Mezhepciliğin, aşiretçiliğin, bölgeciliğin, yakın kan bağı ile akraba olanların hakim olduğu gibi bir görüntü sergileyen „ CHP Almanya Örgütü“, aslında CHP´nin değil, ama CHP sayesinde ekmek yiyen, siyasi kariyer yapmak hevesinde olan, partiden kendine güç alan, haktan, hukuktan, haklıdan yana değil, güçlüden yana olan çarpık bir zihniyetin kimliğidir.

CHP´nin özelliklle de Almanya´“örgütünün“ bu çarpık, bozuk, çağdışı, sığ, verimsiz ve çirkin görünümünden sadece partinin yurtdışı seçmenini değil, aynı zamanda CHP´ye ilgi duyan ama Almanya‘ da farklı siysi partilerde etkin olan binlerce değerli insan, işveren, akademisyen, genç ve emekçiler açısından da çok iticidir, dışlayıcı ve ötekileştiricidir… CHP´nin şu anki ‚yurt dışı örgütlenmesi‘ temelden sakat, yanlış ve çarpık olduğu için, yeni bir örgütlenme modeli ve anlayışı artık bir zaruriyettir.

Şu ana kadar okuduğunuz yukardaki satırlar ,7 haziran 2015 tarihli genel seçim sonuçları belli olduktan bir gün sonra Facebook sayfamda tarafımdan yazılarak yayınlanmıştı. Bunun üzerine Almanya‘ daki ‚CHP Birlikleri Başkanları‘ ve Dr. Seyhan HASIRCI adlı bir şahıs (2015 Milletvekili Seçimleri CHP Yurt Dışı Koordinasyonu Başkanı), ‚partimizin yurtdışı örgütlenmesine gelen eleştiri içinde hiç bir doğruluk payı yok mu‘ gibi bir tavır sergileme yerine, „Kamuoyunun Dikkatine!“ başlıklı tarihsiz ve çok talihsiz bir açıklama yaptılar. Bu açıklamada, metin içinde kalın yazı ile işaretlediğim sığ kelimesi yerine şehven „sığır“ kelimesinin geçmesinden dolaysıyla şöyle denmektedir: „ Birlik ve beraberliğimize zarar vermek, çalışmalarımıza gölge düşürmek isteyen ve kendisine yakıştıramadığımız bir üslupla örgütlerimiz için "sığır" kelimesini dahi telaffuz eden Dr. Aydın Fındıkçı için kendi üslubumuzu bozmuyoruz“

Şimdi Türk Dili Kurumu tarafından tarifi yapılan „sığır“ kelimesinin ne olduğuna bakalım:

„a. 1. hay. b. "Geviş getirenlerden, boynuzlu büyükbaş evcil hayvanların genel adı."
2. hkr. "Anlayışsız, kaba saba kimse"

Cümle içinde geçen „sığır“ sözcüğünü ikinci anlamı olan „anlayışsız, verimsiz, kısır bir döngü“ manasında kullanıldığını „CHP yurtdışı örgütü“ de bilmekte ama sırf polemik olsun diye, sırf dile getirilen haklı ve dostça eleştiriyi sulandırmak için hedef şaşırmaya yönelik başvurdukları klasik bir yöntemdir. Bu sığ mantık, CHP’yi hem Türkiye’de hem de Almanya‘ da yok etme noktasına getirmiştir. Bundan sonraki ilk ve gerekli adım, CHP‘nin Avrupa’da mutlaka ve mutlaka yeniden örgütlenmeye gitmesidir. Projesi olmayan, ideali olmayan ve çağdaş bir Türkiye inşaasında söylececek hiç bir sözü ve yeteneği olmayanların CHP’yi ne hale getirdiklerini sorumluluk ve vicdan sahibi olan herkesin maalumudur.

CHP‘nin hali hazırdaki sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu tarafından  'Yurtdışı Örgütlenme Koordinatörü‘ olarak atanan şu anki İstanbul/Maltepe Belediye Başkanı Tunceli’li Ali Kılıç, Almanya‘da yaşayan Alevi inancı mensubu insanlarımızın bir kısmı tarafından kurulan 'Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu‘ nun 1990lı yılların ortalarında genel başkanlığını yaptığı sırada tanıdığı ve kamuoyunda 'Ali’nin müridleri‘ olarak adlandırılan kişileri (hemşehrileri, kirvesi, kardeşi, amcaoğlu, yeğeni, baldız vs.) seferber etmesi sonucu oluşan CHP‘ nin 'Almanya‘ daki örgüt‘ tablosu, doğal olarak hantal ve sığ bir yapıya büründü.

Bu vahim durum karşısında CHP Genel Merkezi ve sayın Genel Başkanı gereğini yapmadığı gibi, bu hantal ve sığ yapı ile 'yola devam‘ dedi. Ama artık bu 'yolun‘ sonunun çukur olduğu ayen beyan ortadadır ve hiç kimsenin CHP’yi çukura sürüklemeye hakkı yoktur!

7 haziran 2015 tarihli genel seçimlerinde CHP’nin Almanya‘da kullanılan oy oranı içindeki payı yüzde 16 iken bu oran 1 kasım 2015 tarihli seçimde yüzde 14,8‘ e gerilemiştir. Bu olumsuz taplo Münih ve diğer illerin tümü için de geçerlidir. Örneğin Münih‘de CHP’nin aldığı oy oranı 7 haziran 2015‘de yüzde 21,1 den 1 kasım 2015’deki seçimde yüzde 19,1‘e ve Berlin’de ise aynı dönemde yüzde 23,5 den yüzde 22,7‘ ye inmiştir. Bu mu başarı? Daha ne kadar daha koltuğa yapışıp kalacaksınız? CHP’nin Türkiye ve Yurtdışı örgütlerinin sayın yöneticileri ve sorumluları: "Hani herşey Türkiye içindi"?

Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na karşı var olan büyük sevgi, saygı ve güvenin her geçen gün daha fazla erozyona uğraması karşısında üzülmemek elde değil. Sayın Genel Başkan, büyük birikimine, tertemiz ismine ve sağlam karekterine uygun davranarak, hem 'CHP‘ nin yurtdışı örgütünün feshini‘ açıklamalı ve de olağanüstü kurultaya genel başkan olarak değil, CHP’nin inançlı ve yürekli bir neferi olarak katılmalı ve bu davranışından dolayı ömür boyu bütük bir saygı ile sürekli ayakta alkışlanmayı haklı olarak hak edecektir.

Yeniden yazının başlığına dönersek: 'sığır veya sığ kime ya da neye denir?‘ sorusu, içimi sızlatıyor.

9 Kasım 2015