Merkezi Adana'da olan Furkan Eğitim ve Hizmet Derneği tarafından Atatürk Spor Salonu'nda 'İbrahim'i mücadele' isimli konferans düzenlendi. Yoğun ilgi gösterilen geceye gelenler, polis tarafından üst araması yapıldıktan sonra salona alındı. İçeri girenler, kadın ve erkekler için ayrılan bölümlerde ayrı tribünlere oturtuldu. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı gecede tribünler dolunca, birçok kişi de salonun ortasında yere oturarak programı izledi.

Kuran okunması ile başlayan gecede, şiir dinletisi yapıldı. Şiir dinletisi sırasında bazı davetlilerin gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Sık sık tekbirlerin getirildiği geceye, bazıları çarşaf giymiş kadınların yanlarında başörtüsü takmış küçük kızları ile gelmesi dikkat çekti. Program sırasında bazı İslam büyüklerinin fotoğrafları da sahnede taşındı.

İlk kez Şanlıurfa'ya konferans vermek için gelen Furkan Eğitim ve Hizmet Derneği kurucusu Alpaslan Kuytul, tüm peygamberlerin insanları Allah'tan başkasına kulluk etmemeye çağırdığını belirterek, "Bu şerefli elçilerden Allah'ın dostu Hz. İbrahim de, milletini Allah'tan başka otoriteleri reddetmeye davet etmiştir. Müslümanların dirilişinin gerçekleştiği günümüzde, Hz. İbrahim'in tevhit mücadelesini yeniden hatırlatmaya ihtiyaç vardır" dedi.

"ODUNLAR BALIK OLMADI"

Konuşmasında önemli inanç turizmi merkezlerinden birisi olan Şanlıurfa'da, Hz. İbrahim'in ateşe atılmasıyla oluştuğuna inanılan Balıklıgöl ile ilgili bilinenlerin yanlış olduğunu iddia eden Kuytul, şunları söyledi:

"Rivayete göre burası Hz. İbrahim'in ateşe atıldığında düştüğü yer. İlahi bir emirle ateş suya, odunlar da balığa dönüşmüş. Kendisini ateşe atan zalim hükümdar Nemrut'un kızı Zeliha da, Hz. İbrahim'e inandığından onun da sonu ateş olmuş. Zeliha'nın düştüğü yer ise Ayn-ı Zeliha gölüne dönüşmüş. Bu efsaneye inanan yöre halkı, balıkları kutsal kabul ettiğinden yenilmesini yasaklamıştır. Burada Balıklıgöl var diyeceksiniz? Olabilir ama Allah böyle bir bilgi vermiyor. Allah ateşe; 'İbrahim'e serin ve selamet ol' diyor. O kadar; ne su var ortada, ne de balık. Eğer böyle bir şey olmuş olsa, Allah bize o bilgiyi de verirdi. Bunu söyleyenlerin, dayandıkları hiçbir delil yok. Ne Kuran'da, ne de hadislerde böyle bir şey geçmiyor. Böyle bir şeye de gerek yok, peygamberlerimizin mucizelerine bakın bu tarzda bir şey yoktur. Hz. Musa peygamberin asası ejderha olur, bunu Kuran bize anlatır. Ama o ejderha olarak kalmaz, tekrar asaya dönüşür. Burada bir balık olayı yoktur. Bunları söyleyenler bir takım başka maksatları için söylüyorlardır. Bu sayede para kazanıyorlar. Burada Hz. İbrahim'in mesajını anlamaya çalışmıyorlar, suyla balıkla uğraşıyorlar."

TÜRKİYE'DE KÜRT SORUNU YOK REJİM SORUNU VAR

Gecede yaklaşık 3 saat konuşma yapan Alpaslan Kuytul, program sonunda bu kez katılımcıların sorularını yanıtladı. Kuytul, bir kişinin Kürt sorunu ve çözümüne ilişkin sorusu üzerine, ülkede rejim problemi bulunduğunu vurgulayarak, şöyle cevap verdi:

"Türkiye'de Kürt sorunu yok, rejim sorunu var ve bu da kasıtlı olarak yapılıyor. Adını yanlış koymayalım. Sorun rejimden kaynaklanmaktadır. Rejimde değişiklikler lazımdır. Allah'ın istediği bir medeniyeti kurmadılar. Allah'ın istediği bir toplum meydana getirmediler. Sorun budur. Allah'ın dediği olmayınca sorun meydana gelmektedir. Herkesi Türk yapmak istediler, sorun budur. Yalnızca Kürtleri değil, Arapları da, Lazı da, Çerkezi de hepsini Türk yapmak istediler. Neden; çünkü başka çimentoları yok. Çimentosuz kaldılar. Çünkü İslam çimentosunu kaldırıp attılar. Din çimentosu sayesinde kardeştik. Türkçülük çimentosunu devreye soktular. Kürt, Türk olmaz ki? Arap Türk olamaz ki adam babasını mı değiştirecek? Gavur Müslüman olur, Müslüman da gavur olabilir, ama Türk Arap olamaz. Arap'ta Türk olamaz? Bu bir çimento olamaz, herkesi Türk yapamadılar sorun budur. Buna gerek yoktu. Herkes İslam çimentosuyla kardeşti. Ama onlar memleketi laik yapmak istediler, sorun budur. Kürt haklarını savunan, Allah'ın haklarını savun, bu durumda herkesin hakkını verir. Çünkü Allah herkesin Allah'ıdır. Kürt halkı da müslümandır ve savaşarak kazanım elde etme yanlışını bırakmalıdırlar. Hiç bir peygamber ırk haklarını savunarak ortaya çıkmadı."

Gece geç saatlere kadar devam eden program, tekbirler getirilerek sona verdi.



AL,ÖP(HK/İD)