Diyarbakır'da basın toplantısı düzenleyen Ak Parti Miletvekili Cuma İçten, Kürt sorununun çözümü, BDP'nin tavrı, PKK'nın şiddeti tırmandırması ve kent merkezinde artan uyuşturucu ve gasp olayları ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Diyarbakır'ın dışardaki algısının ve imajının çok kötü olduğunu öne süren Cuma İçten, buna kentte yaşanan en küçük bir toplumsal olayın medyada aşırı derecede büyütülmesinin yol açtığını ve iş adamlarının da kente yatırım yapmamasının altında bu görüntülerin yattığını iddia etti.

"BAŞBAKANIMIZ ÇAĞIMIZIN EN BÜYÜK ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI"

Ak Parti iktidarının bölgede yatırımların gelişmesi için pozitif ayrımcılık yaptığını da belirten İçten, yeni çıkarılan teşvik paketiyle bölgede yatırım patlaması yaşanacağını öne sürdü. "Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan çağımızda yaşayan en büyük özgürlük savaşçısıdır" diyen İçten konuşmasına şöyle devam etti:

"Bunu niçin söylüyorum. 80 yıllık vesayetçi sistemlere karşı biz, bir demokratikleşme ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Ama bizim diğer özgürlük savaşçılarıyla aramızdaki fark; bizim elimizde silahımız yok. Çok açık söylüyorum bizim elimizde kalememiz, defterimiz kitabımız var. Biz özgürlük savaşı verirken, birileri gibi silahı elimize almıyor, şiddete başvurmuyoruz. Biz özgürlük savaşı verirken, benim gibi düşünmeyenlerin özgürlüğünü de düşünerek bu mücadeleyi veriyoruz. Bu mücadeleyi verirken, birilerini ötekileştirmiyoruz. Bunu yapmadık ve yapmayacağız da. Asla hukukun dışına çıkmadık çıkmayacağız da. Buna çok dikkat etmeye çalışıyoruz. Bu özgürlük savaşını verirken hiç kimsenin önümüzü tıkayacak adımlar atmasına müsaade etmiyoruz. Ancak şunu da söyleyeyim; biz özgürlük savaşı yürütürken, ne zaman fazla demokrasi dediğimizde ya asker cenazeleri veya PKK'lı cenazeleri ile yüzleşiyoruz. Ne zaman özgürlük ve demokrasi dedikse bir yerlerde bombalar patlatıldı. Biz bunu istemiyoruz. Devletin veya hükümetin sözcüsü değilim. Haddimi biliyorum. Kürt olan bir milletvekiliyim. Diyarbakır için ne yapabiliriz, neyi değiştirebiliriz diye mücadele veriyorum."

"ŞU AN SİYASİLER POLİS PANZERİNİN ÜZERİNE ÇIKIP MİTİNG YAPABİLİYOR"

Bir gazetecinin, "PKK'lılar da kendilerine 'özgürlük savaşcısı' diyor. Başbakan, Diyarbakır'a geldiğinde dağlarda kendilerine özgürlük savaşcısı diyen bu insanlara silahları bırakmaları için sizce nasıl bir mesaj vermeli" diye sorması üzerine Milletvekili İçten, "Bu bölgeye siyasi parti liderleri sürekli gelip gitti. Ak Parti gelene kadar Kürt hakları konusunda problem vardı. Ama hiçbir siyasi parti ve lideri, Ak Parti iktidarı ve Sayın Başbakan'ın Kürt hakları noktasındaki duruşunu sergileyemedi. Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia edenler ki, ben de Kürdüm ama sadece Kürtleri temsil etmiyorum, bunu iddia edenler 2000 yılı öncesindeki tartışma programlarında neyi konuşuyorlardı ? Bu ülkeden, bu devletten ne istiyorlardı ? Bugün neyi konuşuyorlar. Siyah ve beyaz kadar fark var. Şu an siyasiler polis panzerinin üzerine çıkıp miting yapabiliyor. Ak Parti ile Kürt hakları konusunda çok büyük değişiklikler yapıldı" dedi.

Bazı kültürel ve sosyal hakların anayasal güvenceye alınması gerektiğini söyleyen İçten, "Bu bir eksikliktir. Yeni anayasa ile eksiklikler giderilmiş olacak" dedi.

"STADYUM YERİNE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ KURALIM"

Diyarbakır'a 30 bin kişilik yeni bir stadyum yapılacağını da kaydeden Cuma İçten, mevcut Atatürk Stadyumu'nun yerine büyük bir alışveriş merkezinin yapılmasını istemediği için Sivil Toplum Örgütleriyle görüştüğünü ve bu konuda kendisine destek verilmesini isteyerek, "Mevcut Atatürk Stadyumu'nun yerine bir İslam Kültür Merkezi yapılmasını istiyorum. Bu benim düşüncem, Ak Parti'nin düşüncesi değil. Türkiye'nin en büyük İslam Kültür Merkezi burda olsun istiyorum. 20 bin kişinin aynı anda ibadet edebileceği büyük bir cami ve altında konferans salonları, medrese ve külliye olsun istiyorum" diye konuştu.



RY(GG/AK) (FOTOGRAFLI)