlar, 'Olsa olsa bu İmam Hatipli olur' demişler. İmam Hatip okumamayı, şahsım için belki bir eksiklik olarak görebilirim" diye konuştu.

PANKARTLI YENİ İMAM HATİP LİSESİ İSTEĞİ

Başbakan Yardımcısı Arınç'ın İmam Hatipler ile ilgili konuşması sırasında protokol üyelerinin arkasında oturan türbanlı genç bir kız, "Yeni Bir İmam Hatip Lisesi İstiyoruz" yazılı, pankart açtı. Pankartı gören Arınç, bunun üzerine Manisa'ya yeni bir İmam Hatip Lisesi'nin yapılacağının müjdesini verdi. Arınç, konuşmasının ardından protokol üyeleri ve vakıf yetkilileri ile Ensar Vakfı Manisa Şubesi'ni kurdelesini keserek, hizmete açtı.

İlker KILIÇASLAN / MANİSA,


İK(KÖ/SSA) (FOTOĞRAF)