İşte Avrupa Sürgünler Meclisi imzasıyla, ATİK üyelerine yönelik haksız tutuklamaların ve özgürlük ihlallerinin son bulmasını istiyoruz içerikli o açıklama:


"15 NİSAN 2015 tarihinde Alman Hükumeti eş zamanlı olarak bir çok eve kapıları kırmak süreti ile baskın düzenleyip sudan bahanelerle ATİK ( Almanya Türkiyeli İşciler Konfederasyonu ) üyelerini gözaltına aldı.

Tutuklamalar sadece Almanya ile sınırlı kalmamış, aynı zamanda Fransa – Yunanistan ve İsviçre`de de 3 ATİK üyesi aynı suçlamalarla gözaltına alınmıştı.

İsviçre'de gözaltına alınan ATİK üyesi ve politik sürgün olan Mehmet Yeşilçalı, Avrupa'da ve İsviçre`de yasak olmayan, tamamen ifade ve örgütlenme özgürlüğü kapsamında yaptığı bir takım faaliyetlerden dolayı suçlanmış ve tutuklanmıştır.

İsviçre hükumetinin, aldığı bu hukuksuz tutuklama kararı, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Sözlemesine ve Evrensel Hukuk ilkelerine de aykırıdır.

Mehmet Yeşilçalı, tutuklu bulunduğu Fribourg Cezaevi, insan hak ve özgürlüklerine aykırı bir şekilde ailesi ile görüştürülmemekte , çıplak aramalara maruz kalmıştır.

Ayrıca, Mehmet Yeşilçalı , kendi iradesi dışında, gözdağı ve ekstra cezalandırma anlamında üç gün içinde başka cezaevine nakledilmiş, hücrede tutulmuş ve tekrar Fribourg cezaevine geri getirilmiştir.

Bütün bu uygulamalar, insan hak ve özgürlükleri konusunda bir çok uluslar arası sözleşmelere imza atmış, bu tür etkinliklere ev sahipliği yapmiş , demokrat ve humaniter devlet anlayışına ters düşmektedir.

İsviçre hükümeti, bu hukuksuz tutuklamaya son vermeli , Alman hükümetinin iade talebini reddetmeli ve Mehmet Yeşilçalı'yı serbest bırakmalıdır.

Avrupa Sürgünler meclisi olarak, ATİK üyelerine yapılan bu haksız tutuklamaların ve özgürlük ihlallerinin son bulmasını istiyor ve İsviçre`de oluşturulan „ ATİK`in illegalite edilmesine karşı dayanışma birliği" nde yer alacağımızı bildiriyoruz."