Merkez Osmangazi İlçesi’nde bağlı Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde geçen yıl aralık ayında, kafasında motosiklet kaskı bulunan İbrahim Akın bir banka şubesine gelerek elindeki pompalı tüfekle ateş edip, çalışanlar ve güvenlik görevlisi ile müşterileri etkisiz hale getirdi. Kasadaki  49 bin 500 TL, 28 bin 587 ABD doları ve 24 bin 545 euro ile 6 adet çeki, sadece 69 saniyede alan soyguncu güvenlik görevlisinin silahını da alarak plakası olmayan motosikletle olay yerinden uzaklaştı.

Olayın ardından bir ihbarı değerlendiren polis ekipler, şüpheliyi 4 saat sonra Cambazlar Köyü’nde bulunan çalıştığı kahvede gözaltına aldı. Emniyetteki ifadesinde suçunu itiraf eden 2çocuk babası Akın, çıkartıldığı nöbetçi mahtkemece tutuklandı.

Sanık İbrahim Akın, Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 'Silahla ve kendini tanıtmayacak şekilde yağma', 'Mala zarar verme' ve '6136 sayılı ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçlarından ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık İbrahim Akın'ın avukatı Mustafa Yıldırım ile soygunun gerçekleştirildiği bankanın müdürü Murat Üngör ve avukatı Özge Ersoy da katıldı.

'BUNALIMDAYDIM, PSİKOLOJİK TEDAVİ GÖRÜYORDUM'

Olaydan önce bir kahvede çalıştığını ve uzun zamandır ücret alamadığını belirten İbrahim Akın savunmasında şunları söyledi:

"Bunalımdaydım. Ev kiramı uzun süredir ödeyemiyordum. Bu nedenle, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’nde psikolojik tedavi görüyordum. Bankadaki soygunu gerçekleştirdikten sonra çok pişman oldum. Kaçarken kimliğim belli olsun diye kaskımı çıkarttım. Bankada da teslim olmayı düşündüm ancak linç edilmekten korktum. Paraya hiç elimi bile sürmedim. Yalnızca poşetin açık olan ağzını bağladım. Polisler beni kahveden almaya geldiklerinde kaçmadım. Ayrıca onlara paranın yerini de ben gösterdim. Kaçarken paranın bir kısmı düşmüş olabilir."

'8 BİN 200 LİRA KAYIP'

Olay anında şubede olmadığını söyleyen banka Müdürü Murat Üngör ise sanıktan şikayetçi olduğunu belirterek şunları anlattı:

"Olay, akşam saatlerinde meydana geldi. Biz her gün sabah ve akşam kasa sayımı yapıyoruz. Paralar bulunduktan sonra yaptığımız hesapta 8 bin 200 TL’nin kayıp olduğunu fark ettik ve durumu polise bildirdik. Olay anında parayla birlikte işlem gören bir miktar çek de çalınmıştı. Bu çekler yolda bulunup iade edildi ancak para iade edilmedi. Para yolda da düşmüş olabilir."

Banka avukatı Özge Ersoy ise paranın düşmüş olacağı yönündeki iddiaların gerçekçi gelmediğini belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi.

'BİR KURUŞ HARAM YEMEDİM'

Son sözünde "13 yaşında babam öldü. Bir kuruş bile haram para yemedim. Çok pişmanım." diyen sanığa mahkeme, 'Mala zarar verme' ve '6136 sayılı ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçlarından herhangi bir ceza vermedi. 'Silahla ve kendini tanınmayacak şekilde yağma' suçundan 12 yıl hapis cezasına çarptırılan sanığın cezası etkin pişmanlığı nedeniyle önce 6 yıla, duruşmalardaki iyi hali nedeniyle de 5 yıla indirildi.



SB(FK/COŞ)