ABD başkanlık seçimini Barack Obama'nın kazanması ile ilgili olarak basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kuveyt Stratejik Çalışmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Shamlan Yousef Al-Issa, ABD'nin belli bir sistemi olduğunu ve bu durumun Kuveyt için devam edeceğini belirtirken, Tunus Beşeri ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Kraiem Mokhtar ise ABD'de bundan sonra dış politikasının çok fazla değişeceğini düşünmediğini söyledi.

Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansın açılışında konuşan Vali Şahabettin Harput, Ortadoğu'da halkların mutsuz ve huzursuz olduğunu söyledi. Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesi ardından bölgede kan aktığını anlatan Harput, "Bölgenin sahip olduğu büyük potansiyeller başka ülkeler tarafından nasıl paylaşılır hesabı yapılıyor. Sömürü düzeni devam ediyor ama bu şekilde devam edemez" diye konuştu.

"GÜÇ DÜNYADA EN ETKİLİ UNSUR VE AKTÖR"

Vali Harput, ABD'de yapılan seçimde Barack Obama'nın tekrar başkan seçilmesi ve  bugünkü teşekkür konuşmasında en güçlü ordunun ABD'de olduğunu ve bundan gururlandığını söylediğini hatırlattı. Bugün güçlünün haklı sayıldığı bir dünya bulunduğunu anlatan Harput, "Hala güç dünyada en etkili unsur ve aktör. Herkesin farklı hesapları var. O zaman bizim coğrafyamızda başka ülkelerin hesap yapmasına fırsat vermemeliyiz" diye konuştu.

Konferansı düzenleyen Uludağ Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof.Dr. Tayyar Arı da, Ortadoğu’da Arap baharı olurken ABD ve Avrupa’nın ağır ekonomik krizler sonucunda 'kalıcı bir sonbahara' doğru gittiğini söyledi. Prof.Dr. Arı, şöyle konuştu:

"Büyük imparatorlukların büyük dış borçlardan dolayı yıkıldıklarını biz çok iyi biliyoruz. Avrupa’daki ağır kriz öyle hafife alınacak gibi değil. Bizim ne istediğimiz önemli değil ama, sömürü düzeninden beslenen Avrupa imparatorluğu kalıcı bir kışa girecek gibi görünüyor."

"SORUN PARTİLERİMİZDE"

Tunus Beşer ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kraiem Mokhtar, ilk devrim hareketinin ülkesinde başladığını hatırlattı. Tunus için Türkiye'nin bir model olabileceğini söyleyen Mokhtar, "Türkiye'nin tecrübesini memnuniyetle karşılıyoruz. Sorun bizim partilerimizde. Siyasi partiler demokratik mi değil mi? Mesele bu. Tartışmalara bakarsak, iktidar partisi demokratik rejimi kabullendiklerini söylüyor. Dini hayat ile siyasi hayatın arınmasını kabul ediyorlar. Uygulamaya geldiğinizde bir adım yok ama biz umutluyuz. Çünkü meclise giremeyen partiler şimdi birleşme planları yapıyor. 'Birleşerek koalisyona girelim' diyorlar. Bu da önemli bir adım" diye konuştu.

"ABD'NİN YABANCI POLİTİKASI ÇOK FAZLA DEĞİŞMEZ"

Basın mensuplarının 'Obama'nın ABD Başkanlık seçimlerini kazanması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?' sorusu üzerine Mokhtar, ABD'de bundan sonra dış politikasının çok fazla değişeceğini düşünmediğini söyledi. 

Kuveyt Stratejik Çalışmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Shamlan Yousef Al-Issa, Arap dünyasında siyasi partilerin iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi. 'Ekonomi alanında Türkiye'yi model alalım' dediklerini açıklayan Al-Issa, "Ekonomi siyasi hareketleri yönlendiriyor. Bu olmadan herhangi bir şey yapmak söz konusu değil. Türkiye güçlü bir ekonomiye sahip. Buradaki tecrübeleri kopyalayalım diyoruz. Ama zor iş. Çok çalışmak lazım. Çok çalışma konusu da pek çok insanın işine gelmiyor" dedi.

"OBAMA'NIN SEÇİLMESİ BİZİM İÇİN DAHA İYİ"

Barack Obama'nın ABD'de ikinci kez başkan seçilmesi ile ilgili basın mensuplarının sorusunu yanıtlayan Kuveyt Stratejik Çalışmalar Merkezi Başkanı Prof. Dr. Shamlan Yousef Al-Issa ise Kuveyt için sonuçların iyi olacağını düşündüğünü belirterek, "ABD’nin belli bir sistemi var. Bu durum Kuveyt için devam edecek. Kuveyt’in en önemli gündem maddesi İran. İran’daki Şii politikası, nükleer enerji politikası. ABD’nin bizim için bu konuda ne yapacağı önemli. Obama’nın kazanması bizim için daha iyi" dedi.

"İRAN'A BASKI UYGULANMALI"

'Ortadoğu’daki bu ateşin sönmesi için ABD cephesinden nasıl bir adım lazım?' sorusuna  Al-Issa şu yanıtı verdi:

"Ortadoğu’daki problemlerin başında ekonomik sorunlar yatıyor. Kaygılar giderildikten sonra buradaki sorunlar sona erecektir. Fakat bunun için Batılı ülkelerin ve ABD’nin baskı uygulaması gerekiyor. Çin’in politikalarından vazgeçmesi gerekiyor. İran bu konuda kesinlikle ikna edilmeli."