Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feyzi Uğur, Kurban Bayramı'nın dini boyutu yanında ciddi ekonomik boyutları da bulunduğunu söyledi. Türkiye'de her yıl Kurban Bayramı’nda tahminen 2 milyon hayvanın kesildiğini hatırlatan Prof. Dr. Uğur, bunların yüzde 80’inin küçükbaş olduğunu söyledi. Kurban Bayramı’da kesilen hayvanların toplam parasal karşılığı konusunda net bir rakam vermenin güç olmasına rağmen, bu değerin yaklaşık yüzde 15-20’sinin bilgisizlik ve ihmal nedeniyle kaybolduğunu, kaybolurken de hem çevreyi kirlettiğini, hem de halk sağlığını tehdit ettiğini belirtti. Ülke hayvancılığının geleceği için damızlık niteliği taşıyan dişi hayvanların mümkün olduğunca kurbanlık olarak tercih edilmemesi uyarısında bulundu.

KURBANA ŞİDDET UYGULANMAMALI

Kesimden önce kurbanın strese maruz bırakılmaması ve şiddet kullanılmaması gerektiğini de söyleyen Dekan Prof. Dr. Feyzi Uğur, “Kesim öncesi bu tip olumsuz çevre etmenleri elde edilen karkasların koyu renkte olmasına yol açmaktadır. Koyu renkli karkaslarda bakteriyel gelişim daha hızlıdır. Bu etleri uzun süre saklamak daha zordur. Ayrıca, koyu renkli karkaslardan sağlanan etlerin lezzeti de düşüktür. Yorgun kesilen hayvanların kanları iyi akmaz ve hayvanların damarları kanla dolu kalır. Böyle etler dayanıklı değildir çabuk bozulur. Yorgun kesilen hayvanların etleri normal bir olgunlaşma devresi geçiremezler. Kısa mesafelerden gelen sığırlar yaklaşık 2 saat bekletildikten sonra kesilebilirler. Uzun mesafelerden taşınan hayvanlar akşam saatlerinde kesim yerlerinde olacak şekilde getirilmeli, bu hayvanlar sabaha kadar dinlendirilmeli, sabah da kesilmeli” dedi.

BURUN AKINTISINA DİKKAT

Kayıt altına alınmamış ve kendileri için belge düzenlenmemiş hayvanların kurban olarak alınmamasını öneren Prof. Dr. Uğur, “Bu tür herhangi bir kontrolden geçmemiş hayvanlar sağlığı tehdit edecek ciddi etmenler taşıyabilir. Bunların yanı sıra kılları karışık ve mat halde bulunan, salya, burun akıntısı ve ishal olan hayvanlardan uzak durulmalı. İlave olarak, vücudunda şişlikler bulunan, cinsel organlarından ve memeden kötü kokulu akıntılar gelen hayvanlar da tercih edilmemelidir. Ayrıca, hayvanların dış görünümlerinin ve bakışlarının canlı olması ve derilerinin elastik olması onların sağlıklı olduklarının bir göstergesi olabilir” dedi.

ET VE YAĞ DOKUSUNA DİKKAT

Hayvandaki et ve yağ dokusunun durumunu dıştan belli eden noktalara kavram noktaları adı verildiğini anlatan Prof. Dr. Uğur, şunları söyledi:

“Bu noktaları elle ve gözle muayene ederek hayvanın besilik durumu hakkında karar vermek mümkün olabilir. Bu anlamda sığırlarda yerden yapılı, dikdörtgen vücut yapılı, kısa ve dolgun boyunlu, geniş ve dolgun sırtlı, etli ve geniş omuzlu, kaburga, sırt, bel ve omuzdaki kemik çıkıntılarının belli olmadığı hayvanlar tercih edilmelidir. Küçükbaş hayvanlarda ise bel dolgun olmalı, boyun kısa ve dolgun, kaburga arası ve üstü kas gelişimi iyi olmalı, yağlı kuyruklu koyunlarda kuyruk elle yoklandığında çok yumuşak ve gevşeklik hissi bırakmamalı, sağrı geniş ve dolgun olmalıdır.”