Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) tarafından Antalya'da düzenlenen seminerde ilk günün son oturumuna Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim katıldı. 'Dün nasıl başardık, bugün ne yapmalıyız' konulu oturumun başkanlığını Ahmet Çakır yaptı. 

Galatasaray'da başarı hikayesi yazmaktan öte, Galatasaray'ın geleceğini inşaa etmesi çabasında olduklarını vurgulayan Teknik Direktör Fatih Terim, "Bugün yaşananlar, aldığımız sonuçlar Galatasaray'ın geleceği açısından ümit verici. Ama amacımız, hem bugünü, hem orta, hem de gelecek vade de Galatasaray'ın geleceğini dizayn etmektir. Büyük kulüplerde çalışmak kolay değil, çünkü tek hedefiniz var. Başka hedef yok. Yapılan herhangi bir başka hedef, o hedefin yanında çok fazla itibar görmüyor. Hem şampiyon olursanız hem de diğerlerini yapıyorsanız çok mükemmel oluyorsunuz. Önceliği herkes şampiyonluğa vermiş durumda" dedi.

Galatasaray'da umulanın aksine, bir takım ümitsizliklerin aksine, çok kısa dönemi çok başarılı bir şekilde atlattıklarını ifade eden Fatih Terim, "Skor tabelasında ne yazarsa yazsın. Galatasaraylıların övüneceği bir takım yaratacağız demiştik. Bugüne kadar böyle devam ediyor. Mücadeleci, aktif, karakterli, kazanmayı bilen, isteyen oyunculardan kurulu bir takımım var. O yüzden taraftarımızın skor tabelasına bakmasını hiç istemedim. Tabelada ne yazarsa yazsın, Galatasaraylıları'ın gurur duyacağı bir takım yaratmak istiyoruz. Çok şükür şu ana kadar bunda başarılı olduk" dedi

GALATASARAY'A YAKLAŞIMIM ÇOK AÇIK

Bir soru üzerine, Milli Takım'ın son durumunu da değerlendiren Fatih Terim konuşmasını şöyle sürdürdü: "2010'da Milli Takım'a veda ettim. Gönlüm isterdi ki o gün ben veda ederken, 10 öneri sunmuştum. Ancak gelen arkadaşlar, benim bıraktığım yönetime başka şeyler söylediler. Benim konuşmalarım ilgi görmedi. Bırakırken dostane şekilde bırakan ben, çok önemli şeyler söylememe rağmen, o günkü birçok arkadaşımızın beklentisinin dışına çıktığımdan açıkçası Türk futbolu ile ilgili söylediğim o altın değerindeki 10 şey güme gitti. Keşke zaman beni haklı çıkarmasaydı. 2010'dan itibaren Türkiye Futbol Federasyonu'ndakiler kendilerine göre en iyisini yapmaya çalıştılar. Benden sonra Hiddink'i getirdiler. Bunun yerlisi yabancısı yok. Şimdi tekrardan bir düzen var. Ümit ediyorum ki iyi olur. Hepimiz samimi şekilde yardım edersek iyi olur. Ben kendi adıma boşta kaldığım o süreyi açıkçası bir televizyon kanalında, ya da bir gazetede geçirmek istemedim. Birgün bırakırsam bu işi en iyi şekilde yapayım diye düşündüm. Bu konuda çok parayı reddettim. Bu nedenle dinlenip maçları seyrettim. Eşime çocuklarıma ayıramadığım zamanı ayırdım. Teklifler geldi. Ama Galatasaray'a yaklaşımım çok açık."

İYİ KAPTANLAR DALGALI DENİZDE BELLİ OLUR

Türk futbolunun tarihinde hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçtiğini hatırlatan Fatih Terim, "Unutulmamalı ki, iyi kaptanlar dalgalı denizlerde belli olur. Biz de Türkiye Futbol Federasyonu başkanının ve yönetimin iyi kaptan olduğunu düşünüyoruz. Bu gemiyi dalgalı denizden geçireceklerini düşünüyoruz" diye konuştu.

Bir soru üzerine, "Savaşarak dövüşerek enerjimizi harcayacağımıza, birbirimize destek olarak yeni şeyler üretmeye bakmalıyız" diyerek, son günlerde yaşanan çekişmelere dikkat çeken Fatih Terim, "İyi şeyler yapanları motive ederek daha güzel şeyler yapmalarını sağlamalıyız. İyi örnekleri çoğaltarak, başkalarının da onlar gibi olmalarını sağlamak da önemli hizmettir" dedi.

RONALDİNHO İÇİN NE SÖYLEDİ

Kendisine önerilen Ronaldinho'yu istemediği yönünde basında çıkan haberlerin de hatırlatılması üzerine tecrübeli teknik adam şöyle konuştu: "Ronaldinho'nun yeteneğine, futbol becerisine, hatta sempatikliğine denecek hiç bir şey olamaz. Büyük futbolcu ile çalışmaktan büyük zevk alırım. Bir transfer ayında bizim önümüze yüzlerce oyuncu gelir. Bazen antrenörler 'hayır' diyebilirler. Birkaç ay sonra önünüze 'Kardeşim size bunu getirdik' denilirse bu çok ucuz olur. O günkü şartlar ne gerektirir kimse bilemez. Hepimiz onun için hata yapıyoruz zaten, yapacağız da. Ben Galatasaray'ın bulunduğu konum içerisinde herşeyini düşünmek zorundayım. Ekonomisini de, tekniğini taktiğini, uyar uymazını da düşünmek zorundayım. O zamanlar, Ronaldinho'nun kulübe yük olacağını başkanıma ifade etmiştim. Ama olmayacak demek de değildir. Yarın başka şekilde gelirse olabilir. Evet deme hakkım kadar, hayır deme hakkım da var. Daha doğrusu Ronaldinho'nun konumundan çok bizim içimizde 'Biz getirdik hoca istemedi" tavrı olursa hiç hoş değil."

ANKARAGÜCÜ İÇİN NE İSTESELER YAPARDIM

Ankaragücü’nün içinde bulunduğu durumu değerlendiren Terim, "Hakikaten içinde bulunduğu durum çok üzücü. Bu durumdan kulübü çıkaracak olanlar da Ankaragüçlülerdir. O kulübe gönül veren akil insanlardır. Olay ben egosundan çıkmış. Muhakkak bu S.O.S'a birileri cevap verecektir. Ankaragücü kimsenin babasının malı değildir. Ankaragücü kocaman ve önemli bir camiadır. Eğer boşta olsaydım şuan benden ne isteseler yapardım. Çok acık ve net söylüyorum. Zaten bir teknik direktörleri var. Yani Hakan Kutlu'ya yardım ederdim" diye konuştu. 



SE (SU/RT)