Kemik erimesi rahatsızlığı bulunan ve doktor muayenesinden dönen 5 çocuk annesi Nafize Can, geçen 25 Nisan’da oğlu Mehmet Can ile evine gitmek için minibüs beklemeye başladı. Nafize Can, geçen minibüslerin nereye gittiğini görebilmek için park halindeki iki taşıtın arasına girdi. Bu sırada beton mikseriyle caddeye dönen Tarık Keskin, park halindeki bir kamyonete çarptı. Çarpmanın etkisiyle, iki kamyonetin arasında bulunan Nafize Can ağır yaralandı, kaldırıldığı hastanede öldü. Gözaltına alınan Tarık Keskin, kaza yeri tespitinde asli kusurlu bulunmasına rağmen çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Soruşturmayı tamamlayan savcı, şoför Tarık Keskin hakkında 'taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 3 ile 6 yıl arasında hapis cezası istemiyle İzmir Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açtı.

"MUTLULUĞUMUZ YARIM KALDI" 

Nafize Can'ın eşi 72 yaşındaki Halil Can, 50 yıllık hayat arkadaşını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını dile getirirken, kaza sırasında annesinin yanında bulunan Mehmet Can, “Doktor, annemin ayaklarında düzelme olduğunu söylemişti. Ne yazık ki mutluluğumuz yarım kaldı. Olaydan sonra geceleri uyku uyuyamaz oldum. Hep o an aklıma geliyor. Resmen psikolojim bozuldu. Annem bizim evin direğiydi. Tek bir isteğim var o da; asli kusurlu olmasına rağmen serbest kalan şoförün tutuklanması” dedi.

126 BİN LİRA TAZMİNAT İSTEMİ

Kaza yerinin yakınında bulunan yaya geçidini kullanmadığı için tali kusurlu görünen Nafize Can'ın 5 çocuğu ve eşi, kazaya neden olan sürücü ve kullandığı aracın sahibi şirketten, 6 bin lirası maddi 120 bin lirası manevi olmak üzere toplam 126 bin lira tazminat istemiyle dava açtı.



BK(İÖ/AK)