Hem Camspor'da futbol oynayıp, hem de Mersin Spor Lisesi 9'uncu sınıfta okuyan T.Ö.'nün 'cinsel istismar' iddiasıyla başlayan dramı, kendisini 'fuhuş, uyuşturucu bağımlılığı ve satıcılığı'na kadar sürükledi. 2 yıllık süreçte fuhuş ve uyuşturucu suçundan 20 ayrı dava ve soruşturması olan ve birçok kez tedaviye alınan ancak, her seferinde kaçan T.Ö., geçen 15 Eylül'de 54 gram esrarla yakalandı. Uyuşturucuyu kullandığını, hem de sattığını itiraf eden T.Ö. tutuklandı. Uzun süreden bu yana kendisinden haber alamadığı T.Ö.'nün tutuklandığı öğrenen 48 yaşındaki Şükran Ö., 1.5 yaşında iken kendisine bırakılan T.Ö.'yü annesi geri almayınca nüfusuna kaydettirip kendi evladı gibi yetiştirdiğini açıkladı. 18 yaşında olmasına rağmen dram ve acı dolu bir yaşamı olan T.Ö.'nün öz annesinin kimsesiz bir kadın olduğunu belirten Şükran Ö., şunları nlattı:

"Kadın, kızına bakamıyordu. 1 aylıkken yanıma geldi; 'Ben kızıma bakamıyorum sen bakar mısın?' dedi. Ben de 'Bakarım' dedim. Belirli bir ücret karşılığında bakmamı istedi. Ben de kabul ettim. Bir süre sütümü verdim baktım. 1.5 yaşına geldiğinde annesi onu bana bırakıp ortadan kayboldu. Onu kendi kızım gibi büyüttüm sonra annesi gelmeyince nüfusuma aldım. Büyüdüğünde kendisine bir şey söylemek istemedim. Ancak, etraftan duyuyordu. 'Başkaları söyleyince kafası karışmasın' diye, gerçeği ona söyledim. Biz onu büyüttük, o bizi kabul etti biz onu kabul ettik. Babası bu güne kadar hiç ortaya çıkmadı. Babasının kim olduğunu da bilmiyorum., Ancak, doğuştan kadersiz doğdu bu çocuk."

SPOR LİSESİ HAYATINI KARARTTI

Doğuştan sporu çok seven T.Ö.'yü kendi isteğiyle yazdırdığı Mersin Spor Lisesi'nde başına gelen kötü olay sonrası yaşamının alt üst olduğunu anlatan Şükran Ö. daha sonra şunları söyledi:

"Olayı okuldan bize kavga şeklinde söylediler. Daha sonra da yuvaya alındı, orada kalmaya başladı. Oraya sık, sık gidip ziyaret ediyorduk. Okulda başına gelen çirkin olay kızımı çok büyük etki yarattı. Sonraları da yurttan kaçmaya başladı. Bulunup getiriliyordu. Orada burada karakolda bulunuyordu. Madde filan kullanırken bana eziyet bile etti. Hatta bir ara bıçakta çekti. Kapı pencere kırıyordu. Her şeyi yapıyordu. Ama biz ona rağmen onun peşini bırakmadık. Bir çok kez intihara kalkıştı. Evde, yurtta defalarca ölümün eşiğinden döndü. Bir gün eve telefon geldi, gittim yurtta kendini asmaya kalkmıştı. Eve getirdik. Sonra uzanırken 'Anne ben hap attım' dedi. 'Kızım şaka mı yapıyorsun?' dedim. Bana gerçekten içtiğini söyledi. Sonra doktora. Eğer başına okulda bu olay gelmemiş olsaydı, hayatı böyle olmazdı. Çok zeki ve spora yatkındı. Çok iyi kalecilik yapıyordu."

Şükran Ö., devletin kızına sahip çıkmasını, tedavi edilmesini istediğini aksi takdirde bataktan kurtulamayacağını söyledi.