11 Eylül saldırılarının ardından BM Güvenlik Konseyi’nin “terörü finanse edenler” listesinde yer aldığı, ancak 2012’de listesinden çıkardığı Suudi İşadamı Yasin El Kadı’nın şikâyeti üzerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba hakkında “jet fezleke” düzenlendiği ortaya çıktı. El Kadı’nın geçen ekim ayında Etiler Polis Okulu arazi ile ilgili yaptığı açıklamalarda, kendisine “küresel terörist”dediği gerekçesiyle Ağbaba hakkında şikâyetçi oldu. Bunun üzerine soruşturma başlatan savcılık, dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle hazırladığı fezlekeyi de hızla TBMM’ye sevketti. Fezleke düzenlenmesine tepki gösteren Ağbaba, “Hukuk AKP’nin elinde guguk olmuş. Rüşvet alanlar için kanaat oluşmazken benim hakkımda jet hızıyla fezleke hazırlanmıştır” dedi.
Yasin El Kadı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın “Küresel terörist El Kadı ile AVM pazarlığına girildi. Bu arazi Yasin el Kadı’nın şirketine 460 milyon bedelle verildi mi? Beton ve rant lobisi ile iş tutan AKP, topraklarımızı teröristlere peşkeş çekiyor?”dediği gerekçesiyle şikâyetçi oldu. El Kadı, ayrıca Ağbaba’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a “Küresel teröristlerle pazarlık yaptınız mı?” diye sorduğunu savundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Selamettin Celep tarafından jet hızıyla hazırlanıp 13 Kasım 2014’te TBMM Başkanlığı’na gönderilen fezlekede Yasin el Kadı’ya “alenen hakaret ettiği, iftirada bulunduğu”gerekçesiyle Ağbaba’nın milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi.
‘Makul şüpheli ilk vekil oldum’
El Kadı şikâyeti üzerinde hakkında dokunulmazlık fezlekesi düzenlenmesine tepki gösteren Ağbaba, AKP hükümeti döneminde hukukun “guguk kuşu”na çevrildiğini söyedi. AKP’nin hukuku kendi adamlarını aklamak, muhalefeti karalamak için kullandığını kaydeden Ağbaba, şu görüşlere yer verdi:
“Ayakkabı kutularını, elbise kılıflarını, kol saatlerini delil olarak göremeyen hukuk, basın açıklamamızın haberlerini delil olarak görebilmektedir. Rüşvet alan bakanlar için kanat oluşmazken benim hakkımda jet hızıyla fezleke hazırlamışlar. Yasin el Kadı’nın suç duyurusunda bulunmasına neden olan açıklamamda, 17 Aralık tapelerine dikkat çekmiş, İstanbul’u baş temsilcisi Yasin el Kadı olan rant lobilerinin yönettiğini anlatmıştım. Anlaşılıyor ki Yasin el Kadı sadece İstanbul’u yönetmekle kalmıyor, Türkiye’de hukuk sistemini de yönetiyor. Görüyoruz ki bu zat, iş tuttuğu Kaçak Saray sakini ile birlikte yargıyı yönlendirebiliyor ve yönetebiliyor. CHP milletvekillerinin başvurularında harekete geçmeyen AKP yargısı, rant lobisinin yöneticisi başvurduğunda jet hızıyla harekete geçerek, bir milletvekili hakkında fezleke hazırlayabiliyor. Savcı makul şüphe oluştuğuna karar vermiş. Makul şüpheli ilk milletvekili oldum sanırım. Bu duruma hiç şaşırmadım.”
Haklarında Meclis soruşturması açılan 4 eski bakanın yargı önüne çıkarılmadığı bir ortamda “talan ve hak gaspı” konusunda gündeme getirdiği için hakkında fezleke düzenlenmesini “onur saydığını” belirten Ağbaba, “Bu talan sürecinin peşini bırakmayacağız. Gözümüzü korkutamayacaklar. Rant lobilerinin ipliğini pazara çıkarmaya devam edeceğiz. Ne 17 Aralık operasyonunda ortaya tüm ayrıntılarıyla saçılan kirli rant lobisinin kapattırılmasına izin vereceğiz, ne de bu rant lobisinin iş tuttuğu siyasi temsilcilerin aklanmasına izin vereceğiz” görüşünü dile getirdi.
El Kaide’ye destekle suçlanmıştı
Yasin el Kadı, ABD’de ikiz kuleleri hedef alan 11 Eylül saldırılarının ardından BM Güvenlik Konseyi tarafından “El Kaide’ye destek veren”ler listesine alınmış, ABD’nin yanı sıra AB ülkeleri ve Türkiye’deki malvarlığı dondurulmuştu. ABD yönetimi de El Kadı’yı daha önce kurduğu “Muvaffak Vakfı” aracılığıyla El Kaide’ye destek vermekle suçlamıştı. BM 2012 yılında El Kadı’yı “kara liste”den çıkarırken ABD yönetimi de geçen kasım ayı sonunda El Kadı’ya uyguladığı yaptırımları kaldırma kararı almıştı.
