Türkiye'deki teşviklerin bölgelerarası gelişmişlik farkını dahada derinleştirdiğinin belirtildiği araştırmada, bankaların kredi kullandırmada batı ile doğu arasında ayrımcılık yaptığı, bölgedeki firmalara büyük zorluklar çıkardığı için bazı firmaların merkezlerini batıya taşımak zorunda kaldığı kaydedildi.

Bölgedeki il ve ilçeler ile batıdaki il ve ilçeler arasındaki gelişmişlik farkının da çok büyük oranda olduğunun belirlendiği araştırmada, Muş ile İstanbul arasındaki gelişmişlik farkı 11 katı bulurken, Van'ın Bahçesaray ilçesi ile Ankara ve İstanbul ilçelerindeki gelişmişlik farkının 100 kat olduğu bildirildi.

DİTAM, Diyarbakır'da faaliyet gösteren sanayi ve hizmet firmalarının teşvik ve hibe alma hususundaki deneyim, tercih, sorunlarını, aldıkları desteklerin etkilerini belirlemek ve aynı zamanda firmalara kredi veren bankaların krediler kullandırma konusundaki yaklaşım tutum ve davranışlarını ortaya çıkarmak amacıyla yaptığı araştırmanın sonuçlarını Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde açıkladı. Karacadağ Kalkınma Ajansı, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ile Diyarbakır Organize Sanayici İşadamları Derneği'ninde destek verdiği araştırmanın sonuçlarını açıklayan DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye'de yıllar itibarıyla uygulanan teşvik sistemleri incelendiğinde bölgesel önceliklere dayalı uygulamaların ağırlık kazandığının görüldüğünü söyledi.

DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, tarihi 1913 yılına dayanan ve asıl amacı bölgelerarası gelişmişlik farkını gidermek olan teşviklerin sağlıklı ve objektif bir ölçüm yapılmadan sunulduğu için bölgelerarası kalkınmışlık farkını gidermediği, aksine bölgeler ve kentler arasındaki gelişmişlik farkını daha da çok arttırdığını söyledi. 2007-2011 döneminde verilen teşviklerin durumunu incelediklerinde, Marmara Bölgesi yüzde 35 pay ile dağıtılan teşvikin 3'te 1'ini alırken, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüzde 5, Doğu Anadolu Bölgesi'nin ise yüzde 4 ile son 2 sırayı aldığını belirten Kaya, "Gelişmiş bölgeler çıkan teşvikten en fazla payı alırken, az gelişmiş bölgelerin en az payı aldığını görüyoruz. Bu durum bölgeler arası farkın daha fazla açılmasına neden olmaktadır" dedi.

BAHÇESARAY, BATI'DAKİ İLÇELERDEN 100 KAT DAHA GERİ

DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, gelişmiş ülkelerde de bölgelararası ve kentler arası gelişmişlik farkı bulunduğunu, ABD ve AB'de 2 kat düzeyinde olan farkın Türkiye'de 5 kata yakın olduğunu söyledi. Kaya, "Sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında İstanbul ile Muş arasındaki fark 11 katın üzerindedir. İlçeler bazında bakıldığında Van Bahçesaray ilçesi ile Ankara ve İstanbul'un merkez ilçeleri arasındaki fark ise 100 katı geçmektedir. 2007-2011 arasında Diyarbakır'ın alınan teşvik belgesi sayısı bakımından 16'ncı, istihdam açısından 25'inci, yatırım tutarı bakımından ise 41 sırada yer alıyor. 10 bin kişiye düşen teşvik belgesi ve istihdam sayısı bakımından Diyarbakır Türkiye'de 67'inci, yatırım tutarı bakımından ise 76'ıncı sırada yer almaktadır" diye konuştu.

Mehmet Kaya, İstanbul'un banka kredilerinin yüzde 43'ünü, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yüzde 3'ünü, Doğu Anadolu bölgesi yüzde 1'ni aldığını, anlatırken firmalara kredi verilmesinde batı ile doğu illeri arasında ayrım yapıldığını kaydederek şöyle devam etti:

"Güneydoğu'da, özelde de Diyarbakır'da girişimcilerin finansmana ve banka kredilerine erişimde ciddi zorluklarla karşılaştığı bilinmektedir. Bu durumun altında bir yandan 1990'lı yıllarda bu bölgeye ve Diyarbakır'a verilen banka kredilerinin geri dönüşünün istenen oranda gerçekleşmemesinden kaynaklanan kötü imaj yatarken, öbür yandan bölgenin ve kentin terör olayları ve güvenlik sorunları nedeniyle bankalar tarafından riskli olarak görülmesi yatmaktadır. Kentin eskiden gelen 'Kredilerin battığı il' imajı ile terörden kaynaklanan risk algısı nedeniyle bankaların kredi konusunda bölgedeki yatırımcılara karşı oldukça katı davrandığını anlatırken sorunlar için şu çözüm önerilerinde bulundu:

"Bölgede öz kaynak yetersizliği araştırma sonucunda önümüze konan önemli bir gerçektir ve teşviklerin başarıya ulaşmamasının en önemli nedenlerinden biridir. Bu nedenle öz kaynak ve sermaye desteği önemli bir teşvik aracı olarak hayata geçirilmelidir. Bölgesel kalkınmanın sağlanması ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının giderilmesi için bölgenin yapısına uygun, özgün bir teşvik desteğinin sağlanması gerekmektedir. Bölgenin rekabet edebilirliği için hammaddeye uzaklık, pazara uzaklık ve enerji temel kriterlerdir, bölgenin rekabet gücünün geliştirilmesi için söz konusu kriterlerin bölge için avantajlı hale getirilmesi gerekmektedir. Teşvik sistemi ve sunulan destekler tek başına bölgenin kalkınması için yeterli değildir, bölgede yatırım için uygun koşulların oluşturulması, yatırım altyapısının geliştirilmesi gerekmektedir. Verilen teşvik ve desteklerin yerelden verilmesi ve yerelden takibi ve denetiminin yapılacağı bir yapının kurulması gerekmektedir. Bölgede bankaların olumsuz uygulamalarını takip etmek ve önlemek amacıyla BDDK'nın bölge yapılanması oluşturulmalıdır. İmar sorunu kredinin önündeki en önemli engellerden biridir. Belediyeler bu konuda çalışma yapmalıdır.

Verilen teşviklerin bölgede yarattığı etki doğru ölçülmeli ve yeni teşvik bu kapsamda oluşturulmalıdır."