Aydın’da mimar 57 yaşındaki Cem Cemil ve aynı yaştaki eşi Nilüfer Öztürk, mesleklerini yaparken koleksiyonculuğa ilgi duyarak, bir köşeye atılmış çeyizlik eserleri satın alıp biriktirmeye başladı. Ege Bölgesi’nin her köşesini gezerek 'sandık çeyizi' veya 'gelin çeyizi' adı verilen tamamı orijinal eserleri toplayan çift, biriktirdikleri eserleri oğulları 32 yaşındaki Çağdaş Can ve 26 yaşındaki Deniz Can Öztürk’e bıraktı. Anne ve babaları tarafından kendilerine verilen tamamı orijinal 4 bin parça koleksiyonu sergilemek isteyen iki kardeş, Aydın-Söke yolu üzerinde bulunan Novada Outlet alışveriş merkezinde 'Otantika' adıyla bir müze kurdu.

KUMBARA YERİNE SANDIK

Oluşturdukları müzede 2 bin eseri sergileyen iki kardeşten Yeditepe Üniversitesi Uluslararası ilişkiler ve Siyaset Bilimi mezunu olan, ayrıca ABD’de işletme eğitimi alan Çağdaş Can Öztürk, "Anne ve babamız, küçüklüğümüzde bize kumbara yerine sandık almış. Adımıza para biriktirmek yerine, komşuların deyimi ile 'çul çaput' biriktirmişlerdi. Bu çul çaputun çok değerli bir etnografya koleksiyonu olduğunu anladığımızda bir müze açma fikri ile Otantika projesi doğdu" dedi. Otantika konsepti ve markasını yaratmak için harekete geçtiklerini anlatan Öztürk, "Gelecek, ancak ve sadece geçmişin köklerinden yükseltilebilir. Müzedeki tüm eserler, desen, model, teknik öğrenme ve kopyalama, inceleme için herkese açıktır. Fotoğraf çekmek serbesttir" diye konuştu.

120 EV HANIMI İSTİHDAM EDİLDİ

Yıldız Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Deniz Can Öztürk de sergilenen her eserin örneğini elişiyle yaptırarak kültürün devamını sağladıklarını belirtti. Deniz Can Öztürk de, "Bu konuda bir çalışma yaptık ve müze içinde 'Dükkan' adını verdiğimiz bir bölüm oluşturduk. Bu bölümde çeşitli etnografik eserler de bulunmakta. Dükkan bölümü için ortalama 120 kadın, sürekli el işi ve iğne oyası yapıyor. Ziyaretçiler müzede gördükleri bir eserin aynısını, aynı motiflerle el işi ile işlenmiş olarak satın alabiliyor" dedi.

YEMEKEVİ VE KAHVEEVİ

Otantika içinde oluşturulan 'Yemekevi' ile de Ege Bölgesi’nin yöresel tatlarını ziyaretçilerine sunmaya çalıştıklarını kaydeden Deniz Can Öztürk, "Ege’nin yöresel köy düğünü yemeklerini Yemekevi’nde, dibek ile öğütülmüş, kızgın kumda pişirilmiş Türk kahvesi ve Mırra’yı da Kahveevi’nde tadabilirler. Ayrıca, süzme yoğurt ile özel olarak yaptığımız yayık ayranımızı ve Osmanlı şerbetimizi de tatmanızı tavsiye ederim" diye konuştu.

TARİHİ ENVANTERİ HAZIRLANIYOR

Müzenin, Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Milet Müzesi kontrolü altında olduğunu hatırlatan Deniz Can Öztürk, Kültür ve Turizm Bakanlığı kriterlerine uygun olarak resmi envanterinin hazırlandığını söyledi. Resmi envanter tamamlandığında her bir eser için ayrı ayrı ve daha çok bilgiye sahip olacaklarını Öztürk, "Müzede sergilenen eserler, 17’nci, 18’inci ve 19’uncu yüzyıllara ait Ege Bölgesi ağırlıklı eserlerdir. Aydın, İzmir, Kütahya, Balıkesir, Manisa, Muğla ve Afyon bölgelerine ait çeyiz işleridir. Eserlerin en seçkinleri, Kütahya, Ödemiş, Aydın ve Manisa bölgelerine ait olanlardır. Bunun nedeni, bu bölgelerin, Şehzade ve Beylik merkezi olmasıdır. Eserlerde, kadife, atlas, saten, ipekli ve pamuklu kumaşlar ile ipek ve pamuk tüller kullanılmıştır. Tüm kumaşlar, el tezgahlarında dokunmuştur. İşlemelerde sarı ve gümüş rengi şeritler, gerçek altın ve gümüş iplikler, altın suyuna batırılmış ipler, kök boyalı ipek iplikler kullanılmıştır. Efe oyaları ve bazı grep-yemeni ve kefiye oyalarında, işin daha diri durması için at kılı kullanılmıştır" dedi.

İki kardeş, koleksiyonun kalan kısmı için de Avrupa ve Türkiye’nin çeşitli illerinde müze kurmak için çalışma yapıyor.



CU(İÖ/CK)