Türkiye'ye yasa boğan ve 301 maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan Soma Madeni'nde meydana gelen kaza ve sonrasında yaşanan olaylara ilişkin tepkiler ABD'de de yankılandı.

Günlük basın toplantısında bakanlığının gündeme ilişkin değerlendirmelerini açıkladıktan sonra, gazetecilerden gelen soruları yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, Türk gazetecilerden gelen sorular üzerine, Soma'da yaşanan faciadan sonra olup bitenlerden haberdar olduklarını ve olayların değişik videolarını da izlediklerini belirtti. Türkiye'nin, madende patlak veren yangının ardından yerin yüzlerce metre altında mahsur kalan maden işçilerini arama kurtarma çalışmaları için ABD'den herhangi bir yardım istemediğini, istemiş olsa hemen kabul etmiş olacaklarına değinen Psaki, olayda yaşamını yitiren maden işçilerinin ailelerine başsağlığı diledi.

Soma'daki faciadan sonra yaşanan protestolarda polisin aşırı ve gereksiz güç kullanmasına yönelik bir soruyu, "Bu korkunç trajedinin sonrasında yaşanan gelişmeleri, haberleri izlemekteyiz. Tabii ki, bildiğiniz gibi biz düşüncelerin açıklanmasını, toplantı ve barış içinde yapılan protestoları destekliyoruz ve bunları vazgeçilmez demokratik haklar olarak görüyoruz" diye yanıtladı. Psaki, Soma'da polisin aşırı şiddet kullanıp kullanmadığı sorusunu da "Bazı olaylardan kesinlikle endişeliyiz" diye yanıtladı.

Gazeteciler yaşanan kargaşada antisemitik sözler sarf edilip edilmediğini sordu. Psaki, "Bu konudaki haberleri gördük. Spesifik olarak neler söylediğini bilmiyoruz. Eğer hakaret içerikli sözler söylenmişse, tabi ki bunları kınıyoruz. Orada bazı karışıklıklar var. Eğer gerçekten anti-semitik sözler söylemişse elbette kınıyoruz ancak bildiğim kadarı ile orada bir karışıklık var" dedi.

ABD Dışişleri bakanlığında, sözcü Psaki ile gazeteciler arasındaki soru ve cevaplar şöyle gelişti:

Soma’dan sonra Türk hükümeti ABD’den yardım istendi mi?

Bildiğimiz kadarıyla Türk hükümeti uluslararası yardım istemedi. Şu anda, Türkiye yardım istediği takdirde bu yardımı yapmaya hazırız. Tekrar etmeliyim ki, trajik maden kazasında hayatını kaybedenlerin aile ve dostlarına en kalbi başsağlığı diliyoruz.

Birçok şehirde protestolar yapıldı Türkiye’de ve bunların hemen hepsine polis gücüyle müdahele edildi. Bunu nasıl görüyorsunuz?

Bu feci trajedinin hemen sonrasında başlayan protesto haberlerini izliyoruz. Bildiğiniz gibi biz barışçıl protestolar da içinde olmak üzere, ifade özgürlüğü ve toplanma özgürlüğü gibi hakları her demokrasinin temel unsurları olarak destekliyoruz. Bu bağlamda bu durumu takip etmeye devam edeceğiz.

Başbakan’ın bir vatandaşı tokatlaması hadisesini gördünüz mü? Yorumunuz?

Biz bazı videoları gördük. Biz, sebepsiz olduğu aşikar şekilde göstericilere uygulanan şiddeti reddediyoruz ve Türkiye’deki hukukun üstünlüğü uyarınca sorumluluk alınmasında (hesap verilmesinde) ısrar ediyoruz.

Erdoğan’ın ‘ülke liderini yuhlarsan tokatı yersin’ sözünü gördünüz mü?

Bu haberleri gördük. Spesifik olarak hangi dilin kullanıldığı bizde yok. Eğer bu hakaretamiz sözler söylenmişse, tabi ki bunları kınıyoruz. Sanırım orada bazı karışıklıklar var.

Anti-semitik kelimelerden mi bahsediyorsunuz?

Onları gördük. Bunlar (anti-semitik sözler) gerçekten kullanılmış ise, tabi ki onları kınıyoruz. Sanırım orada bazı muğlaklıklar var.

Genel olarak Türkiye bu protestolara nasıl cevap verdi?

Açıkça söylediğim gibi, sebepsiz yere göstericilere ve protestoculara uygulanan açık şiddeti reddediyoruz ve Türk kanunlarına göre de hesap verilebilirlik konusunda ısrar ediyoruz.

Sizce Türkiye aşırı tepki mi gösterdi?

Olan bazı olaylarda kesinlikle endişeliyiz.

Sebepsiz güç deyince, Erdoğan’ın vurduğu tokat da içinde mi?

Bunu söylerken, gördüğümüz birçok video ile ilgili diyoruz. (İlhan Tanır / Posta 212 )