31 Mart 2011'de kuruluş kararı alınan Adana BTÜ'nün 13 Aralık 2011'de kurucu rektörü olarak görevlendirilen Prof. Dr. Adem Ersoy, yıllığı 480 bin liraya kiralanan okulun yeni hizmet binasında basın toplantısı düzenledi. Göreve başlamasının ardından geçen 1 yılı değerlendiren Rektör Ersoy, kuruluş çalışmalarının çok hızlı ilerlediğini söyledi. Gelecek yıl öğrenci alacaklarını belirten Prof. Dr. Ersoy, hukuk fakültesi hariç diğer tüm fakültelerde İngilizce eğitim verileceğini kaydetti.

'ÖZEL SEKTÖR 20 YIL DAHA İLERİDE'

Adana BTÜ'nün hedeflerini anlatan Rektör Adem Ersoy, şunları kaydetti:

"Türkiye'de Boğaziçi ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi yeterli sayıda öğrenci alacağız. Uygulamalı eğitim vereceğiz. Öğrenci merkezli bir eğitim modelimiz olacak. Araştırma ve geliştirmeye önem vereceğiz. Bir vida olsa bile ürün geliştireceğiz. Sanayi kuruluşları ve paydaşlarla işbirliği yapacağız. Özel sektör Türkiye'de, üniversitelerden 20 yıl daha ileride. Biz çağa ayak uyduracağız. İşbirliğini pratiğe dönüştürecek ve slogan olmaktan çıkaracağız."

Türkiye'de 2011'de 18 bin, İsrail'de ise 4 bin 500 bilimsel yayın yapıldığını kaydeden Rektör Ersoy, Türkiye'de bu yayınların 185'inin patente yani ürün geliştirmeye dönüştüğünü, İsrail'de ise bu sayının 2 bin 500'ü bulduğunu kaydetti. Rektör Ersoy, "Bilimsel olarak zengin, teknolojik olarak fakirliğimizi değiştireceğiz. Yüzünü kente çeviren, tercih edilen, gelişime ve değişime önem veren, ekip çalışmasıyla bir dünya üniversitesi olacağız. Türki cumhuriyetlerde şubeler açıp oralardan da öğrenciler alacağız" diye konuştu.

'REKTÖR OLARAK 4 BİN 600 LİRA ALIYORUM'

Adana BTÜ'de görev yapacak araştırma görevlilerinin belirlendiğini, öğretim üyesi almak için de ilan verildiğini aktaran Rektör Ersoy, şöyle konuştu:

"Bir fakülte, 3 öğretim üyesi hazır olduğunda öğrenci alabiliyor. Üniversitemize 24 öğretim üyesi almak için ilan verdik. Bizim ilanımızda şu var: Önce sizin öğretim üyesini bulmanız lazım. Türkiye'de yok. Her bir ile üniversite açıldığından bulamıyorsunuz. Diğer bir şey de altını çizerek, net bir şekilde söylüyorum: Üniversitelerdeki özlük hakları çok kötü. İnanılmaz derecede. Rektör maaşı olarak 4 bin 600 lira alıyorum. Ek bir gelir şu an yok. Geçenlerde Maliye Bakanlığı'na gittim. Bizim 4 yılda mezun ettiğimiz bir uzman yardımcısına, 'Ne kadar maaş alıyorsun?' diye sordum. '4 bin 800 lira para alıyorum' dedi. Yeni girmiş daha, uzman yardımcısı. Türkiye'de böyle bir şeylik var. O nedenle üniversiteye kimseyi getiremiyoruz. Hukuk müşavirliğimiz boş, getiremiyoruz. Türkiye'nin tüm devlet dairelerine 'e-mail' çektim. Kimse gelmiyor bu paraya. Sadece akademisyenlerin değil, idari personelin de özlük hakları iyi değil. Bu nedenle üniversitenin pek bir cazibesi yok. Ama şimdi çalışılıyor. İleride bu YÖK Yasası ile iyileşeceğini ve üniversiteye bir akının başlayacağını düşünüyorum."

Basın toplantısının ardından Rektör Ersoy, gazetecilerle birlikte üniversite binasını gezdi.



YB(BY/CK)