Antalya'da 3'üncüsü düzenlenen 'Antalya Coğrafi İşaretler Semineri', 'Türkiye ve Diğer Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretler ve Yerel Gıda Değer Zincirlerinin Yönetişimi' başlığı altında Talya Convention Center'de başladı. 14 Ekim'e dek devam edecek seminerin açılışına Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu, Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili, TPE Başkanı Prof.Dr. Habip Asan, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Çetin Osman Budak, Antalya Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Ali Çandır ile Türkiye ve Akdeniz ülkelerinden çok sayıda temsilci katıldı.

Seminer Organizasyon Komitesi Başkanı Prof.Dr. Yavuz Tekelioğlu, Avrupa'da coğrafi işaret tescili konusunda İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz ve Yunanistan'ın en iyi 5 ülke olduğunu belirterek, Türkiye'de ise coğrafi işaret alabilecek ürün sayısının 2 bin 500 olmasına rağmen, TPE bünyesinde 157 tescilli ürün, 220 başvuru, AB Komisyonu için ise sadece 4 ürünün başvurusu olduğunu söyledi.

AVRUPA'YA 4 BAŞVURU, İKİ ÜRÜNE OLUMLU YANIT

TPE Başkanı Prof.Dr. Habip Asan da Prof.Dr. Tekelioğlu'nun verdiği rakamların büyük kısmının Türkiye'nin güneyine ait olduğunu söyledi. Avrupa Birliği Komisyonu'na coğrafi işaret için başvuru yapan 4 ürünün Antep fıstığı, Aydın inciri, Afyon sucuğu ve Afyon pastırması olduğunu açıklayan Prof. Dr. Asan, Antep fıstığı ve Aydın incirine yönelik AB Komisyonu'nun ilk değerlendirme sonuçlarının olumlu olduğunu ve komisyona ait sitede yayınlanmaya başladığını dile getirdi. Prof.Dr. Asan, bu iki ürün için kısa süre içinde coğrafi tescil işlemlerinin tamamıyla olumlu neticelenmesini beklediklerini söyledi.

AB Komisyonu'na başvurulara teknik destek verdiklerini, bundan sonraki başvurular için de buna hazır olduklarını belirten Prof.Dr. Asan, coğrafi işaretlere ilişkin hazırlanan ve Başbakanlığa sunulan yeni kanun tasarısındaki değişikliklerden de bahsetti.

COĞRAFİ İŞARETLERE DEVİR VE HACİZ YOLU KAPANIYOR

Sınai mülkiyet sisteminin geneline yönelik düzenlemeler içeren bir kanun taslağıyla coğrafi işaretlere ilişkin önemli düzenlemeler öngörüldüğünü belirten Prof. Dr. Asan, şöyle devam etti:

"Tescil edilen coğrafi işaret tescil sahibine özgü bir hak sağlamaz hükmü ile coğrafi işareti tescil ettiren kişinin münhasır bir hakkın sahibi olamayacağını açıkça hükme bağlıyoruz. Bu hüküm özellikle tescil ettiren kişinin piyasada rekabeti bozacak şekilde davranmasını engelleme bakımından büyük önem taşıyor. Ayrıca kişiye özgü bir hak sağlamayan coğrafi işaretin lisans, devir, intikal, haciz ve buna benzer hukuki işlemlere konu olamayacağını ve teminat olarak gösterilemeyeceği de açıkça hükme bağlanıyor. Kanun taslağı ile coğrafi işaret denetim raporlarının enstitüye 10 yılda bir sunulması yerine 2 yıllık dönemler halinde sunulması zorunluluğu getiriliyor. Bu sayede coğrafi işaretlerin denetim sistemi daha etkin bir hale getirilmiş olacak. Kanun taslağı coğrafi işaret başvuru sürecini kolaylaştırıcı ve maliyetleri azaltıcı önemli düzenlemeler de içeriyor."

FRANSIZ BÜYÜKELÇİ BU ÜRÜNLERİMİZİ KISKANIYOR

Ziyaret eden turist sayısı bakımından Fransa'nın ilk sıralarda yer almasını yerel ürünlerini korumaya borçlu olduğunu belirten Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili de Türkiye'nin Adana kebabı, Anamur muzu, Finike portakalı ve Antep baklavasını kıskandığını söyledi.

SİHİRLİ DEĞNEK DEĞİL

ATSO Başkanı Çetin Osman Budak ise coğrafi işaretin tek başına sihirli bir değnek olmadığını, asıl konunun kalite ve markalaşma olduğunun iyi anlaşılması gerektiğini söyledi. Budak, Türkiye'de fikri mülkiyet haklarının korunması, coğrafi işaret uygulamasının denetlenmesinin de sorun olmayı sürdürdüğünü kaydetti.